crimson

an itibariyle (1)’ler yardımıyla sol framede oluşmuş olan matematiksel işaret.

anne- lütfiye kızım kapıya bak.
kız- tabi anne. zaten ben bu evin otomatik kapı açıcısıyım ya!!
kapıdaki kadın: lütfiyeciğiim nasılsıııın güzeliim?
kız- iyiyim ablacığım nasıl olayım... yalnız ablacığım çabuk içeri gir, otomatik kapı çarpar!

(bkz: bir demet tiyatro)

amerikalı bir yazar. cerrah, çırak, günahkar adlı romanlarını okuyarak bile varsayabileceğimiz üzere doktordur kendisi aynı zamanda. romanlarında tıbbi terimlere sıkça yer verir. oldukça başarılı psikolojik çözümlemeleri vardır. hemen hemen her kitabının ana karakteri jane rizzoli isimli bir polis dedektifidir. gerilim-polisiye türü roman sevenler için şiddetle tavsiye edilendir.

yitik oğlan yitik kız, gece odasında, cehennem kulübü gibi eserlere imza atmış, stephen king ayarında, amerikalı bir yazar. kendisini stephen king’den ayıran tek özellik, roman yazma işini gündelik bir iş haline getirmemiş olmasıdır.

hep aynı ritmde devam etmesine rağmen, bir saniyeliğine bile dinleyeni sıkmayan, aşmış opeth şarkısı.

swallow the sun isimli doom metal grubunun 2009 çıkışlı albümünün adı.

bir swallow the sun mucizesi. dinlerken insan nerede olduğunu unutuveriyor. ruhta hasara yol açıyor. kalp ritmini bozuyor...

(bkz: falling world)

yenilmesi halinde bünyeye kakaorgazm yaşatabilecek kadar lezzetli, yeni eti browni mahsulü. kek de değil. çikolata da değil. bi garip... çözemedik... yiyin gayri.

epey güzel sentenced şarkısıdır. her sentenced şarkısı gibi, nakaratı ayrı bir enfestir.


the bells again...someone has died
the bells of the end toll to remind
that life´s but a race against time

at your back you´ll always hear
the chariot of time hurrying near
the faster you run the closer it comes
a pursuer you can not outrun

hear these words i say:
make the most out of your day
for brief is the light on our way
on this momentary trail

hear these words, awake:
make the most out of your day
for brief is the light, so brief is the time
that we´re allowed to stay

the bells again...whose turn this time?
to reach the end, yours or mine?
each funeral just makes us realize
that life´s but a series of goodbyes

hear these words i say:
make the most out of your day
for brief is the light on our way
on this momentary trail

(too late)

life passes by, melts away like snow in the spring
we all are blind to the running of time...

uzun mesafeli potlarıyla ünlü snooker oyuncusu. her turnuvada biraz daha iyi oluyor. pek de tarzdır ayrıca.

snookerın haşarı çocuğu. rakibi masada fazla kaldığı zaman sıkılan, maçtan kopan, masada kalma süresiyle başarısı arasında doğru orantı bulunan başarılı snooker oyuncusu. son masters turnuvasında finalde mark selby’e yenilmiştir. olsun, canı saolsun... hala gönüllerin birincisidir.

son olarak flash forward adlı dizide boy gösteren başarılı oyuncu. ayrıca kendisi evangeline lilly ile birlikteymiş.
(bkz: oha)

mükemmel bir power metal grubu. ispanyol olduklarını öğrenmek zamanında epey şaşırtmıştır beni. from hell, born in the dark, eternity gibi enfes şarkılara can verendir.

bu süper şarkının bir de dark moor cover’ı vardır ki, tadından yenmez. dinlenmelidir...

şu kısacık sözlük ömrü hayatımda, düşüncelerini ve yazılarını en çok takdir ettiğim bilgisözlük yazarıdır. ama bu paylaşımım sözlüğün ne kadar umrundadır bilemeyeceğim tabi...

1 yıldır, or-an şehri, panora alışveriş merkezinin en üst katında eğitim vermekte olan sanat okuludur. drama derslerinin yanı sıra; resim, gitar, piyano, dans, diksiyon ve bale gibi ek dersler alma imkanı da sunmaktadır bizlere. epey ilgi görmektedir.

son zamanlardaki istatistikleri gösteriyor ki, kendisi orlando magic’e tamamıyla uyum sağlamıştır artık.
(bkz: maşallah)

nba’in sloganlarından biridir. bir diğeri için,
(bkz: i love this game)

bayan yarışmacı: o son kurbağayı yemiycektin zübeyir, doymak bilmiyosun yani!!!
erkek yarışmacı: ama balım...
bayan yarışmacı: balım malım deme bana! bak o kurtçukların hepsi duruyo orda masada, takmışsın bi kurbağaya, anlamadım ki ben!!!
asuman: ???!!!