başlıgın anket olarak açılmayıp da ankete dönüşme sürecidir. pek hoşlanmayız biz bundan.
sevip de söyleyemeyen kişinin, sevilen kişi karşısında kıvranmalarıdır. mimikler, sözler, hareketlerle belirtilir. karşıdaki odun yada yakın arkadaş değilse anlar. öbür türlü kıvranmalar devam eder.
ayrıca yakında sevip de belli edemeyen kişilere rehber niteliginde bir başlık olacaktır muhtemelen.
ayrıca yakında sevip de belli edemeyen kişilere rehber niteliginde bir başlık olacaktır muhtemelen.
taksimde bulunan ve başka bir yerde şubesi olmayan mekan. cagalogludaki "eski adıyla" sütiş, sabahları iel ögrencilerinin ugrak yeridir. güzel anılar barındırır.
iki haftadır canımın çektigi, dolayısıyla agzımı bir güzel sulandıran başlık. taksim sütişte de çok güzel yaparlar. tavsiye edilir.
güzel bir david guetta şarkısı.
brian molkonun sesi ve güçlü, kalın bir erkek sesinin mükemmel uyumunu tekrar gözler önüne seren şarkı.
girişiyle beni benden alan şarkı. özellikle yaylılar çok etkileyici. dinledikçe dinleyesi geliyor insanın.
"yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz" diyerek çaresizligini nasıl da anlatmış. bu sözler bile yeter bu şarkıyı sevmek için.
ama sarkıda teomana eşlik eden bayanı hala merak etmekteyim. klipteki bayanla, şarkıya eşlik eden aynı kişiler mi acaba? ayrıca bu bayan şebnem ferah değilse, neden şebnem ferah değil. şebnem ferahla birlikte söyleselerdi daha bir hoş olurdu kanımca.
"yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz" diyerek çaresizligini nasıl da anlatmış. bu sözler bile yeter bu şarkıyı sevmek için.
ama sarkıda teomana eşlik eden bayanı hala merak etmekteyim. klipteki bayanla, şarkıya eşlik eden aynı kişiler mi acaba? ayrıca bu bayan şebnem ferah değilse, neden şebnem ferah değil. şebnem ferahla birlikte söyleselerdi daha bir hoş olurdu kanımca.
(bkz: harika avcı)
dershanelerde sürekli karşılasılan durum. sınavları hep cumartesi yaparlar. artık duyarsızlık baş gösterdi. acı hissetmiyor bünye.
ne yaptıklarının farkında bile olmayan insan toplulugu. birilerinin söylediklerine harfi harfine uyup, birilerinin gözüne girerek arkadaş çevresinde yer bulmaya çalışıyorlar muhakkak. eger içine girdikleri şeyi ölçüp tartıp, araştırıp ögrenselerdi zaten desteklemezlerdi, içinde olmazlardı. yazıktır bu gençlere. kendilerini kullandırıyorlar.
(bkz: pascal üçgeni)
binom açılımı da denir.
mükemmel bir david guetta şarkısı. bu şarkının da yine çok güzel bir videosu var. klipte oynayan sarışın kişi görülmeye deger. burdan selam ederim kendisine.
ayrıca bu adamın şarkılarının videoları nedense hep çok güzel olur.
çekici bir david guetta şarkısı. klibi de pek güzeldi bu şarkının.
bir dj olarak dinlenilebilecek tek insandır kanımca. muhteşem şarkıları vardır. bu tür müziklerden en ufak bir haz almasanız bile şarkıları sarar sizi.
(bkz: stay)
(bkz: love dont let me go)
(bkz: money)
(bkz: the world is mine)
(bkz: stay)
(bkz: love dont let me go)
(bkz: money)
(bkz: the world is mine)
istanbul film festivali dahilinde izlenebilinecek film.
2004 festivalinin en gözde keşifleri arasında yer alan reconstruction / yeniden sev beninin danimarkalı genç yönetmeni christoffer boe, ikinci uzun metrajlı filminde geçmişi ve yeteneği çalınan bir piyanistin öyküsünü anlatıyor. müzikte doruğa ulaşma adına duygularını arka plana atan piyanistimiz, bu açmazdan çıkabileceği fırsatı da değerlendirmekte zorlanıyor ve aşka da direniyor. geçmişinin izini sürmek için kopenhaga dönen kahramanımız, andrey tarkovskinin stalkerını anımsatan "zone" adındaki bir gece kulübünde doğaüstü bir güçle mühürlenen kayıp anılarını arıyor. öykünün gelişimi itibariyle yine tarkovskinin anıların yansımasını yaşatan gezegeni "solaris"i de hatırlatan film, temelde bir kayıp aşk öyküsü. görüntü, kurgu ve nihayetinde atmosferiyle, sinema anlatımı olarak yeniden sev beninin izlerini süren film, yine mesafeli bir bakışla yansıyan romantik melankolisiyle meraklısını bekliyor. – esin küçüktepepınar
emek sinemasında 8 nisan cumartesi saat 19:00da ve atlas sinemasında 9 nisan pazar saat 11:00de gösterilecek. emek sinemasındaki gösterim yönetmenin katılımıyla gerçekleşecek.
2004 festivalinin en gözde keşifleri arasında yer alan reconstruction / yeniden sev beninin danimarkalı genç yönetmeni christoffer boe, ikinci uzun metrajlı filminde geçmişi ve yeteneği çalınan bir piyanistin öyküsünü anlatıyor. müzikte doruğa ulaşma adına duygularını arka plana atan piyanistimiz, bu açmazdan çıkabileceği fırsatı da değerlendirmekte zorlanıyor ve aşka da direniyor. geçmişinin izini sürmek için kopenhaga dönen kahramanımız, andrey tarkovskinin stalkerını anımsatan "zone" adındaki bir gece kulübünde doğaüstü bir güçle mühürlenen kayıp anılarını arıyor. öykünün gelişimi itibariyle yine tarkovskinin anıların yansımasını yaşatan gezegeni "solaris"i de hatırlatan film, temelde bir kayıp aşk öyküsü. görüntü, kurgu ve nihayetinde atmosferiyle, sinema anlatımı olarak yeniden sev beninin izlerini süren film, yine mesafeli bir bakışla yansıyan romantik melankolisiyle meraklısını bekliyor. – esin küçüktepepınar
emek sinemasında 8 nisan cumartesi saat 19:00da ve atlas sinemasında 9 nisan pazar saat 11:00de gösterilecek. emek sinemasındaki gösterim yönetmenin katılımıyla gerçekleşecek.
istanbul film festivali dahilinde gösterilecek film.
ingiliz belgesel sinemacı james marsh, abartılmış gerçeklikle işlenmiş, amerikan gotik geleneğini izleyen bu ilk uzun metrajlı kurmaca filminde ensest, dini inançlar, aile bağları ve cinayetle süslü ahlaki bir gerilim yaratıyor. denizci olarak görev yaptığı ordudan yeni ayrılan yirmi bir yaşındaki elvis, daha önce hiç görmediği babası davidi teksasta, bir baptist kilisesinin etkili papazı olarak bulur. david, geçmişinden gelen ve daha önce varlığından bile haberdar olmadığı oğlunu hiçbir şekilde hayatına sokmak istemez. ne var ki elvis, babasıyla arasındaki ilişkiden haberdar olmayan on altı yaşındaki üvey kız kardeşi malerieye âşık olmuştur bile.
emek sinemasında 12 nisan çarşamba 21:30da ve rexx sinemasında 14 nisan cuma 19:00da izlenebilir.
ingiliz belgesel sinemacı james marsh, abartılmış gerçeklikle işlenmiş, amerikan gotik geleneğini izleyen bu ilk uzun metrajlı kurmaca filminde ensest, dini inançlar, aile bağları ve cinayetle süslü ahlaki bir gerilim yaratıyor. denizci olarak görev yaptığı ordudan yeni ayrılan yirmi bir yaşındaki elvis, daha önce hiç görmediği babası davidi teksasta, bir baptist kilisesinin etkili papazı olarak bulur. david, geçmişinden gelen ve daha önce varlığından bile haberdar olmadığı oğlunu hiçbir şekilde hayatına sokmak istemez. ne var ki elvis, babasıyla arasındaki ilişkiden haberdar olmayan on altı yaşındaki üvey kız kardeşi malerieye âşık olmuştur bile.
emek sinemasında 12 nisan çarşamba 21:30da ve rexx sinemasında 14 nisan cuma 19:00da izlenebilir.
isminden de anlaşılabilecegi gibi beyogluda bir sinema. telefonunu yazalım tam olsun. 0212 2513240.
(bkz: beyoglu sineması)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?