confessions

carpediem

- Yazar -

  1. toplam entry 3433
  2. takipçi 1
  3. puan 82226

sevdigini belli etme yolları

carpediem
sevip de söyleyemeyen kişinin, sevilen kişi karşısında kıvranmalarıdır. mimikler, sözler, hareketlerle belirtilir. karşıdaki odun yada yakın arkadaş değilse anlar. öbür türlü kıvranmalar devam eder.
ayrıca yakında sevip de belli edemeyen kişilere rehber niteliginde bir başlık olacaktır muhtemelen.

aşk kırıntıları

carpediem
girişiyle beni benden alan şarkı. özellikle yaylılar çok etkileyici. dinledikçe dinleyesi geliyor insanın.
"yokla ceplerini aşk kırıntıları kalmış olmalı biraz" diyerek çaresizligini nasıl da anlatmış. bu sözler bile yeter bu şarkıyı sevmek için.

ama sarkıda teoman’a eşlik eden bayanı hala merak etmekteyim. klipteki bayanla, şarkıya eşlik eden aynı kişiler mi acaba? ayrıca bu bayan şebnem ferah değilse, neden şebnem ferah değil. şebnem ferah’la birlikte söyleselerdi daha bir hoş olurdu kanımca.

liseli naziler

carpediem
ne yaptıklarının farkında bile olmayan insan toplulugu. birilerinin söylediklerine harfi harfine uyup, birilerinin gözüne girerek arkadaş çevresinde yer bulmaya çalışıyorlar muhakkak. eger içine girdikleri şeyi ölçüp tartıp, araştırıp ögrenselerdi zaten desteklemezlerdi, içinde olmazlardı. yazıktır bu gençlere. kendilerini kullandırıyorlar.

allegro

carpediem
istanbul film festivali dahilinde izlenebilinecek film.
2004 festivalinin en gözde keşifleri arasında yer alan reconstruction / yeniden sev beni’nin danimarkalı genç yönetmeni christoffer boe, ikinci uzun metrajlı filminde geçmişi ve yeteneği çalınan bir piyanistin öyküsünü anlatıyor. müzikte doruğa ulaşma adına duygularını arka plana atan piyanistimiz, bu açmazdan çıkabileceği fırsatı da değerlendirmekte zorlanıyor ve aşka da direniyor. geçmişinin izini sürmek için kopenhag’a dönen kahramanımız, andrey tarkovski’nin stalker’ını anımsatan "zone" adındaki bir gece kulübünde doğaüstü bir güçle mühürlenen kayıp anılarını arıyor. öykünün gelişimi itibariyle yine tarkovski’nin anıların yansımasını yaşatan gezegeni "solaris"i de hatırlatan film, temelde bir kayıp aşk öyküsü. görüntü, kurgu ve nihayetinde atmosferiyle, sinema anlatımı olarak yeniden sev beni’nin izlerini süren film, yine mesafeli bir bakışla yansıyan romantik melankolisiyle meraklısını bekliyor. – esin küçüktepepınar

emek sinemasında 8 nisan cumartesi saat 19:00’da ve atlas sinemasında 9 nisan pazar saat 11:00’de gösterilecek. emek sinemasındaki gösterim yönetmenin katılımıyla gerçekleşecek.

kral

carpediem
istanbul film festivali dahilinde gösterilecek film.
ingiliz belgesel sinemacı james marsh, abartılmış gerçeklikle işlenmiş, amerikan gotik geleneğini izleyen bu ilk uzun metrajlı kurmaca filminde ensest, dini inançlar, aile bağları ve cinayetle süslü ahlaki bir gerilim yaratıyor. denizci olarak görev yaptığı ordudan yeni ayrılan yirmi bir yaşındaki elvis, daha önce hiç görmediği babası david’i teksas’ta, bir baptist kilisesinin etkili papazı olarak bulur. david, geçmişinden gelen ve daha önce varlığından bile haberdar olmadığı oğlunu hiçbir şekilde hayatına sokmak istemez. ne var ki elvis, babasıyla arasındaki ilişkiden haberdar olmayan on altı yaşındaki üvey kız kardeşi malerie’ye âşık olmuştur bile.

emek sinemasında 12 nisan çarşamba 21:30’da ve rexx sinemasında 14 nisan cuma 19:00’da izlenebilir.
61 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol