ayın 15inde başlayıp iki hafta sürmek suretiyle yoğun; stres, uykusuzluk, kafein, mutsuzluk, umutsuzluk, hayatı sorgulama, anlamı geleceği amacı otu çöpü sorgulama ve bu sorgulamalardan dolayı çalışamama vs vs şeklinde gelişecek işkence biçimidir.
hansel - gratel masalındaki şekerden evi olan cadının masal sonunda yaktığı ağıttır.
kıro ile bir daha muhattab olmaya gerek kalmadığından esasında çok da kötü bir durum değildir. hatta hınca hınç dolu memleketim otobüslerinde gayet makbule geçen bir davranış sayılabilir.
tarihtir. manşet cümleciklerinden arak; devrik liderdir. rahmetlidir.
elbette ki demokrasiden yanayız, ancak ağaçtaki meyve olgunlaşmadan da koparılmaz.
diktatörlüğü eleştirilmesine neden olsa da; laikliği kabul etmeye hazır olmayan; laiklikle bi nebze olsun dengelenememiş o kadar farklı etnik grubun barındığı, eğitimsizliğin veba gibi yayıldığı, tutucu yargılara sahip bir halkın diktasız yönetimi çok da kolay olmasa gerek.
zevkü sefanın işaret ettiği lüks yahut götürdüğü kelleler de bize saltanat hikayelerinden aşina.
belki bunlar yaptıklarını haklı gösteremez
ancak illa demokrasiden bahsediyorsak bir ülkenin meselelerine dışardan ellerin müdehalesi zaten demokrasi olgusu için düşündürücüdür.
elbette ki demokrasiden yanayız, ancak ağaçtaki meyve olgunlaşmadan da koparılmaz.
diktatörlüğü eleştirilmesine neden olsa da; laikliği kabul etmeye hazır olmayan; laiklikle bi nebze olsun dengelenememiş o kadar farklı etnik grubun barındığı, eğitimsizliğin veba gibi yayıldığı, tutucu yargılara sahip bir halkın diktasız yönetimi çok da kolay olmasa gerek.
zevkü sefanın işaret ettiği lüks yahut götürdüğü kelleler de bize saltanat hikayelerinden aşina.
belki bunlar yaptıklarını haklı gösteremez
ancak illa demokrasiden bahsediyorsak bir ülkenin meselelerine dışardan ellerin müdehalesi zaten demokrasi olgusu için düşündürücüdür.
özlenen.
(bkz: umutsuz vaka)
kızıl düşüm
bileklerime dolanır ellerin
bir gece yarısı
kainat olurum
kanıma girersin
sıcacık olurum
akarsın tenimden
yangını içime oturtup kavrulurum
üzümün tenha cilvesi
zihnimin caddelerinde
avare
serseri
raks edersin
kalbim pompalar seni
nabzım atar seni
günahının tadı
hayyam yapar bizi
bileklerime dolanır ellerin
bir gece yarısı
kainat olurum
kanıma girersin
sıcacık olurum
akarsın tenimden
yangını içime oturtup kavrulurum
üzümün tenha cilvesi
zihnimin caddelerinde
avare
serseri
raks edersin
kalbim pompalar seni
nabzım atar seni
günahının tadı
hayyam yapar bizi
düşümü kaplayan
yıldızların bahanesidir.
aklıma bir kaç cümlenin ardından
takılır
birkaç şaririn
birkaç allengirli kelam döktürmüş kalemin
anlamsız bütünlüksüz
karma birleşen harflerinden
bir kilim dokur gece.
dokunamaz kimse ahengine
o kadar benzemez ki
başka hiçbir şeye
fikirden göğe ağar; gider
sadece gece olur.
yıldızların bahanesidir.
aklıma bir kaç cümlenin ardından
takılır
birkaç şaririn
birkaç allengirli kelam döktürmüş kalemin
anlamsız bütünlüksüz
karma birleşen harflerinden
bir kilim dokur gece.
dokunamaz kimse ahengine
o kadar benzemez ki
başka hiçbir şeye
fikirden göğe ağar; gider
sadece gece olur.
kusurludur yüreğim
incinmezsen sevemeyeceğim
kan kırmızı kesileceğim bu gece;
kırıklarını dök ellerime..
ağla sevgilim
ıslanmadıkça arınamayacağım
gözyaşından okyanus olacağım
dibine atlantis kuracağım
incinmezsen sevemeyeceğim
kan kırmızı kesileceğim bu gece;
kırıklarını dök ellerime..
ağla sevgilim
ıslanmadıkça arınamayacağım
gözyaşından okyanus olacağım
dibine atlantis kuracağım
güneşin sadakatsizliğidir.
histir.
sobelenmeme çabasıdır.
ana küme olmasına rağmen kayıt dışı ekonomi başlığından bağımsızdır.
ana küme olmasına rağmen kayıt dışı ekonomi başlığından bağımsızdır.
mutluluğun annesidir.
aidiyetsizliktir.
kimliksiz insanların dolaştığı memleketimde kayıt dışı olan sadece ekonomi olamaz.
kimliksiz insanların dolaştığı memleketimde kayıt dışı olan sadece ekonomi olamaz.
bilgiçlerin aslında söylemek istediklerinin söylemekte olduklarıyla alakası vardır. ama sadece alaka.
bu tanımın bir yerlerinde fiile geniş zamanlarda hükmetmek yerine kavrama aidiyet duygusu vermesi gereken bir -dır eki ile iddiaya kesinlik vermeme telaşesinde bir "belki de" öbeği olmalı ama sanırım saklambaç oynuyorlar.
bu tanımın bir yerlerinde fiile geniş zamanlarda hükmetmek yerine kavrama aidiyet duygusu vermesi gereken bir -dır eki ile iddiaya kesinlik vermeme telaşesinde bir "belki de" öbeği olmalı ama sanırım saklambaç oynuyorlar.
zincirli özgürlüğün en alt perdeden mırıldanışıdır. her sözcüğün sonuna -dır vb ekler koyma çabasıdır.
bazen sürat bazen dışlanmışlıktır.
kayıt dışı tanımlayışlardır.
kayıt dışı tanımlayışlardır.
sadece kırmızıdır.
ötesi değil.
gerisi tanım değil fiildir; akar kanar kaynar yaşatır yanar vs vs..
damağımıza bulaşmıştır bir kere sonra havada da kokar belki.
ancak en tehlikelisi ruhumuzda yarattığımız atmosfere esans olması durumudur fikrimce.
fikrimsizce ise; sessizliktir.
çünkü sessizliği sadece taklit eder.
ötesi değil.
gerisi tanım değil fiildir; akar kanar kaynar yaşatır yanar vs vs..
damağımıza bulaşmıştır bir kere sonra havada da kokar belki.
ancak en tehlikelisi ruhumuzda yarattığımız atmosfere esans olması durumudur fikrimce.
fikrimsizce ise; sessizliktir.
çünkü sessizliği sadece taklit eder.
kafamızdan geçenlerdir diye abuk subuk bir tanım yapabileceğimiz sevgili bir başlıktır.
anlatsak olmaz mı sadece kafamızdan geçtiği gibi; önemli olan hikayenin ismi değil kendisiydi diyebileceğimiz bir başlık olsun isterdim halbuki.
zaten hikaye ismini kendinden eleverir. kral çıplak demeyi arzulayan insanlar çağında herkes kralın halini görüyorsa kral çıplak diyerek sivrilik yapmanın aslında sivrilik yapmak demek olmayacağından da bahsederdim belki. zira hepimizin içinden aynı tanımın geçtiği noktada bambaşka bir gezegenden gelmişçesine birkaç kelime zırvalayıp sonrada susmak niyetindeysek, cümlelerimiz şizofren cümlelerine benzese de kimisince; ne çıkar birbirimize benzemeyen lisanlarımızın dürtülerimize emrettiği ölçüde kelimeleşsek de diyebilirdim. ne de olsa kelimelerimizle kastettiklerimizin; zihinlerimizde yanan ampüllerin voltajlarının aynı olduğunun garantisi yok ve asla bilemeyeceğiz aynı şeyden bahsedip bahsetmediğimizi demek de geçerdi belki içimden.
demiş kadar oldum mu...
bilmem.
bence demedim.
ne de olsa bu sadece kafamızdan geçenlerdir diye abuk subuk bir tanım yapabileceğimiz sevgili bir başlıktır.
anlatsak olmaz mı sadece kafamızdan geçtiği gibi; önemli olan hikayenin ismi değil kendisiydi diyebileceğimiz bir başlık olsun isterdim halbuki.
zaten hikaye ismini kendinden eleverir. kral çıplak demeyi arzulayan insanlar çağında herkes kralın halini görüyorsa kral çıplak diyerek sivrilik yapmanın aslında sivrilik yapmak demek olmayacağından da bahsederdim belki. zira hepimizin içinden aynı tanımın geçtiği noktada bambaşka bir gezegenden gelmişçesine birkaç kelime zırvalayıp sonrada susmak niyetindeysek, cümlelerimiz şizofren cümlelerine benzese de kimisince; ne çıkar birbirimize benzemeyen lisanlarımızın dürtülerimize emrettiği ölçüde kelimeleşsek de diyebilirdim. ne de olsa kelimelerimizle kastettiklerimizin; zihinlerimizde yanan ampüllerin voltajlarının aynı olduğunun garantisi yok ve asla bilemeyeceğiz aynı şeyden bahsedip bahsetmediğimizi demek de geçerdi belki içimden.
demiş kadar oldum mu...
bilmem.
bence demedim.
ne de olsa bu sadece kafamızdan geçenlerdir diye abuk subuk bir tanım yapabileceğimiz sevgili bir başlıktır.
geceler olur,
lacivertten ve siyahtan kaçar
soğuk olur;
kar eflatun yağar...
lacivertten ve siyahtan kaçar
soğuk olur;
kar eflatun yağar...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?