adamın biri işyerindeki kantinde arkadaşıyla yemek yerken "kolumun
ağrısından ölüyorum" diye arkadaşına dert yanmış,
"doktora gitsem iyi olacak".
arkadaşı da "yahu ne lüzum var" demiş, "ilerde köşedeki marketin çıkışında
yeni bir bilgisayarlı cihaz koydular. üç dolara bir jeton alıyorsun
kasadan, atıyorsun, yanında getirdiğin idrar örneğini açılan kapaktan
içeri veriyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman
gerekenleri öğreniyorsun",
"gördüğün gibi ucuz ve çabuk" diye eklemiş.
adam hemen bir kaba idrarını doldurup arkadaşının dediğini yapmış ve
bilgisayar 10 saniye sonra yazılı olarak cevap vermiş:
"kolunuzda bir cins eklem ağrısı olan teniselbo oluşmuş… sıcak suya koyun,
ağır işlerden kaçının, iki hafta sonra düzelecektir"
memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarın dediğini uygularken
bir yandan da muzurca fikirlere kapılıp bu akıllı cihazın nasıl
aldatılabileceğini düşünmeye başlamış.
ertesi gün olunca bir miktar çeşme suyuna köpeğinden alınmış bir idrarı
koymuş, üstüne bir şekilde elde ettiği karısının ve kızının idrar
örneklerini eklemiş. tüm bu karışımın üzerine bir de mastürbasyon yapıp
doğru cihazın yanına varmış.
jetonu atıp kabı makineye vermiş, on saniye sonra cihazdan yazılı yanıt
gelmiş.
1. çeşme suyunuz çok kireçli. bir filtre cihazı almayı düşünün
2. köpeğinizde kene var. eczaneden özel bir şampuan alıp köpeğinizi
yıkayın.
3. kızınız kokain bağımlısı. bir psikiyatri kliniğine yatırın.
4. karınız hamile. ikizler. sizden değil. iyi bir avukat bulun.
5. kendinizi bu yolla tatmin etmeyi bırakmazsanız kolunuz iyileşmez...
prostat olsun hepsi.
(aşağıda anlatılan bu olay resmi kayıtlardan alınmıştır.)
saygı değer hakim bey…
saygılarımla size açıklama özgürlüğümü kullanarak bazı şeyleri bildirmek istiyorum. umarım bu durumu en kısa zamanda açıklığa kavuşturursunuz. su günlerde askerliğe çağrılacağım. adım cafer keskin bıçak. 24 yaşındayım ve su anda 44 yaşında olan mahmure adındaki dul bir bayanla üç yıl önce evlendim. evlendiğim kadının su anda 25 yaşında “düriye” bir kızı var ve babam ferit keskin bıçak ise bu bahsetmiş olduğum üvey kızım düriye ile geçen yılın ocak ayında evlendi.
böylelikle babam, karımın kızı ile evlendiği için damadım olmuş oldu.ayni zamanda, üvey kızım da babamla evlendiği için üvey annem olmuş oldu.karım geçen sene benden hamile kaldı ve “kamil” adını koyduğumuz bir oğlumuz oldu.
oğlum kamil, üvey kızım düriye’ nin erkek kardeşi ve ayni zamanda babamın da hem kayın biraderi ve hem de torunu, üvey annemin de erkek kardeşi olduğu için benim de dayım oldu. babamın esi yani üvey kızım düriye geçen sene kasım ayında babamdan bir erkek çocuğu dünyaya getirdi ve adini “arif” koydular.
arif’te babamın oğlu olduğu için benimde erkek kardeşim ve de kızımın oğlu olduğu içinde benim torunum oldu. yani ben de ayni zamanda torunum olan arif’in erkek kardeşi oldum. ayrıca bir annenin evladının babası esi olduğuna göre, bende eşimin kızının babası olmuş oldum. aynı zamanda kızımın erkek çocuğunun da erkek kardeşi olmuş oldum.
kısacası ben şimdi aynı zamanda üvey kızım düriye’ nin oğlu arif’in de büyük babasıyım. sayın hakim bey sizden ricam benim askerlik görevinden muaf olmam yönünde karar vermenizdir. zira şuan da ben, babam ferit keskin bıçak’ın oğluyum, babamın üvey kızımdan olan oğlu arif keskin bıçak’ın büyük babasıyım, aynı zamanda babamın torunu olan oğlum kamil keskin bıçak’ın babasıyım. bu durumda sizde iyi biliyorsunuz ki mevcut kanunlarımız uyarınca büyük baba, baba ve oğul aynı zaman da askerlik yapamazlar, cafer keskin bıçak.
sonuç :
adıyaman ili ... ilçesi ... asliye hukuk mahkemesi’nce... adli tabiplik
raporunda belirtilmiş olan psikolojik rahatsızlıklarından ve (!) aile içindeki dengesizliklerden dolayı cafer keskin bıçak’in askerlik hizmetinden muaf tutulmasına ve askerlik şubesindeki dosyasına bu şekilde işlenmesine karar verilmiştir.
saygı değer hakim bey…
saygılarımla size açıklama özgürlüğümü kullanarak bazı şeyleri bildirmek istiyorum. umarım bu durumu en kısa zamanda açıklığa kavuşturursunuz. su günlerde askerliğe çağrılacağım. adım cafer keskin bıçak. 24 yaşındayım ve su anda 44 yaşında olan mahmure adındaki dul bir bayanla üç yıl önce evlendim. evlendiğim kadının su anda 25 yaşında “düriye” bir kızı var ve babam ferit keskin bıçak ise bu bahsetmiş olduğum üvey kızım düriye ile geçen yılın ocak ayında evlendi.
böylelikle babam, karımın kızı ile evlendiği için damadım olmuş oldu.ayni zamanda, üvey kızım da babamla evlendiği için üvey annem olmuş oldu.karım geçen sene benden hamile kaldı ve “kamil” adını koyduğumuz bir oğlumuz oldu.
oğlum kamil, üvey kızım düriye’ nin erkek kardeşi ve ayni zamanda babamın da hem kayın biraderi ve hem de torunu, üvey annemin de erkek kardeşi olduğu için benim de dayım oldu. babamın esi yani üvey kızım düriye geçen sene kasım ayında babamdan bir erkek çocuğu dünyaya getirdi ve adini “arif” koydular.
arif’te babamın oğlu olduğu için benimde erkek kardeşim ve de kızımın oğlu olduğu içinde benim torunum oldu. yani ben de ayni zamanda torunum olan arif’in erkek kardeşi oldum. ayrıca bir annenin evladının babası esi olduğuna göre, bende eşimin kızının babası olmuş oldum. aynı zamanda kızımın erkek çocuğunun da erkek kardeşi olmuş oldum.
kısacası ben şimdi aynı zamanda üvey kızım düriye’ nin oğlu arif’in de büyük babasıyım. sayın hakim bey sizden ricam benim askerlik görevinden muaf olmam yönünde karar vermenizdir. zira şuan da ben, babam ferit keskin bıçak’ın oğluyum, babamın üvey kızımdan olan oğlu arif keskin bıçak’ın büyük babasıyım, aynı zamanda babamın torunu olan oğlum kamil keskin bıçak’ın babasıyım. bu durumda sizde iyi biliyorsunuz ki mevcut kanunlarımız uyarınca büyük baba, baba ve oğul aynı zaman da askerlik yapamazlar, cafer keskin bıçak.
sonuç :
adıyaman ili ... ilçesi ... asliye hukuk mahkemesi’nce... adli tabiplik
raporunda belirtilmiş olan psikolojik rahatsızlıklarından ve (!) aile içindeki dengesizliklerden dolayı cafer keskin bıçak’in askerlik hizmetinden muaf tutulmasına ve askerlik şubesindeki dosyasına bu şekilde işlenmesine karar verilmiştir.
adam aşırı kiloluymuş. sağlığı tehlikeye düşünce doktoru en kısa zamanda
otuz kilo zayıflamasını söylemiş. nasıl yapayım diye kara kara düşünürken
gazetede ’garantili zayıflatma’ diye bir ilan görmüş ve hemen başvurmuş,
’3 günde 5 kilo’ programına yazılmış.
ertesi günü sabah kapısı çalmış, açınca bir de ne
görsün ! karşısında 19 yaşlarında dünya güzeli, sportmen ve üzerinde
giysi olarak bir çift nike ayakkabı bulunan bir kadın!!!
kadın kendini tanıtmış, zayıflama şirketinden geldiğini söylemiş, sırtını
dönüp koşmaya başlamış,sırtında bir etiket varmış, ’yakalarsan seninim’.
adam kızın arkasından koşmaya başlamış, kilometrelerce koşmuş,kan ter
içinde kalmış ama kızı ormanda yakalamış ve beraber olmuş.
programın dördüncü günü adam gerçekten de 5 kilo zayıfladığını görmüş.
şirketin zayıflatma metodunu çok beğendiğinden ikinci bir
programa kaydolmuş, ’5 günde 10 kilo’. ertesi günü yine kapısı çalınmış,
karşısında daha da güzel genç bir kadın, üstelik üzerinde bir çift reebok
ayakkabıdan başka bir şey yok ve sırtında yine bir etiket, ’yakalarsan seninim’.
adam yine canını dişine takıp kadının arkasından koşmuş ve kilometreler
sonra yakalamış. programı tamamlamış ve altıncı gün hakikaten 10 kilo daha verdiğini sevinçle görmüş.
bu defa, şirketin ’10 günde 20 kilo’ programına kaydolmak istemiş ama
şirket yetkilisi uyarmış, ’emin misiniz, bu program gerçekten çok zor bir
etaptır’. adam ısrar etmiş, bütün zorluklara katlanacağını söylemiş.
ertesi gün kapısı çalmış,
heyecanla koşup açınca karşısında iri yarı sportmen genç bir adam görmüş. üstelik adamın üzerinde sadece koşu ayakkabıları varmış, önünde de da bir etiket;
’yakalarsam benimsin’
otuz kilo zayıflamasını söylemiş. nasıl yapayım diye kara kara düşünürken
gazetede ’garantili zayıflatma’ diye bir ilan görmüş ve hemen başvurmuş,
’3 günde 5 kilo’ programına yazılmış.
ertesi günü sabah kapısı çalmış, açınca bir de ne
görsün ! karşısında 19 yaşlarında dünya güzeli, sportmen ve üzerinde
giysi olarak bir çift nike ayakkabı bulunan bir kadın!!!
kadın kendini tanıtmış, zayıflama şirketinden geldiğini söylemiş, sırtını
dönüp koşmaya başlamış,sırtında bir etiket varmış, ’yakalarsan seninim’.
adam kızın arkasından koşmaya başlamış, kilometrelerce koşmuş,kan ter
içinde kalmış ama kızı ormanda yakalamış ve beraber olmuş.
programın dördüncü günü adam gerçekten de 5 kilo zayıfladığını görmüş.
şirketin zayıflatma metodunu çok beğendiğinden ikinci bir
programa kaydolmuş, ’5 günde 10 kilo’. ertesi günü yine kapısı çalınmış,
karşısında daha da güzel genç bir kadın, üstelik üzerinde bir çift reebok
ayakkabıdan başka bir şey yok ve sırtında yine bir etiket, ’yakalarsan seninim’.
adam yine canını dişine takıp kadının arkasından koşmuş ve kilometreler
sonra yakalamış. programı tamamlamış ve altıncı gün hakikaten 10 kilo daha verdiğini sevinçle görmüş.
bu defa, şirketin ’10 günde 20 kilo’ programına kaydolmak istemiş ama
şirket yetkilisi uyarmış, ’emin misiniz, bu program gerçekten çok zor bir
etaptır’. adam ısrar etmiş, bütün zorluklara katlanacağını söylemiş.
ertesi gün kapısı çalmış,
heyecanla koşup açınca karşısında iri yarı sportmen genç bir adam görmüş. üstelik adamın üzerinde sadece koşu ayakkabıları varmış, önünde de da bir etiket;
’yakalarsam benimsin’
(bkz: ibne hakem)
evden dışarı çıkmak istememek,televizyon izlememek evde bütün gün o acıyla düşünmektir,kızmaktır,yaşasaydı sadece bir günle sınırlı kalmazdı ve bu kapitalist oyunlar yapılıp duygular sömürülmezdi diye hayıflanıp mezarlıga gidip topragı dagıtmaktır.
yörük ali efe 1895 yılında, aydın ili sultanhisar ilçesi kavaklı köyünde dünyaya gelmiştir. babası sarıtekeli aşiretinden ibrahim oğlu apti, annesi yine yörüklerin atmaca aşiretinden fatma’dır.
yörük ali ondokuz yaşına geldiğinde, aydın dağlarında dolaşan alanyalı molla ahmet efe’nin gurubuna katılmak istedi. ağır bir sınavdan geçirilerek guruba alındı. kısa zamanda efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak gurupta ikinci adam konumuna yükseldi. alanyalı molla ahmet efe’nin bozdoğan kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine yörük ali efe olarak gurubun başına geçti. dört yıldan fazla dağlarda dolaşan yörük ali efe, bu süre içinde daima ezilenin mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.
yörük ali ondokuz yaşına geldiğinde, aydın dağlarında dolaşan alanyalı molla ahmet efe’nin gurubuna katılmak istedi. ağır bir sınavdan geçirilerek guruba alındı. kısa zamanda efe’nin ve tüm zeybeklerin güven ve sevgisini kazanarak gurupta ikinci adam konumuna yükseldi. alanyalı molla ahmet efe’nin bozdoğan kavaklıdere baskınında ölmesi üzerine yörük ali efe olarak gurubun başına geçti. dört yıldan fazla dağlarda dolaşan yörük ali efe, bu süre içinde daima ezilenin mağdur edilenin, güçsüzün yanında oldu. haklı olarak halk tarafından sevildi, itibar ve destek gördü.
yörük ali efe kurtuluş savaşından sonra altı sene izmir’de yaşadı, 1928 senesinde, kurtuluş savaşında bir süre karargahı olan yenipazar’a taşındı. 1951 senesinde, tedavi için gittiği bursa’da vefat etti.
(bkz: efelerin efesi)
(bkz: efelerin efesi)
sigara içmeyen insanlar için çok sevindirici olaydır, sigara yasağından vazgeçilip son anda sağlık bakanlığınca kabul edilmiştir.
an itibari ile sürgün bitti...
bana bitmeyen bir tek şey söyle, söyle sonsuza inanayım...
bana nasıl seveceğimi anlat, aşk karlı yokuş yorulmayalım...
söz ver durma öyle bana söz ver...bakışına kanmam artık söz ver.
çok zor soru değil bu hadi çöz ver...
birlikte ölecek miyiz?
bana bitmeyen bir tek şey söyle, söyle sonsuza inanayım...
bana nasıl seveceğimi anlat, aşk karlı yokuş yorulmayalım...
söz ver durma öyle bana söz ver...bakışına kanmam artık söz ver.
çok zor soru değil bu hadi çöz ver...
birlikte ölecek miyiz?
mehmet ile handan aynı evi paylaşmaktadırlar. bir gün handan ve mehmet, mehmetin annesini yemeğe davet ederler,mehmetin annesi akşam yemeği süresince handanı uzun uzun süzer ve aslında handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu , acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder.
aklını okumuşçasına mehmet annesine der ki: ne düşündüğünü biliyorum
ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
aradan bir iki gün sonra handan der ki: mehmet,annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben
yine de kendisine bir mektup yazayım.
oturur ve yazar:
anneciğim,gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da
demiyorum.fakatkonu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. sevgiler oğlun mehmet.
bir hafta sonra mehmetin annesinden mektup gelir. sevgili oğlum: handanla aranızda bişey var demiyorum, ama yok da demiyorum.fakat konu şu ki: handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
sevgiler annen.
aklını okumuşçasına mehmet annesine der ki: ne düşündüğünü biliyorum
ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. akşam yemeğinden sonra mehmetin annesi evine döner.
aradan bir iki gün sonra handan der ki: mehmet,annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
mehmet yanıtlar: annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben
yine de kendisine bir mektup yazayım.
oturur ve yazar:
anneciğim,gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da
demiyorum.fakatkonu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. sevgiler oğlun mehmet.
bir hafta sonra mehmetin annesinden mektup gelir. sevgili oğlum: handanla aranızda bişey var demiyorum, ama yok da demiyorum.fakat konu şu ki: handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
sevgiler annen.
an itibariyle bahçemiz boş kovan dolmuştur, bu zihniyet midir? yoksa alışkanlık mıdır? sosyolojik açıdan yaklaşacak havamda değilim ancak havaya ateş açılınca psikolojik olarak rahatlanıyor mu merak etmekteyim? ya da silah tutmak insanları aniden maganda durumuna sokunca mafya mı olunuyor?
burdan sesleniyorum silah kullanmayı öğrenmek yerine bir enstruman çalın kardeşim milleti özendirmeyin, rahatsız etmeyin, balkona çıkamıyoruz aq...
burdan sesleniyorum silah kullanmayı öğrenmek yerine bir enstruman çalın kardeşim milleti özendirmeyin, rahatsız etmeyin, balkona çıkamıyoruz aq...
mümkünse altına uzun içlik giymesi gereken kişidir, aksi takdir de giymesini bilmeyenler takım taklavat ortada dolaşıyorlar.
eger kendi cinsiniz ise;
"şu sakızı düzgün çiğner misiniz bayan yol kenarındakiler gibi bir his uyandırıyorsunuz halbuki hoş bir bayansınız" şeklinde şok etkisi yaratırsanız ağzı açık kalır ve sakız ağzından yere düşer, vatan milletçe akordu bozuk bir senfoninin cak cak bölümünü dinlemekten zevkle mahrum kalırız.
bazen ders çalışmak zorunda olan ögrenciler bu ses yüzünden konsantre olamıyor olabilir.
"şu sakızı düzgün çiğner misiniz bayan yol kenarındakiler gibi bir his uyandırıyorsunuz halbuki hoş bir bayansınız" şeklinde şok etkisi yaratırsanız ağzı açık kalır ve sakız ağzından yere düşer, vatan milletçe akordu bozuk bir senfoninin cak cak bölümünü dinlemekten zevkle mahrum kalırız.
bazen ders çalışmak zorunda olan ögrenciler bu ses yüzünden konsantre olamıyor olabilir.
hakkında bu kadar entry girilince öldü sandım yazdıklarının bazılarını okudum hepsini okumadım çünkü yazdıkları ideolojik ve öfke dolu, muhafazakarlık benim için önemli ama saçma ironiler dolu tümceleri ben her şeyi biliyorum ruhuyla anlatmak daha vahim bir durum gibi geliyor bana, benim için önemli olan, kuran ı kerim ve allah inancını, sanki her şeyi biliyormuş edasıyla millete empoze etmek, en azından inanmayan -ki saygı duymak gerçekten erdemdir etnik kökenimizin çeşitli olduğu bu yerde- arkadaşlarımın kötü bakmadığı müslümanlığa bu tür insanlar yüzünden zıt gittiğini görmekteyim, malesef üzülmekteyim çünkü müslümanlık hoşgörüdür, kalp kırmamaktır düşünceleri üsturuplu bir şekilde söylemektir, bunun dini kurallarımıza göre müeyyidesi vardır, en basiti günahtır, hal böyle olunca islamı tam sindirememiş kişilerin kalkıp islam dinini bu kadar basit bir şekilde kullanmasına izin verememekteyim, vermem!
hoş ben inançlı olduğunu da düşünemiyorum ya neyse, cümlelerime son verirken hoş gelmiş deme hevesimi kursağımda bıraktığını bilmesini isterim.
hoş ben inançlı olduğunu da düşünemiyorum ya neyse, cümlelerime son verirken hoş gelmiş deme hevesimi kursağımda bıraktığını bilmesini isterim.
bir varmış bir yokmuş...
zamanın birinde bir adam yaşarmış, bazen yaşamanın ne olduğunu arayarak, bazen de istediği gibi yaşayarak büyüyen bir adammış, gençliğinin asiliği, laf anlamazlığı, hırçınlığı, yaşı ilerledikçe kaybolmaya başlamış... yaşı ilerlediği gibi çocukluğu daha da bir gün yüzüne çıkartıyormuş şirinliğini...
bir insan aynı anda nasıl bir kaç ruha bürünebilir nasıl olur da bir çok rengi bünyesinde barındırabilir şaşırtıyormuş...
o hep varmış hep varmış... hep de olacak umarım, doğum günün kutlu olsun.
gönlü geniş, sevecen insan, şımarık çocuk, iyi ki doğmuşsun.
zamanın birinde bir adam yaşarmış, bazen yaşamanın ne olduğunu arayarak, bazen de istediği gibi yaşayarak büyüyen bir adammış, gençliğinin asiliği, laf anlamazlığı, hırçınlığı, yaşı ilerledikçe kaybolmaya başlamış... yaşı ilerlediği gibi çocukluğu daha da bir gün yüzüne çıkartıyormuş şirinliğini...
bir insan aynı anda nasıl bir kaç ruha bürünebilir nasıl olur da bir çok rengi bünyesinde barındırabilir şaşırtıyormuş...
o hep varmış hep varmış... hep de olacak umarım, doğum günün kutlu olsun.
gönlü geniş, sevecen insan, şımarık çocuk, iyi ki doğmuşsun.
estetik bir şekil kattığı için el ile kapatılıyordur, yoksa kapatmaya ne gerek var zaten ağız da yemek varken de göstere göstere yemek gerekir şeklinde devam etmeyeceğim tabii ki edeptir kapatılması gerekir.
bir vali, bir ögretmen, bir mühendis ve valinin ailesinin, vatan uğruna öldürülen ögretmenlerin, girişimcilerin ve sayamayacağım bir çok kişinin pkk gerçeğini birebir olmasa da bir nebze anlatan dizidir.
türevleri vardır gazi, karayılan, pars narkoterör türk milleti olarak neye hassaslık gösteriyorsak diziler de o temaları işliyorlar.
türevleri vardır gazi, karayılan, pars narkoterör türk milleti olarak neye hassaslık gösteriyorsak diziler de o temaları işliyorlar.
(bkz: ceviz verem yersin)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?