confessions

carpediem

- Yazar -

  1. toplam entry 3433
  2. takipçi 1
  3. puan 82222

hasret

carpediem
eski kurban elemanı, yeni panik elemanı deniz tarafından yazılmış bestelenmiş şarkıdır. denize saygı duymamızı saglayan sebeplerden biridir. direc-t’e yorumlamak kalmıştır. ama haklarını yememek lazım, canlı performansları çok eğlenceli. çok iyi olmasalar da iyiler.

25 haziran 2006 bilgi sözlük istanbul zirvesi

carpediem
eveeet, bir buluşmayı daha sağlıklı bir şekilde bitirdik. çok da iyi ettik. iyi ki pixie uğraştı bu buluşma için demek istiyorum.

öncelikle belirtmek isterim ki bu buluşma yönetim toplantısıydı. çok önemli konular masaya yatırıldı. o sırada küçük bir 2. nesil olan sevgili faten bize çay, börek, kola vb. getirerek, yeri geldiginde tavlada yenilerek bizlere destek olmuştur. teşekkürü bir borç bilirim. tabii kendisine hiç yakışmayarak yarım saat kadar geç kalmasının öcünü aldık biz. onu burada anlatmaya gerek yok.

evet efendim, countess... bu kızcagız neden buluşmaya gelmek için bu kadar heyecan yapıp gelmemiştir. acaba başına bir şey mi geldi diye merak etmekteyim. bu arada bizi de şebek ettiğini söylemeden geçemeyeceğim. özellikle ithilquessir önüne gelen her kıza, "siz countess misiniz acaba?" demek zorunda mıydı? yada biz bagıra bagıra "biz buluşmaya geldik. bilgi sözlük. evet, gayet açık değil mi?" demek zorunda mıydık? değildik.

buluşma esnasında, genel olarak çok heyecanlı, dinamik, mutlu mesut oldugumuzdan; bağıra bağıra konuşup kahkahalarla güldük sürekli.. neyse ki hiçbir yerden kovulmadık. ortamdaki insanların ve mekan sahiplerinin sabrına kuvvet. sabırtaşı olsa çatlardı.

şunu da açıklamanın zamanı geldi artık. evet carpediem bir ajandır. bildiginiz gibi değildir. çok tehlikedir. siz onun öyle güldüğüne, mor üstüne başına bakmayın. zamanı gelince, kayıtları çıkaracak canınıza okuyacaktır. o çekiştirdiginiz tüm yazarlarla aranızı bozup, sözlüğün tüm hakimiyetini alacaktır eline. yapar, hiç çekinmez!

bundan sonra bilgi sözlük buluşmaları taksim flo’da yapılsın derim ben. bir yayılıp, kahve içmedigimiz kaldı. sağolsunlar, yarım saat boyunca çemkirmelerimize, laf sokmalarımıza katlandılar. "biz sizi çok sevdik. keşke hep sizin gibi müşteri gelse.." dediler. faten’le tezgahtar amca, bir ara kayboldu. sanırsak o sırada bir samimiyet dogdu aralarında. bir gün ayakkabı alacak olursanız faten’i kolundan tutup dogru taksim flo’ya. marş marşş...

şöyle bir toparlarsak, deli gibi eğlenip, karnımıza ağrılar girene kadar gülüp, dedikodumuzu yapıp, börek yiyip, tavla oynayıp, içimiz buruk ayrıldığımız buluşma olmuştur. umarız devamı gelir...



televizyon makinası

carpediem
çok çok sevdiğim, büyük saygı duyduğum okan bayülgen’den nefret etmemi sağlayacak programdır. bu hafta, sabah programlarında deli gibi dans eden o korkunç kadın gelmiş. okan bayülgen’in amacı nedir anlayamıyorum. bu kadını daha da rezil edelim mi, yoksa çok ilgi çekti biraz daha reyting yapayım mı? tabii "kadın meşhur olsun, hayır yapalım" da olabilir. önceki programda dalga geçip, yerden yere vurdugu insanları bir sonraki hafta programa çağırıp "bayılıyoruzz sizee.." demesi yetti artık. ne yapmak istedigini, nasıl bir çizgisi oldugunu anlasak da ona göre izlesek artık!..
23 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol