confessions

demir prezervatif

- Yazar -

  1. toplam entry 125
  2. takipçi 1
  3. puan 47178

babalar gününü mezarlıkta geçirmek

demir prezervatif
sana geliyorum koşar adımlarla
evet,
erken kalktım yine sana geliyorum.
bir sene boyunca sadece üç kere böyle erken kalkıyorum
bir babalar gününde bir doğum gününde birde ölüm yıldönümünde
artık eskisi gibi sen beni erkenden kaldırmıyorsun.
artık evin direği benim, ben erken kalkıyorum.
artık sana "eşşek kadar adam oldum hala öpüp uyandırıyorsun" diyemiyorum
keşke diyebilsem...
keşke şu eşşek kadar adamı tekrar öpüp uyandırsan sabahın köründe
sana geliyorum koşar adımlarla.
elimde bir deste gül var sadece
sana verebileceğim sevgimden başka tek şey bir deste gül.
hala kalbimdesin.
hala kavgalarımızı hatırlıyorum.
ve hala eski babalar günü sevincimizi.
sabahın köründe sıcak bir öpücükle kalkardım ayağa sana aldığım hediyeyi odamın içinde arardım inşallah bulmamışsındır diye
sonra kahvaltı ederdik hep beraber hediyeni verirdim sana.
sende yine öperdin.
keşke burda olsan da öpsem
keşke az sonra senin yerine mezar taşını öpecek olduğumu bilmesem bile
keşke az sonra hediyemi toprağa vereceğimi düşünmesem
neden her babalar gününde hediyemi toprağa vermek zorundayım ki ben.
yada "neden ben" , "neden biz"
az sonra sana geliyorum babacığım
inşallah mezarlıkta yine benden başkası olmaz babalar gününü mezarda kutlayan
inşallah yine kimse babasının yerine soğuk bir taşı öpmez
az sonra yine aynı mezar taşının başında diz çöküp sadece seni bir kez daha görebilmek için allaha yalvaracağım canımı alsın diye
almayacak yine biliyorum
ve az sonra yine silüetin belirecek gözlerimin önünde.
sana aldığım bir deste gülü silüetine uzatacağım.
yine yere düşecek, tutamayacaksın biliyorum.
ama onu mezarının başına koyup sanki elinde tutuyormuşsun gibi mezar taşına sarılacağım biliyorsun
sana geliyorum babacığım,
umarım cennettesindir ve umarım gözyaşlarımı görmezsin
sana geliyorum koşar adımlarla...

babalar gününü mezarlıkta geçirmek

demir prezervatif

hem sonra...
sonra bana bir pantolon alırdın hani
ya da bir ceket
her defasında cebine saat koyardın ya hani
hani ceketi, pantolonu giydiğimde;
"elini cebine sok bakalım öyle nasıl duracaksın"
derdin bana.
bende her seferinde unuturdum.
elimi cebime atar oradaki saate dokunduğum gibi boynuna atlardım.
işte zamanı orada durdurdum ben baba
o günden sonra zaman kavramı bitti
atlamak istiyorum yine boynuna.
ve saatim yok biliyormusun...
ve senden saat istiyorum.....

insanıty s crescendo

demir prezervatif
dark tranquillity nin the mind s i albümünden harika parça.
ağıt gibi, dua gibidir.




gently hold our heads
gently hold our heads on high

aimless time in fear new hide
overthrow the plan
confusion lies in all my words
mad is the soul

we barricade ourselves in holes of temperament
this is the dawning of a new age
a heart that beats the wrong way
insanity’s crescendo

windcolour - second sight
a touch of silence and the violence of dark
illusion span - the aroma of time
shadowlife and the scent of nothingness

infinite fall of instinct
order of one spells deceit
infinite lack of trust
order of one obsolete

oh escaping time is all we lost ahead?
when it’s found, can judgement make amends?

from force-fed impressions
let us mortify the mind
each soul to violate
each instinct to be rendered false

torn asunder be the conventional forms and frames
now for the blood of heaven
unlearn and the cleasing comes

felt a tremor in the pillars of the senses
cursed victim of a distance near
the first dream - the clearest vision

aimlessly steer towards our night
we belong to thee
og dearest bliss, unnerving silence
entangled within

dimly begotten in clarity found
virginlike tears for impurity bound
beseech he who darken the stars and the sky
to greet this vision an emerald dawn

empty the sun - carve out the wind
insanity’s crescendo
tear out the blinded eye

lament of thunder - take confort in fear
lightning veins in crude exterior
voice the oppression - voice the hypocrisy
lay down the law that made instinct fall

escape now and revert
this cleasing rebirth
torn asunder be
affect me not; darkened vision
insanity’s crescendo

grimly tread the footsteps torn
rebellious stand the seeker tall
the thorn of insanity’s hand
take this darkened vision from my sight

nailed to image of ignorance
each soul to violate
for the blood of heaven

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol