fısıltı gazetesinin yazıldığı masa.
(bkz: fısıltı gazetesi)
kandan ve irinden kalelerdir.
bir yıl kadar önce olan bir olaydır.siyasette onca kirli şahsiyet varken askeriyede de birtakım "aykırı" kişilerin çıktığını göstermektedir.
sanırım açıklamayı yapan "paşamız" türk bayrağının manasının değiştirilmesine de önümüzdeki günlerde değinir.zira bayrağımızdaki ay islamı yıldız ise türklüğü simgeler.hilalin ebced hesabına göre allah yazımına denk geldiği ve yıldızın aynı zamanda peygamberimizi temsil ettiği de söylenir.kırmızı renk ise inancımızın bize kazandırdığı "vatan sevgisinin" uğruna canımızı feda edecebileceğimizin simgesidir.
tekrar "mehmetçik" meselesine dönersek , sormak lazım paşamıza "şehitlik" kavramını bize nasıl açıklayacak? sormak lazım oğlunu şehit veren yüzlerce binlerce "aslan analar" nasıl gönüllerini ferah tutabilmektedir ?
el-cevap : tabii ki de "askeri doktrinlere"bir can ya da evlat vermekten dolayı değildir.şehit olmayı hedefleyen kişi , ahirette allahın karşısına alnı ak olarak çıkacağı için seve seve vatan için ölebilmektedir.oğlunu şehit veren ana "allah adına savaşmış ve o uğurda can vermiş" bir evladın anası olduğu için sevinmektedir.siz sanıyor musunuz ki "paşam" o bizim insanımızda "islam inancı" olmasa durum aynen böyle devam edecek ? avrupalılara amerikalılara bir bakın isterseniz ? ya da ne kadar paralasanız da "şehitlik kavramına" inanmayan bir "ateisti " vatan uğruna ölmeye gönderebilir misiniz?zira "şehitlik,vatan,millet,dava" kavramlarına can veren , dokunulmaz kılan "islam" dır.
bir dönüşümdür gidiyor...başörtüsünden başlayıp , islami yaşamayı gericilik ilan etmekle devam eden bu süreç "böyle sivri fikirleri bile söyletebiliyor".
ve hala birileri bağırıyor "şeriat geliyor ,tehlike var diye"
uyanmak lazım...alim insanları kötüleyerek , "ailesinde üzeyir ismi var o yüzden yahudi bu adam"diyecek kadar ileri giden bir adamın gözaltına alınmasını "rte yine oynuyor" tepkisiyle karşılayarak bir yerlere varılamayacağı nettir.
tıpkı halkın laik-islamcı çatışmasına çekilerek "saman altından yürütülen sular gibi" nettir."hrant dink suikastının" neden kuzey ıraka operasyon konuşulmaya başlandığı günlerde yapılması gibi nettir.kara kuvvetlerinin bombaları alıp , bunları danıştay saldırısında kullanıp sonra "kuvayi milliyeyiz" diyen geçinenlerin "milliliği" kadar nettir.
ve "bombalar kurulu değildi o yüzden devlet için tehlike arz etmez"diyip "bombacıları" "çete kapsamından" çıkartan savcımızın "adalet anlayışı"kadar acıdır.
edit :"birilerini korkutmak için bir de birkaç bomba patlattık" diyen "paşayı" da unutmamak lazım.
sanırım açıklamayı yapan "paşamız" türk bayrağının manasının değiştirilmesine de önümüzdeki günlerde değinir.zira bayrağımızdaki ay islamı yıldız ise türklüğü simgeler.hilalin ebced hesabına göre allah yazımına denk geldiği ve yıldızın aynı zamanda peygamberimizi temsil ettiği de söylenir.kırmızı renk ise inancımızın bize kazandırdığı "vatan sevgisinin" uğruna canımızı feda edecebileceğimizin simgesidir.
tekrar "mehmetçik" meselesine dönersek , sormak lazım paşamıza "şehitlik" kavramını bize nasıl açıklayacak? sormak lazım oğlunu şehit veren yüzlerce binlerce "aslan analar" nasıl gönüllerini ferah tutabilmektedir ?
el-cevap : tabii ki de "askeri doktrinlere"bir can ya da evlat vermekten dolayı değildir.şehit olmayı hedefleyen kişi , ahirette allahın karşısına alnı ak olarak çıkacağı için seve seve vatan için ölebilmektedir.oğlunu şehit veren ana "allah adına savaşmış ve o uğurda can vermiş" bir evladın anası olduğu için sevinmektedir.siz sanıyor musunuz ki "paşam" o bizim insanımızda "islam inancı" olmasa durum aynen böyle devam edecek ? avrupalılara amerikalılara bir bakın isterseniz ? ya da ne kadar paralasanız da "şehitlik kavramına" inanmayan bir "ateisti " vatan uğruna ölmeye gönderebilir misiniz?zira "şehitlik,vatan,millet,dava" kavramlarına can veren , dokunulmaz kılan "islam" dır.
bir dönüşümdür gidiyor...başörtüsünden başlayıp , islami yaşamayı gericilik ilan etmekle devam eden bu süreç "böyle sivri fikirleri bile söyletebiliyor".
ve hala birileri bağırıyor "şeriat geliyor ,tehlike var diye"
uyanmak lazım...alim insanları kötüleyerek , "ailesinde üzeyir ismi var o yüzden yahudi bu adam"diyecek kadar ileri giden bir adamın gözaltına alınmasını "rte yine oynuyor" tepkisiyle karşılayarak bir yerlere varılamayacağı nettir.
tıpkı halkın laik-islamcı çatışmasına çekilerek "saman altından yürütülen sular gibi" nettir."hrant dink suikastının" neden kuzey ıraka operasyon konuşulmaya başlandığı günlerde yapılması gibi nettir.kara kuvvetlerinin bombaları alıp , bunları danıştay saldırısında kullanıp sonra "kuvayi milliyeyiz" diyen geçinenlerin "milliliği" kadar nettir.
ve "bombalar kurulu değildi o yüzden devlet için tehlike arz etmez"diyip "bombacıları" "çete kapsamından" çıkartan savcımızın "adalet anlayışı"kadar acıdır.
edit :"birilerini korkutmak için bir de birkaç bomba patlattık" diyen "paşayı" da unutmamak lazım.
türkiye emekli subaylar derneği (tesud) dün harbiye askeri kültür sitesi’nde türkiye-ab ilişkilerini tartıştı. kktc eski cumhurbaşkanı rauf denktaş ile edip başer, şener eruygur, özden örnek gibi emekli paşaların da katıldığı sempozyumda ilginç görüşler öne sürüldü.
toplantının açılışında konuşan tesud genel başkanı emekli tümgeneral rıza küçükoğlu, türk silahlı kuvvetleri’ni ‘atatürk cumhuriyeti’nin ordusu’ olarak tarif ederken, ‘peygamber ocağı’ tanımını kabul etmediklerini söyledi. medyada ‘mehmetçik’ konusundaki değerlendirmelere gönderme yapan emekli paşa, “tsk’nın askeri, atatürk’ten sonra gelişmiş türkiye cumhuriyeti’nin mehmetçikleriyiz, peygamber’in mehmetçiği değil.” dedi. başbakan erdoğan’ın türk milletinin ‘mehmetçik’ kavramını ‘küçük muhammed’ anlamında kullandığına yönelik sözlerini eleştiren küçükoğlu, belli din veya mezhebi öngören bir kavramdan uzak durulması gerektiğini savundu.
‘küresel ve bölgesel bir yaklaşım içinde türkiye-ab ilişkilerinin geleceği ve bu çerçevede türkiye’nin açılımları’ konulu sempozyuma katılan kktc 1. cumhurbaşkanı rauf denktaş, emekli orgeneraller edip başer, oktar ataman, şener eruygur, çetin doğan, emekli oramiral özden örnek ve yeditepe üniversitesi mütevelli heyet başkanı bedrettin dalan’a tesud’a onur üyeliği plaketi verildi. emekli tuğgeneral öner pehlivanoğlu, emekli deniz kurmay kıdemli albay h. vural vural, prof. dr. erol manisalı, stratejist ümit özdağ, eski büyükelçi şükrü elekdağ, emekli tuğgeneral y. ziya satır gibi isimler konuşmacı olarak yer aldı. sempozyumu, eski genelkurmay başkanı emekli orgeneral hüseyin kıvrıkoğlu da takip etti. çıkışta basının sorularını cevaplayan rıza küçükoğlu, mehmetçik kavramının özellikle cumhuriyet döneminde önem kazandığını belirterek, “hangi dinden olursa olsun kendisi türk olan herkesin mehmetçik olma hakkı vardır. eğer mehmetçik, ‘muhammed’in askeri’ veya ‘küçük mehmet’ şeklinde üretilecek bir kavram olursa şu günlerde tartışılan üst kimliğin islam olduğu gibi bir tartışmanın içine düşülür." diye konuştu.
türkiye’de birlik sağlanamazsa, ab yetkililerine kızma gibi bir haklarının olamayacağını ifade eden küçükoğlu, ‘alt-üst kimlik’ tartışmaları konusunda ise şöyle konuştu: "türk’ün başka kimliği yoktur. anayasa’da tanınan kimliğin atatürk tarafından doğru tanımlandığına ve türk devletine bağlılık dışında şart aramayan türk kimliğinin tek kimlik olduğuna inanıyoruz."
toplantının açılışında konuşan tesud genel başkanı emekli tümgeneral rıza küçükoğlu, türk silahlı kuvvetleri’ni ‘atatürk cumhuriyeti’nin ordusu’ olarak tarif ederken, ‘peygamber ocağı’ tanımını kabul etmediklerini söyledi. medyada ‘mehmetçik’ konusundaki değerlendirmelere gönderme yapan emekli paşa, “tsk’nın askeri, atatürk’ten sonra gelişmiş türkiye cumhuriyeti’nin mehmetçikleriyiz, peygamber’in mehmetçiği değil.” dedi. başbakan erdoğan’ın türk milletinin ‘mehmetçik’ kavramını ‘küçük muhammed’ anlamında kullandığına yönelik sözlerini eleştiren küçükoğlu, belli din veya mezhebi öngören bir kavramdan uzak durulması gerektiğini savundu.
‘küresel ve bölgesel bir yaklaşım içinde türkiye-ab ilişkilerinin geleceği ve bu çerçevede türkiye’nin açılımları’ konulu sempozyuma katılan kktc 1. cumhurbaşkanı rauf denktaş, emekli orgeneraller edip başer, oktar ataman, şener eruygur, çetin doğan, emekli oramiral özden örnek ve yeditepe üniversitesi mütevelli heyet başkanı bedrettin dalan’a tesud’a onur üyeliği plaketi verildi. emekli tuğgeneral öner pehlivanoğlu, emekli deniz kurmay kıdemli albay h. vural vural, prof. dr. erol manisalı, stratejist ümit özdağ, eski büyükelçi şükrü elekdağ, emekli tuğgeneral y. ziya satır gibi isimler konuşmacı olarak yer aldı. sempozyumu, eski genelkurmay başkanı emekli orgeneral hüseyin kıvrıkoğlu da takip etti. çıkışta basının sorularını cevaplayan rıza küçükoğlu, mehmetçik kavramının özellikle cumhuriyet döneminde önem kazandığını belirterek, “hangi dinden olursa olsun kendisi türk olan herkesin mehmetçik olma hakkı vardır. eğer mehmetçik, ‘muhammed’in askeri’ veya ‘küçük mehmet’ şeklinde üretilecek bir kavram olursa şu günlerde tartışılan üst kimliğin islam olduğu gibi bir tartışmanın içine düşülür." diye konuştu.
türkiye’de birlik sağlanamazsa, ab yetkililerine kızma gibi bir haklarının olamayacağını ifade eden küçükoğlu, ‘alt-üst kimlik’ tartışmaları konusunda ise şöyle konuştu: "türk’ün başka kimliği yoktur. anayasa’da tanınan kimliğin atatürk tarafından doğru tanımlandığına ve türk devletine bağlılık dışında şart aramayan türk kimliğinin tek kimlik olduğuna inanıyoruz."
diğer arkadaşları gibi , etraftaki "erotik" dalgalardan yararlanmak , iki üç "taş" kızın yanına gidip sutopu oynamak ,yüzme öğrenmek "isteyen" kızlara öğretmenlik yapmak gibi "asıl niyetini " belli eden davranışları sergilemektense "aşırılığın" zirvesine oynamayı tercih etmiştir.
fakat bu noktada "asıl niyetini gizlemeyip içini açmış" olması onu kurtarmamış aksine ortamın en terbiyesizi haline getirmiştir.
he is a bastard ’dır.
fakat bu noktada "asıl niyetini gizlemeyip içini açmış" olması onu kurtarmamış aksine ortamın en terbiyesizi haline getirmiştir.
he is a bastard ’dır.
biz daha iyisin yapana kadar en iyisi bu. - volkswogen
- abi çok masumdu masallar.
- sana pantolunun üstünden öyle gözüküyor. ( bir kısa filmden)
- sana pantolunun üstünden öyle gözüküyor. ( bir kısa filmden)
"önümüze çıkan herkes ya canlarıyla ya da kanlarıyla davamıza hizmet edecekler."
"gecenin en karanlık olduğu an -aydınlığa- en yakın andır" umuduyla iyi sabahlar artık...
dünya servetinin yüzde 90 nını elinde bulunduran "elit kadro" her daim çatışmalar oluşturup , ana amaçlarını gizlemekte ve "sessiz,derinden" adımlarla hedeflerine doğru ilerlemekteler.
ee ne de olsa prensipleri " ordo ab chao" "kaostan düzen doğar"
1970 darbesiyle bir kaos oluşturdular ve düzen getirdiler.
1980 darbesinin öncesinde bir kaos , darbeyle susturma ve ardından yeni bir düzen
1998 darbesinin şartlarını yine onlar belirledi.düşman "şeriatçılardı".gerekli metaryalleri hemen hazırladılar:" aczimendiler, fadime şahin ,ali kalkancı,erbakanın lafları ,ağzından kaçırması(!), " sonra bir düzen. ki bu düzen aynı zamanda akp gibi bir partinin ülkenin başına getirilmesini öngördü.zira ülkede kaos oluşturanlar halkın nasıl tepki vereceğini de iyi ölçmüşlerdi.
akp başa geldikten sonra ab ye yakınlaşmaya başladı.fakat abd bundan rahatsız oldu.özelleştirmeden yana olanlar biranda özelleştirme karşıtı kesildi.özelleştirmedeki sorumsuzluklar, kemal unakıtan beyanatları ve "doğan medyasının iri puntolu başlıkları " yeni bir kaosun habercisiydi.ardından "mitingler" düzenlendi.gariptir ki ab den fon alan çydd mitinglerin baş sponsorlarından biriydi , mitinglerde atatürkçülük anlayışının kabul edemeyeceği "edip akbayram" sahne aldı."atatürkü sevmeyen" bir ozanın şiirleri çalındı ,"türk bayrağı" da malzeme yapılarak ,"bayrak asmayan ülkeyi sevmiyor" denilerek kutuplaşmanın dozu arttırılıp bayrağın değerine halel getirildi.
öbür yandan da "mayınlar,bombalar" patlamaya başladır.gariptir seçimden hemen sonra bu bombalar "suspus" oldu.dtp lilerle mhp liler tokalaştı vs. vs.
ortada bir "cambaza bak oyunu" var.ipteki cambaz kimi zaman şeriatçı,kimi zaman laikçi , kimi zaman terörist...gösteriyi tertipleyenlerse "elitler ve uşakları".bizlere cambazı seyrettirip cebimizi soyuyorlar ve her geçen gün "sirklerini" büyütüyorlar...
ee ne de olsa prensipleri " ordo ab chao" "kaostan düzen doğar"
1970 darbesiyle bir kaos oluşturdular ve düzen getirdiler.
1980 darbesinin öncesinde bir kaos , darbeyle susturma ve ardından yeni bir düzen
1998 darbesinin şartlarını yine onlar belirledi.düşman "şeriatçılardı".gerekli metaryalleri hemen hazırladılar:" aczimendiler, fadime şahin ,ali kalkancı,erbakanın lafları ,ağzından kaçırması(!), " sonra bir düzen. ki bu düzen aynı zamanda akp gibi bir partinin ülkenin başına getirilmesini öngördü.zira ülkede kaos oluşturanlar halkın nasıl tepki vereceğini de iyi ölçmüşlerdi.
akp başa geldikten sonra ab ye yakınlaşmaya başladı.fakat abd bundan rahatsız oldu.özelleştirmeden yana olanlar biranda özelleştirme karşıtı kesildi.özelleştirmedeki sorumsuzluklar, kemal unakıtan beyanatları ve "doğan medyasının iri puntolu başlıkları " yeni bir kaosun habercisiydi.ardından "mitingler" düzenlendi.gariptir ki ab den fon alan çydd mitinglerin baş sponsorlarından biriydi , mitinglerde atatürkçülük anlayışının kabul edemeyeceği "edip akbayram" sahne aldı."atatürkü sevmeyen" bir ozanın şiirleri çalındı ,"türk bayrağı" da malzeme yapılarak ,"bayrak asmayan ülkeyi sevmiyor" denilerek kutuplaşmanın dozu arttırılıp bayrağın değerine halel getirildi.
öbür yandan da "mayınlar,bombalar" patlamaya başladır.gariptir seçimden hemen sonra bu bombalar "suspus" oldu.dtp lilerle mhp liler tokalaştı vs. vs.
ortada bir "cambaza bak oyunu" var.ipteki cambaz kimi zaman şeriatçı,kimi zaman laikçi , kimi zaman terörist...gösteriyi tertipleyenlerse "elitler ve uşakları".bizlere cambazı seyrettirip cebimizi soyuyorlar ve her geçen gün "sirklerini" büyütüyorlar...
"dizleri üzerinde yaşamaktansa ayakları üzerinde dimdik ölmeyi" tercih eden onur timsali bir halk.
olmaz mıyız!
belirli aralıklarla ortaya kurmaca tarikatler çıkartıp ankarada yürütenlerin ,
erkeğe çarşaf giydirip suni gündemler oluşturanların ,
"okulda namaz" diye büyük puntolu haberler sunup ;komplo olduğu anlaşılınca sus-pus olanların ,
devletin pkk ya karşı kullandığı "yerli hizbullahın" devlet kontrolünden çıkıpta cinayet şebekesine dönüşmesinin ve onların kazdığı mezarların bizzat devlet tarafından "elle konulmuş gibi" bulunmasının ve bunun zamanlamasının ,
bu ülkede "hayali irticanın" terörden daha önde bir tehlike olarak sunulmasının
kürtlerle-türkler kardeştir diyip islamı dünyaya yaymaya çalışan bunun yaparkende "atatürk ve bayrak" değerlerini de gittiği yerlere götürenlerin "amerikancı" ilan edilmesinin
tüm bunlar işe yaramayınca "genç subaylar rahatsız" başlığı atan "global faşizm destekçilerinin" ,
ve daha nicelerinin farkındayız.
asıl tehlikenin ,asıl "coni yalakalarının" kimler olduğunun "şiddetle" farkındayız.
belirli aralıklarla ortaya kurmaca tarikatler çıkartıp ankarada yürütenlerin ,
erkeğe çarşaf giydirip suni gündemler oluşturanların ,
"okulda namaz" diye büyük puntolu haberler sunup ;komplo olduğu anlaşılınca sus-pus olanların ,
devletin pkk ya karşı kullandığı "yerli hizbullahın" devlet kontrolünden çıkıpta cinayet şebekesine dönüşmesinin ve onların kazdığı mezarların bizzat devlet tarafından "elle konulmuş gibi" bulunmasının ve bunun zamanlamasının ,
bu ülkede "hayali irticanın" terörden daha önde bir tehlike olarak sunulmasının
kürtlerle-türkler kardeştir diyip islamı dünyaya yaymaya çalışan bunun yaparkende "atatürk ve bayrak" değerlerini de gittiği yerlere götürenlerin "amerikancı" ilan edilmesinin
tüm bunlar işe yaramayınca "genç subaylar rahatsız" başlığı atan "global faşizm destekçilerinin" ,
ve daha nicelerinin farkındayız.
asıl tehlikenin ,asıl "coni yalakalarının" kimler olduğunun "şiddetle" farkındayız.
sebepler sonuçlara varmak için var edilmiştir.
allah resulu " benim nam-ı celilim güneşin doğup battığı her yere ulaşacaktır" diyor.öyleyse biz bunu oldurmaya çalışmalıyız ,islamı insanlara anlatmaya çalışmalıyız ; çeşitli kavramlarda takılıp kalmamalıyız.
tabii bunun içinde önce kendi iç dünyamızı aydınlatmamız gerekiyor.
tabii bunun içinde önce kendi iç dünyamızı aydınlatmamız gerekiyor.
"havada-karada , her türlü !" şeklinde karşılık verilebilir.
cem uzanın el konulan şirketlerinden ( barajı da olabilir ) biri.
-nereye abi ?
-tuvalet arkamdan konuşmuş bir ağzına sıçıp geleyim
şeklindeki iğrenç dialogtaki mekan.
-tuvalet arkamdan konuşmuş bir ağzına sıçıp geleyim
şeklindeki iğrenç dialogtaki mekan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?