4 şubat 2006 tarihli
bekir coşkunun
hürriyetteki yazısı:
ak yumurta...
artik yumurtayı tavanın kenarına vuramayacaksınız ve vurulduğunda duyduğunuz o "culkkk" sesi artık olmayacak.
niçin?..
çünkü akepenin istikrarı sayesinde "likit yumurta" piyasaya çıktı. süt gibi karton kutuların içinde sarısı ayrı, beyazı ayrı satılıyor.
isterseniz karışık olanı da var.
bu durumda "culkkk" yerine kutunun deliğini "pırt" diye açacaksınız ve tavaya boşaltacaksınız ak yumurtayı.
markası: unakıtan...
unakıtanların aile şirketi bandırmada faaliyete geçti. pastörize edilen yumurta içi ilk adımda 1 milyon kutu sattı diyorlar.
ben kutusuna baktım, turuncu bir kutu, üzerinde bir yumurta sarısının resmi var ve şöyle yazılı:
"unakıtan... pastörize likit yumurta..."
*
markete gidince sorun:
"unakıtan var mı?..."
size sorarlar:
"sarısı mı, ak olanı mı?.."
"karışık olanı yok mu?.. likit unakıtan..."
"unakıtan" markayı aldıktan sonra evde iyice çalkalıyorsunuz. çalkalamasanız da olur.
sonra parmağınızı deliğine bastırınca açılıyor zaten.
*
"hür teşebbüs" dedikleri bu.
herkes ticaret yapabilir, para kazanabilir, zengin olabilir, ala-vere işi ile uğraşabilir.
başbakan nasıl gıda dağıtım işi yaptı da bisküvi, cola dağıttı... yakında kayseriden "abdullah pastırmaları" çıkabilir piyasaya.
peşinden "ali bebe bezleri", "kültür uyku tulumları", "çiçek oda sprey", "kürşad çekme halatları" duyarsanız koşup alın.
üç hürriyetten söz ederler; hür düşünce, hür inanç, hür teşebbüs...
dedikleri işte bu...
ki size de düşünce hürriyeti olarak her zaman için sahanda mı, tavada mı, yoksa sucuklu yumurta mı yapma hakkı kalıyor.
unutmayın tezgaha gidince "unakıtan yok mu?" diyeceksiniz.
satıcı "karışık mı, sarı mı?" diye sorar.
"ak olanından" dersiniz.
bir de "ak parti"ye oy vermişseniz...
vicdanınız pak...
yumurtanız ak olsun...