chavez

bugün laiklik ve atatürk üzerine mesai harcamış şahıstır. sözlükte estirdiği şeriat rüzgarına kapılıp entrylerini okudum.
ve gördüm ki okumuş çocuk... yanlış anlaşılmasın atatürk’ün kurduğu ülkenin nimetleri ile okumuş ve büyümüştür. çünkü sekularizmi, laikliği öğretmezler şeriat eğitimi verilen ülkelerde...
her ne kadar cemaatine üye olmadığını iddia etse de hayrandır fethullah gülen’e... isim benzerliği değildir. bildiğimiz, ülkesinde hüküm giyip a.b.d.’ye kaçan fethullah gülen’e...
acımasızdır darağacında üç havuç diye benzetme yapacak kadar... oysa ki peygamberinin ne kadar merhametli olduğunu da biliyordur eminim.

amerika’yı sekularist saymaz, haklıdır. türkiye’yi laik sanar buna karşın.. çünkü, zannımca wikipedi’den başka kaynaktan araştırmamıştır, laiklik ne demek diye. bu sebeple nüfus cüzdanında din hanesinin aslında laikliğe aykırı olduğunu bilmez. yaşadığı ülkenin de laik olmadığını...

nazım hikmet’e de dil uzatır. kanımca can yücel’in aramızda olmamasını fırsat bilmiştir.
"odun sensin" derdi can yücel... "kardeşler de seni ziyaret etsin".

adam, atatürk’e de laf eder. biz kendisine küfür etmez susarız.

ateistlere, konumistlere de laf eder, ama biz yine susarız... çünkü ifade özgürlüğüne inanırız...

merhaba demez, selamun aleyküm’ü tercih eder... içgüdüdür o. bilmese de hisseder, farsça’da merhaba demek, benden sana zarar gelmez demektir.

burada ateist olsa da islam’a küfredeni göremezsiniz.
"muhammed, ayşe ile evlendiğinde ayşe kaç yaşındaydı?" diye soranı da... tahrik etmek istedikten sonra kitap doldurulur çünkü.


merhaba... senin lugatında olmasa da.

erkeklerin arayıp da bulamadığı cevapların kahramanı...
meğer bilmediğimiz ne çok çeşit kız varmış.
allah razı olsun...

lig tv muhabirinin canlı yayında bildirdiğine göre galatasaray ile 2.5 yıllığına anlaşmaya varmış teknik direktör.

dün, bir galatasaraylı olarak, fenerbahçe - kayserispor maçında yaşanan hakem faciası üzerine çok kişi gibi ben de kızmıştım. bugün gençlerbirliği - galatasaray maçında başka bir hakem faciası yaşandı.
ben takımımdan şampiyonluk istiyorum. ama şaibeyle, haksız kararlarla değil...
yürekle, bilekle...
kalan haftalarda yürekli, dürüst ve samimi yönetilen maçlar görmek dileğiyle...

kayserispor teknik direktörü tolunay kafkas’ın maç sonu demecinde zavallı ve aşağılık diye bahsettiği hakem.

gece 00.00’da gerçekleşmiş olaydır. çocuk yaşlarında üç saldırgan tarafından gerçekleştirilmiştir. olaydan sonra gazete güvenliğinin takibi sonucu saldırganlardan 13 yaşında bir çocuk yakalanmıştır.
http://tinyurl.com/2uknxk

birleşik arap emirlikleri’nin khaleej times gazetesine göre türkiye’nin yeni atatürk’ü olacak kişiymiş.
(bkz: hadi leeen)
http://www.sonsayfa.com/news_detail.php?id=69566&uniq_id=1207064602

scaryguy kişisinin fake nicki olmasından şüphelendiğim bilgiç..

terbiyesizlik dediğin, hıyarlık dediğin, insan nefreti dediğin, din kisvesi altında nifak dediğin şeylerin tanımlanmasıdır.

senin dinin demiyor mu yaradılanı sev yaradandan ötürü diye?

senin peygamberinin ilk öğüdü değil mi düşmana bile merhamet?

anan da vermedi değil mi başkalarının saygı duyduğu değerlere sen de saygı duy öğüdünü??

sen kendi değerlerine bile saygı duymuyorsun ki başkalarına saygı duyasın....

insan olamamışsın ki delikanlı olasın...

ülkesinin 9. cumhurbaşkanının hayata çoban olarak başladığını bilmeden konuşan sözümona vatandaş serzenişi.

ey aklı kıt insan!!

çobanlarla şehirlilerin oylarının eşit olmadığı bir ülkede, sen ancak bir cariye olurdun, daha fazlası değil...

o yüzden yat kalk seni, fiziki güzellikten başka bir meziyeti bulunmayan seni adam sayıp televizyonda program yaptıran sisteme sahip çık...

(bkz: sizin gibi gençleri evrim geçirip insan olarak görmek isteriz)

yine bir ay kadar ara vermiş dizidir. eh bir haftası geçmiş bile...

ciddi anlamda anti kapitalist olduğunu düşündüğüm sözlüktür. zira her silinen entryden oluşan boşluk kapitalizme son sloganı ile dolduruluyor.

istanbul üniversitesi iktisat fakültesinde türkiye ekonomisi dersi veren profesördür. aynı zamanda çağdaş yaşamı destekleme derneği başkan yardımcısıdır.

istanbul üniversitesi iktisat fakültesinde iktisada giriş dersleri verir. derslerinde, siyaset programlarındaki konuşma hızının yanına bile yaklaşmaz. aynı zamanda okan üniversitesi öğrencileri de engin bilgilerinden yararlanmaya başlamış. hayırlı olsun.

yazılı basının sayfa doldurmak için yalan yazmasına bulunan kılıftır.

ronaldinho fener’e!!

eto’o fener’de!!

mourinho galatasaray’da!

yok messi beşiktaş yolunda!!

geçen senelerde bir gazetede okumuş ve çok gülmüştüm..

fener’in totti planı...
1. roma’nın, totti’nin boşluğunu dolduracak bir oyuncu transfer etmesi için aracı olunacak.
2. totti’ye reddedemeyeceği bir teklif yapılacak.
3. (burası çok komik)totti’ye adeta tapan roma taraftarına, fenerbahçe tarihi ve 100. yılın önemi anlatılarak ikna edilecek.

spor gazetelerinde yalan transfer sezonunun açıldığını görünce aklıma geldi...
hürriyet genel yayın yönetmeni, mümtaz insan ertuğrul özkök’ün 1 yılı aşkın bir süre önce ortaya sürdüğü bir sav vardı.
" biz, realitenin yanında hayal de satarız..."

bu süslü demecin tercümesi şöyledir:
"biz, aydın doğan’ın verdiği tiraj hedeflerine ulaşmak için yalan satarız, yetmezse kumbaramızı(!) bile satarız..."

şimdi sorarım size, bu ülkede yazılı basını denetleyen bir kurumu yok mudur?

yoksa bu çakallar kanunun elverdiği ölçüde yalancılığı hak mı görüyorlar?

madem hayal satmak derdindesin, ekle o zaman haberin sonuna " bu haberde bahsi geçen transfer girişimi hayal mahsulüdür." diye...

bir de göreceksiniz, 4 gün sonra yine aynı gazetelerde yine benzer yalanlar çıkacak ama bu sefer altında 1 nisaaaan ibaresi olacak. sanki diğer haberler doğruymuş gibi...

sayın özkök madem bu kadar doğal görüyor bu işi, hürriyet bir gün "türkiye’nin dış borcu sıfırlandı, cari açık kapandı, 1 ytl 3 dolar oldu, pkk resmen dağıldığını açıkladı" gibi haberlerin olduğu bir birinci sayfa bassın.
ilk gün hürriyet, türk basın tarihi rekoru kırardı, eminim.

ama ertesi gün, sayın özkök yukarıda bahsettiğim kumbarayı bozdurmak zorunda kalırdı yaşamak için...

bir kısmımız, devlet yönetimini protesto için sokağa dökülen halk için yollar yürümekle aşınmaz, bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz diyen demirel’in çocuğu.
17 yaşındaki erdal’ı asmayalım da besleyelim mi diyen soran evren’in...
devlet için kurşun atan da yiyen de şereflidir diyen çiller’in...
değişim kanlı mı olcak kansız mı diye soran erbakan’ın...
erbakan’a kerhen hüküm giydirip, el bebek gül bebek ayaklarını yıkayanların...
din adına yandaş toplayıp amerika’nın kucağında oturanların...
belçika’dan, hollanda’dan adını duymadığımız bir sürü adamı ısrarla isteyip, bahçelievler’de 7 kişiyi öldürenden peygamber gibi bahsedenlerin...
taliban hükümeti başbakanının dizi dibinde oturanların...
atatürk’e saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok diyenlerin...

diğer bir kısmımız ise atatürk’ün evlatlarıyız...
deniz gezmiş’in...
uğur mumcu’nun...
bahriye üçok, onat kutlar, ahmet taner kışlalı...
ve kalemini asla satmamış ilhan selçuk’un...

ben, ilhan selçuk’un evlatlarından biri olmanın gururunu yaşıyorum. o, ilhan selçuk olduğu için değil...
atatürk’ün evladı olduğu için...

engin ardıç gibilerin kimin evladı olduğunu ise bilmiyorum...

ufuk uras’ın kim olduğunu, neden mecliste olduğunu bilmeyenlerin hayal kırıklığıdır. solculuğu chp’den öğrenen ve chp’nin tekelinde sananların hayal kırıklığıdır.

oysa uras, asılırken "yaşasın türk ve kürt halklarının kardeşiliği ve tam bağımsız türkiye" diye haykıran deniz gezmiş’in izindedir.

"parti kapatmayı desteklemenin mezar kazıcılığından farkı yoktur" diyebilecek kadar demokrat, chp’yi bu konuda eleştirebilecek kadar delikanlıdır.

hangi odaklara hizmet ettiği hepimizin malumu medyanın sadece dtp ile temaslarını sayfalarına taşımasına kanmayalım, eleştirmeden araştıralım.

unutmayalım ki, ufuk uras’ın dtp yaklaşımları yanlış, devletimizin terörle mücadelede yürüttüğü politikalar doğru olsaydı şu anda bağrımızda 24 yıllık bir çıban olmazdı.

yıllar sonra geçmişe dönüp baktığında "uefa kupasını da kaldırdım, milan’da da oynadım, rap albümü de yaptım, milli takım antrenörlüğü de yaptım, uçanı da yaptım, kaçan kurtuldu." diyebilecektir. hayatını istediği gibi yaşamaktadır. keşke herkes hayatını istediği gibi yaşayabilse...

gündüz saatlerinde üçüncü lig ekiplerinden bafra belediyespor’un tesislerine kimliği belirsiz bir kişi tarafından yapılan saldırıdır. saldırıda teknik direktör sedat gezer ve kaleci antrenörü ismail kurt hayatını kaybetmiştir. kulüp müdürü ergin özaslan ise ağır yaralıdır.