anlık ve ayrıntı bir sahneye çok şeyler yükleyebilen, zihne kazınmasını sağlayan, etkileyici bir üslubu olan yönetmen.
üç kuruşluk insana beş kuruşluk değer verirsen aradaki iki kuruşa seni satar.
herkes gider mersine ben giderim tersine şeklinde yaşayan şahsın davranış biçimi.
soğuk ve şehirlerarası yolculuklarda vazgeçtim çocuk olmaktan
ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
dizelerini her defasında aklıma düşürendir. halbuki ben bir üç nisanda çocukluğumun büyük bir adasını yitirdim. bir bayram sabahı farkına vardım olan bitenin.
ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
dizelerini her defasında aklıma düşürendir. halbuki ben bir üç nisanda çocukluğumun büyük bir adasını yitirdim. bir bayram sabahı farkına vardım olan bitenin.
arif olup da arif olmazdan gelmek.
(bkz: ajdarmatik)
efsane değil.
bizzat görmüşümdür.
ancak bünyeme terstir.
bizzat görmüşümdür.
ancak bünyeme terstir.
ağlama diyen üç kadının yarım saat boyunca dil dökmesine rağmen susmayıp, ifrit olan kadınlardan birinin bırakın şunu kendi haline ağlasın demesinin ardından hemen susup banane ağlamıyorum diyen üç yaşındaki bünye.
kızıl sahranın kum tanesi;
sonlu sonsuz cehenneminde tek durak;
orta cağ zihniyetinin mahkum ettiği cadısı
güneşin inadına inat
asi.
sonlu sonsuz cehenneminde tek durak;
orta cağ zihniyetinin mahkum ettiği cadısı
güneşin inadına inat
asi.
içe işleyen.
dudağın kenarında takılı kalan.
dudağın kenarında takılı kalan.
inekler için hazırlanır.
hala firar hikayeleri yazıyorum
ceplerimden taşıyor sayfalarım
içimden akıyor
mavi siyah ebem kuşağı mürekkepler
içimde ıslanıyor
tüm hisler
tüm hikayeler
sessizlikler oluyorum
ardından
çok seslilikler
ve
duyusal sefillikler
hissizlikler oluyorum
çok hislilikler oluyorum
karıştırıyorum
seçemiyorum hangisi hangisi
gülüyorum geçiyorum kendime
o kadar kafaya takmaya
o kadar sorgulamaya değmiyorum
gülüyorum
dalga geçiyorum
bir deftere ani karalanmış yazılarımla yüzleşiyorum
ben figaronun düğünüyüm
sesim
çatallanmış
detone oluyorum..
ceplerimden taşıyor sayfalarım
içimden akıyor
mavi siyah ebem kuşağı mürekkepler
içimde ıslanıyor
tüm hisler
tüm hikayeler
sessizlikler oluyorum
ardından
çok seslilikler
ve
duyusal sefillikler
hissizlikler oluyorum
çok hislilikler oluyorum
karıştırıyorum
seçemiyorum hangisi hangisi
gülüyorum geçiyorum kendime
o kadar kafaya takmaya
o kadar sorgulamaya değmiyorum
gülüyorum
dalga geçiyorum
bir deftere ani karalanmış yazılarımla yüzleşiyorum
ben figaronun düğünüyüm
sesim
çatallanmış
detone oluyorum..
kalabalıktır kalabalıksızlığım
tenhadır kalabalığım..
tenhadır kalabalığım..
bir düğün olur
kız odaya alınır
erkeğin sırtına vurlur sanki cenke gidiyormuş sanki bir onur meselesini çözmeye gidiyormuş gibi cesaretlendirilir
kız muhtemelen korku ve utanç içerisinde beklemektedir..
erkek de korku duymaktadır bu harbden ne derece galip geleceğine yahut zevcesinin ne denli namuslu(!) olduğuna dair düşünceler zihnini yormaktadır.
kapıda bir dünya beklemektedir..
kan ister insanlar her koşulda..
ya namusa delalet yahut namusun temizlenmesine işaret..
ve hiç de öyle büyük şehirlerden bakıldığı gibi modernleşememiştir düşünceler..
hala evlendiğinde korkularla bekleyen kadınlı erkekli yurdum insanı azımsanamayacak bir kitleyi oluşturur. okumuşu yazmışı çizmişi olsun eli kalem tutmamışı olsun.. toplum kanunları basit ve nettir.
ahlak iki damla kanda saklıdır...
işte gerdek gecesi budur..
insanların birbiri için özel olma ihtiyacı hissetmesi evilik dışı ilişkiye ve çok eşliliğe karşı olması güzeldir elbet. ilk kez evlenilen insanla bir ilişkiyi paylaşmak daha anlamlıdır belki de..
ancak bu tür düşüncelerin işaret ettiği, ikisi içerde kırkı dışarda bir topluluğa mal edilmiş gerdek gecesinden ziyade iki insanın özelidir..
kimseye yorum düşürmeyen bir yerdedir..
kız odaya alınır
erkeğin sırtına vurlur sanki cenke gidiyormuş sanki bir onur meselesini çözmeye gidiyormuş gibi cesaretlendirilir
kız muhtemelen korku ve utanç içerisinde beklemektedir..
erkek de korku duymaktadır bu harbden ne derece galip geleceğine yahut zevcesinin ne denli namuslu(!) olduğuna dair düşünceler zihnini yormaktadır.
kapıda bir dünya beklemektedir..
kan ister insanlar her koşulda..
ya namusa delalet yahut namusun temizlenmesine işaret..
ve hiç de öyle büyük şehirlerden bakıldığı gibi modernleşememiştir düşünceler..
hala evlendiğinde korkularla bekleyen kadınlı erkekli yurdum insanı azımsanamayacak bir kitleyi oluşturur. okumuşu yazmışı çizmişi olsun eli kalem tutmamışı olsun.. toplum kanunları basit ve nettir.
ahlak iki damla kanda saklıdır...
işte gerdek gecesi budur..
insanların birbiri için özel olma ihtiyacı hissetmesi evilik dışı ilişkiye ve çok eşliliğe karşı olması güzeldir elbet. ilk kez evlenilen insanla bir ilişkiyi paylaşmak daha anlamlıdır belki de..
ancak bu tür düşüncelerin işaret ettiği, ikisi içerde kırkı dışarda bir topluluğa mal edilmiş gerdek gecesinden ziyade iki insanın özelidir..
kimseye yorum düşürmeyen bir yerdedir..
bir gece bir yerde karanlığa düşmüş olmalıyız.
...
içimize çektiğimiz milyonlarca nefesin ayırdına varamadığımız milyonlarca saniyenin sadece bir tekinde.
ardından bir bakmışız; çıkmaz sokakların çocukları rehberlerine, yanlış numaralara tekavül eden öncesi çığlık suskunluğuna sahip çevirsesleri veren hatları ve hiç sahip olamadığımız adresleri düşmeye başlamışız.
...
bir gün bir yerde güneşe düşmüş olmalıyız.
içimizdeki güneşten kör olup karanlıkta kaldık sanmışız, aydınlıklar içindeyken.
...
içimize çektiğimiz milyonlarca nefesin ayırdına varamadığımız milyonlarca saniyenin sadece bir tekinde.
ardından bir bakmışız; çıkmaz sokakların çocukları rehberlerine, yanlış numaralara tekavül eden öncesi çığlık suskunluğuna sahip çevirsesleri veren hatları ve hiç sahip olamadığımız adresleri düşmeye başlamışız.
...
bir gün bir yerde güneşe düşmüş olmalıyız.
içimizdeki güneşten kör olup karanlıkta kaldık sanmışız, aydınlıklar içindeyken.
izlemeleri için anne ve baba kişilerin kanına girdiğim filmdir.
bir daha geri dönemem.
şarap alır hep grur ve benliği geme
şarap çözer düğümü zor ve güç deme
şeytan bir kez şarap içimiş olsaydı
hergün binkez secde ederdi ademe
şeklindeki rubaisini cüzdanımda taşıdığım zattır.
şarap çözer düğümü zor ve güç deme
şeytan bir kez şarap içimiş olsaydı
hergün binkez secde ederdi ademe
şeklindeki rubaisini cüzdanımda taşıdığım zattır.
içimdeki ben.
şu anda kanal 1 de başlamış olan, kurgusu sağlam süper filmdir.
şu anda kanal 1 de başlamış olan, kurgusu sağlam süper filmdir.
fıkra ile durumu izah etmek gerkirse;
bir gemide amerikalılar ingilizler ve türkler varmış.
ve bunların denize atlaması sağlanmaya çalışılıyormuş.
amerikalılara bu dünyada ele geçirilemeyen tek yer burası denmiş, amerikalılar atlamış.
ingilizlere bu denizin suyu şifalı gençlik iksiri denmiş ingilizler atlamış.
türklere ise bu denize girmek yasaktır denmiş.
neyse, işte bu da böyle bir fıkra. gülünecek de bir yanı yok zaten.
bir gemide amerikalılar ingilizler ve türkler varmış.
ve bunların denize atlaması sağlanmaya çalışılıyormuş.
amerikalılara bu dünyada ele geçirilemeyen tek yer burası denmiş, amerikalılar atlamış.
ingilizlere bu denizin suyu şifalı gençlik iksiri denmiş ingilizler atlamış.
türklere ise bu denize girmek yasaktır denmiş.
neyse, işte bu da böyle bir fıkra. gülünecek de bir yanı yok zaten.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?