deniztema

’’mahremiyet gittimi bir kere elden sende gitmelisin o yerden tez elden’’diyip bunu büyültebilecekken ’’aman her kadında oluyor ver ben atayım çöpe işin varsa,aa sende bunu bayağı kullanmışsın maşallah allah versin’’gibisinden boş muhabbetlerle geçiştirilebilecek çok önemsiz bir mevzu.

çok basit bir dili olan,herhangi bir kitabını bir kaç günde bitirebileceğiniz, edebi olmasada kafa yormadan zihin boşaltmak isteyenler için birebir edebiyat olduğuna inandığım yazar.eroinle dans kendisinin eserlerini okumaya başlamak için uygundur.

okumanın zevk vermediği,zorlama edebiyatın en nadide örnekleri vermiş diye eleştirdiğim ancak bazı eserlerinin çok farklı ve çok yönlü olduğunu okudukça gördüğüm sevmesemde türkiye de kendisi gibi çok fazla kadın yazara yol açabileceğine inandığım yazar.

inci aral’ın ilk öykü kitabı.kadınları ele alan öykülerle daim olan bu kitap aynı zamanda 1980 akademi kitapevi öykü başarı ödülünü almıştır.türkiyede ki başarılı kadın yazarların hikayelerinde hep aynı yırtılmışlığı kullandığını göz önüne alırsak inci aral burda (bizde oldukça az olan)özgün hikayeyi yakalamıştır.hemde anlatacağı şeylerden ödün vermeden.tıpkı şebnem işigüzel,tıpkı füruzan gibi.

türkiyede ki ruhani satanistlerin bir çatı altında toplandıkları ve birbirlerinin eylemlerinden güç almalarını sağladıklarına inandıkları bir tür oluşum,toplaşım.www.sataninturkey.net gibi birde siteleri vardır.

güzelcene bir peyk şarkısıdır.şarkının kendiside içinde bulunduğu suluşaka albümü de şiddetle tavsiye edilir.

ah istanbul
sen de beni unutmuşsun
adım çıkmış hatırından
istanbul,istanbul,istanbul

ah istanbul
sen de biraz tozutmuşsun
üstün başın darmadağın
istanbul,istanbul,istanbul

istanbul yüzüme ah bi bak
istanbul yüzüme ah bi bak
bir bak n’olur
anla beni
anla anla anlat bana da

ne kadar kalleşsin ah dünyam
tutmuş sana aşık olmuşum
ama olsun
aldat beni
aldat aldat aldat
ölene kadar.....

amerikalı üçlü r&b grubudur.ayrıca tüm zamanların en çok satan kız grubudur.beyoncé knowles,kelly rowland ve michelle williams grubun üyeleridir.2005 yılında sorunsuz bie şekilde dağılmıştır ancak sık sık bir araya gelmeleri söz konusudur.

(bkz: destinys child)

gördüğüm kadarıyla insan ekmenin çok farklı şekillerini etüd etmiş ve gayet uygulayan sözlük yazarı.

zülfü livanelinin yazarlığı için aklımda olan yeterli mi yetersiz mi,değerli mi değersiz mi karşılaştırmalarının daha da dengesizleşmesine sebep olmuş roman.aynı insanın mutluluk,leylanın evi ve son ada’yı ardarda yazmış olması beni şaşırtıyor.şebnem işigüzel gibi çağdaş romancıların az edebi yönünü,yaşar kemal gibi eski romancıların çok edebi yönünü bir mutlulukta bir leylanın evinde görüyorken burada çok daha cüretkar ve hatta zorlama bir zülfü livaneli görüyorum kendimce,tıpkı elif şafak gibi.ama kesinlikle başarılı bir roman ve ne olursa olsun anlaşılsın ve okunsun denebilecek bir değere sahip edebi olmayan eser.

türk edebiyatında ki ilk modern roman için (bkz: mai ve siyah)

sayın bitterend’le yine akşamın köründe ilk geleceğimizi sandığım sözlük zirvesi.görüşürüz.

toto’nun bir şarkısıdır.türkiyede şebnem ferah’tan çok fazla dinlediğimiz güzel bir şarkıdır.
sözleri şöyledir:

its not in the way that you hold me, its not in the way you say you care
its not in the way youve been treating my friends
its not in the way that you stayed till the end
its not in the way you look or the things that you say that youll do

hold the line, love isnt always on time, oh oh oh
hold the line, love isnt always on time, oh oh oh

its not in the words that you told me, girl
its not in the way you say youre mine, ooh
its not in the way that you came back to me
its not in the way that your love set me free
its not in the way you look or the things that you say that youll do

its not in the words that you told me
its not in the way you say youre mine, ooh
its not in the way that you came back to me
its not in the way that your love set me free
its not in the way you look or the things that you say that youll do

yazarın diğer kitaplarını okuyup başladığım için,beklediğimden farklı çıkan,çok şaşırdığım fantastik bile diyebileceğim,oldukça etkileyici romandır.eğer satanizm,şeytan ve buna paralel meselelerle ilgilenmiş veya münasebet içerisinde bulunmuşsanız çok fazla çekici geleceğini tahmin ettiğim okumaktan haz duyulan güzelliktir.

dan brown yüzünden genellikle tek bir olası hikayede ki haliyle bilinen ve bu şekilde tasvir edilen ama hakkında kesin hiçbir bilgiye sahip olmadığımız bazılarına göre reel,bazılarına görede sembolik kasedir.

edebi açıdan kesinlikle çok başarısız,iki kitabını okuduktan sonra tüm döngüyü ve kurguyu anlayabileceğiniz kendini sürekli tekrar eden aynı zamanda da grance gibi başarılı yazarların tüm dünyada tanınmasında etkili olduğu içinde saygı duyduğum polisiye yazarı.

george orwell’ın 1984’ü bildiğim en ütopik ütopya.

dünyaya kapımız olması dışında daha derin anlamlar yüklemenin anlamsız olduğuna inandığım,her insanın bie tane sahip olduğu sıradan insan.erkeğe şayandır.

amerikan tıraşının farklı bir şekilde erkek cinsel uzvuna uygulanmasından sonra maden kestirdik o kadar eti bari biraz para kaldıralım amacıyla yapılan kutlama.

hold the line,rosanna gibi şarkılarıyla kült olmuş rock grubu.