11 senedir tanıdıgım, hayatımda her zaman yeri olacak, muhabbetine doyamadıgım, hep özledigim canım dostum, birtanem. hoşgelmiş sözlüğe, iyi ki gelmiş.
17 yaşındaki michael ile 36 yaşında, savaş yıllarında toplama kamplarında çalışmış hanna’nın ilişkisini anlatır. 7 yıl sonra artık bir hukuk öğrencisi olan michael bir mahkemede hannayla karşılaşır. sonra hanna’nın gerçekten suçlu olup olmadıgı, savaş döneminde yetişkin olan kişilerin suçlarını sorgular. bu arada bir naziye aşık oldugu için kendini de suçlar. hoş kitaptır, güzeldir ama belli ki bu gece beni uyutmayacak, yarın sınavımın oldugu kitaptır da aynı zamanda.
http://www.ratsgymnasium-gladbeck.de/schuelerprojekte/dervorleser/index.htm
http://www.ratsgymnasium-gladbeck.de/schuelerprojekte/dervorleser/index.htm
yazarların sorunlarıyla ilgilenen, sabirli kişi. ne sorduysam cevap verdi, ne rica ettiysem yapabildigini yaptı sağolsun. hoşgelmiştir ayrıca.
(bkz: atatürk fen lisesi)
albüme adını veren mükemmel şarkı. düet yapan hatunla sesleri çok iyi uyuşmuş. dinledikçe dinleyesi geliyor insanın.
i was alone, falling free
trying my best not to forget
what happened to us
what happened to me
what happened as i let it slip
i was confused by the powers that be
forgetting names and faces
passers by were looking at me
as if they could erase it
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
i was alone staring over the legde
trying my best not to forget
all manner of joy
all manner of glee
and our one heroic pledge
that would matter to us
that would matter to me
and the consequences
i was confused by the birds and the bees
forgetting if i meant it
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
sex, and drugs, and complications
and the sex, and the drugs, and the complications
and the sex, and the drugs, and the complications
and the sex, and the drugs, and the complications
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
i was alone, falling free
trying my best not to forget
i was alone, falling free
trying my best not to forget
what happened to us
what happened to me
what happened as i let it slip
i was confused by the powers that be
forgetting names and faces
passers by were looking at me
as if they could erase it
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
i was alone staring over the legde
trying my best not to forget
all manner of joy
all manner of glee
and our one heroic pledge
that would matter to us
that would matter to me
and the consequences
i was confused by the birds and the bees
forgetting if i meant it
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
sex, and drugs, and complications
and the sex, and the drugs, and the complications
and the sex, and the drugs, and the complications
and the sex, and the drugs, and the complications
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
baby, did you forget to take your meds?
i was alone, falling free
trying my best not to forget
solunumun ikinci basamagı. mitokondride gerçekleşir. bir pirüvattan, 3 nadh, 1 fadh2, 2 co2, 1 atp üretilir.
krebs çemberinde üretilir. içinde depolanmış enerji bulunur. etsye gönderilir. orada enerji üretilir.
glikoliz ve krebs çemberinde üretilir. enerji depolanır içinde. daha sonra, etsde enerjiye çevrilir.
solunum ilk basamagı. sitoplazmada gerçekleşir. oksijenli ve oksijensiz solunumda da vardır. glikozu, iki pirüvata parçalar. iki atpye ihtiyaç duyulur, dört atp çıkar. sonuçta, 2 atp, 2 nadh, 2 pirüvat üretilir. nadhlar etsye gönderilir. pirüvatlar mitokondriye girer.
(bkz: glikoliz)
yaşamamız için besinden enerji üretme durumu. bu durumda bogularak ölmenin aslında enerjisiz kalıp ölmek oldugu anlaşılıp, nefes almasak da dışarıdan enerji alsak ölmez miyiz acaba diye düşünüyor insan.
(bkz: otomatik portakal)
sierra leone’de şu aralar salgın hastalık. ölümlere sebep olmuştur.
an itibariyle televizyon makinesi konugu kişi. şu anda dave gahanın türkiye şubesi gibi. insan bu kadar mı benzer...
yazılarını özleyecegim kişi. sözlükten uzak olmak eminim ki onun için daha iyi olacak. bir de kardan dolayı evlerimizde mahsur kalıp bir türlü buluşamadık kendisiyle, laflayamadık rahat rahat. dağ başında yaşıyoruz, dağ...
insanlar öldükçe kırılan, yok olan zenci biblolar. evde kaç kişi kaldıysa, o kadar saglam zenci biblo vardır.
(bkz: space monkey)
brian molkonun 5-6 aylık bebegi. evet. brian molko bir baba artık.
haftanın son günüdür. kişi deli gibi yorgundur, gergindir. evine dogru yorgun argın giderken, yol kenarındaki üç abazan laf atar. kişi döner, tabir yerindeyse agızlarına sıcar. abazanlar özür diler. kişi tüm gerginliginden, stresinden kurtulmuş bir şekilde evine gider. mutludur.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?