confessions

dersaadet

- Yazar -

  1. toplam entry 157
  2. takipçi 1
  3. puan 8190

dönen msn logosunu izleyip hipnotize olmak

dersaadet
bünyeye zararlı gibi görünse de faydalı yanları da yok değildir. hipnoz olmuş kişinin çocukluğuna inilerek mevcut psikolojik sorunlarının temel nedenleri öğrenilebilir. beri yandan, "alemde zerreden kürreye herşey dönüyor" düsturuna tabi olarak " madem herşey dönüyor ben niye dönmeyeyim" diyip, mevlevi felsefesine merak sarabilir, hatta mensup olabilir.

leblebi tozu

dersaadet
küçüktük o zamanlar, kardeşim de nasıl severdi leblebi tozunu, ananemlere her gidişimizde mahalle bakkalından bi kaç paket alır zevle tüketirdik, gerçi boğaza yapışması, ya da ağızdayken birden hızlı nefes alma durumunda hayati tehlikesi de yok değildi ama gene de yerdik işte. neyse efendim, bi gün yine ananemdeydik, arka bahçede de çatı yapımında kullanılacak keresteleri yığmışlar, ki uzun süredir bahçede duruyorlardı,o tahtalardan aynı, leblebi tozuna benzeyen tozlar akmış yere, artık tahta kurusu mu yemişti neydi bilemiyorum ama tahta tozu leblebi tozunun tıpkısıydı, ben küçük bi poşetin içine bu tozlardan doldurup, kardeşime "sana leblebi tozu aldım" dedim, garibim sevinip dikti poşeti ağzına.. sonra mı?sonra bahçede, ben önde o arkada bi kaç tur attık tabi.

vav

dersaadet
iyi bakıldığında, görmek için bakıldığında; bazen bir insanın secdedeki hali, bazen bir ceninin anne karnında ki haline benzer..

vav harfi, allah’ın vahid ismini ve birliğini simgeler.

ebced hesabında 6 rakamına dektir ki ; bu yönüyle aynı zamanda imanın 6 şartını temsil ettiği söylenir.

harfi med olduğu gibi, kasem harfidir. aynı zamanda, iki cümleyi veya özneyi bağlayan bağlaçtır.
(alıntıdır.)

gaf

dersaadet
emrah: “mozart dinlemiyorum ama türkiye’ye gelirse konserine mutlaka giderim.

süleyman demirel:
“ege bir yunan gölü deeldir, ege bir türk gölü de deeldir. binaenaleyh ege bir göl deeldir.”


tansu çiller yalova’da, yalova’nın 77. il olacağını müjdelemeye çalışıyor. ama pek de başarılı olamıyor. kalabalık bir türlü 77 demez.

sizi il yapayım mı?

tansu çiller: yedi yedi daha ne edeerr?

kalabalik: ondöört

tansu çiller: haayyııırr. . yedi yedi daha ne edeeer?

kalabalık: kırkdokuuzz


tansu çiller: haayııırr. . bugün günlerden neee?

kalabalık: cumartesiiii


tansu çiller: haayııırr. . bugün ayın kaçııı?

kalabalik: yedisiii


tansu çiller: aylardan neee?


kalabalık: temmuuuuzz


tansu çiller: yedi yedi daha ne edeerr?

kalabalik: ? ? ?

tansu çiller: sizi türkiye’nin 77. ili yapacağım.

abd başkanı bush:
kendime özgü fikirlerim var . güçlü fikirler. ama bu fikirlerle her zaman aynı fikirde değilim.

bizim üçüncü önceliğimiz eğitime birinci önceliği vermektir.

benim için en önemli olan şey en önemli şeyin ne olduğunu hatırlamamdır

yapılmış en aptalca dalgınlıklar

dersaadet
müthiş kalabalık bi arefe gününde, nevri dönmüş gözleri kararmış zavallı kasiyerin, bir müşterinin aldığı kazağın satış işlemleri sırasında barkod okuyucu yerine telefon ahizesini kullanmak suretiyle barkod nosunu okutmaya çalışarak sinirlenmesi, utanması, gülmesi, güldürmesi, kaderine küsmesi.

mehmet ali birand

dersaadet
haber sunarken, iiiiiii,eeeee diye ıkınıp durarak biraz sonra ağzından hangi kelimenin çıkacağını tahmin etmeye çalıştığımız,bu cümlenin sonu nereye varacak diye merak ettiğimiz, kasan, sinirlendiren, güldüren gazeteci kişisi.

kıssadan hisse

dersaadet
mutsuzsaniz...

gunun birinde kis gelince sicak ulkelere gitmek istemeyen bir minik serce varmis.
havalar sogumaya baslayinca minik serecenin tum arkadaslari sicak ulkelere gitmisler fakat bizim minik serce gitmemis.
havalar oyle sogumus ki minik serce soguktan donmak uzereyken o da sicak ulkelere ucmaya karar vermis ve sicak ulkelere dogru
ucmaya baslamis.
ama hava oyle sogukmus ki minik serce ucarken soguktan kanatlari donmus ve bir tarlanin ortasina dusmus.
minik serce tam sonunun geldigini dusunurken oradan gecen bir inek uzerine pislemis.
minik serce bu tezegin sicakligiyla tekrar canlanmis ve civildamaya baslamis.
minik sercenin sesini duyan bir kedi minik serceyi tezegin icinden cikartip temizlemis ve bir guzel yemis.
bu hikayeden cikartilacak dersler
1- senin kafana sican herkes dusmanin olmak zorunda degildir.
2- seni bokun icinden cikartan herkes de dostun olmak zorunda degildir.
3- bokun icinde rahat ve mutlu isen sesini cikarma.

nerede o eski yumurtalar

dersaadet
herşeyin eskisini makbul gören orta yaş üstü bireylerin, bayramlardan, dostluklardan, ramazanlardan, komşuluklardan tutun da ekmeğe, suya, ete, ota, kuşa, ağaca, eciğe böcüğe ve dahi yumurtaya kadar, her varlık için kullandıkları, bi nevi serzeniş, hayıflanma içeren soru cümlesi örneği.

bilgisayar kullanicisi

dersaadet
hayatını bilgisayar önünde idame ettiren, orada yiyen içen, hatta uyuklayan, sigara içen, genellikle pijamalarıyla duran üstünü değiştirmesi gerekise yine aynı yerde değiştiren, eş dost arkadaş falan gelmişse diyaloglarını poposu o koltukta, gözü pc de kulağı arkadaşlarında olmak suretiyle gerçekleştiren, hakkında "bi gün tuvalet ihtiyacını da orada giderir mi " endişesi duyulan tip. ben tanıyorum böyle bi model, bizim evde yaşıyor, maatteessüf.

ben küçükken çok salaktım

dersaadet
ben de küçükken salaktım. babaanneme giderken, fiskobirlik fabrikasının yanından geçerdi araba, ben fabrikayla konuşmayı alışkanlık haline getirmiştim. zihnimde karşılıklı konuşmalar canlandırırdım.
fiskobirlik: hoşgeldin dersaadet
ben: hoşbulduk fiskobirlik
fiskobirlik: nasılsın bakalım
ben: iyiyim sen?
fiskobirlik: ben de iyiyim

diye devam ederdi diyaloğumuz.. insan ağaçla börtü böcükle konuşmayı ister,dener belki ama fabrikayla konuşulur mu yav..şimdi bi daha okudum da ben küçükken hakkaten salakmışım.

iyi değilse kötü müdür

dersaadet
iyi ve kötü elbette göreceli kavramlardır ama iyi olmayan kötü müdür? kötüyse kime göre neye göre kötüdür?
bi elma bahçesindeki bir ağaçtan düşen elma oradan geçmekte olan çocuk için iyidir, ama bahçenin sahibi için kötüdür örneğini akla getiren felsefimsi soru.

leblebi şekeri

dersaadet
leblebi şekeri konusunda pek hoş olmayan bi tecrübem sözkonusudur. şöyle ki, benim zıpır kuzenlerim bir kase leblebi şekerinin şekerlerini emmişler, kalan çıplak ve ıslak leblebileri yine aynı kaseye koymuşlar. ben de ertesi gün o leblebileri bir güzel yedim, tabi o leblebilerin bir zamanlar şekerle kaplı olduğunu ve kuzenlerimin tükürükleriyle hemhal olduğunu öğrendiğimde iş işten geçmişti. o gün bugündür aram iyi değildir leblebi şekeriyle.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol