köle isaura
hayat ağacı
yalan rüzgarı
dallas
görevimiz tehlike
komiser kolombo
kaçak
mavi ay
beya gölge
kara şimşek
altın kızlar
fame(şöhret)
aşk gemisi
küçük ev
yaşlandık mı ne.
(bkz: ana arter)
zaten hiç bir zaman açık olmayan ana arterlerin iyice tıkanmasına yol açmış olay.
zaten hiç bir zaman açık olmayan ana arterlerin iyice tıkanmasına yol açmış olay.
ağır ağır zerk ediyor zehiri makina annemin vucuduna.o iyi olacak diye umutla baş ucunda bekliyor ve elden bişey gelmeden seyrediyoruz bizde.
henüz 15 gün oldu hayatımızın orta yerine girmesi kanser denen bu illetin.önce teşhisin şoku,üzüntüsü ve isyanı.sonra ne yapılır,ne yapılmalı hangi dr iyidir hangi tedavi uygulanmalı telaşı.pet çekilmeli dediler ilk önce.pet sonucu haber kötü.bronkoskopi yapıldı peşinden.olmadı dedi dr,tümör ulaşılabilir bir yerde değil ebus yapalım.e yapalım anasını satayım.ama burda yapmıyoruz x devlet hastanesi yapar.gidilir x hastanesine anasının örekesi bir tarih verilir.yaşasın artık hastanelerde sıra beklemek yok allah devletimize zeval vermesin.koştura koştura özelde alınır soluk.
senin hasta yakını olarak girdiğin kapıda onlar müşteri geldi diye sevinçle karşılar seni.anlatırsın derdini.aaa yaparız tabi yalnız devlet karşılamıyor şu kadar te vede le bayılırsanız hemen yaparız.hangi para birimi annemden değerliki bayıldık tabiki.
alınır sonuçlar.pet-ct de gördüğün illetin adı net bi şekilde konulur.adenokarsinom.kötünün iyisi der dr.sevinirsin kötü habere bile daha kötüsü olmadığı için.o ana kadar itina ile annenden ve babandan sakladığın kötü haberi söylemenin zamanı gelmiştir artık.ömrünün en zor günüdür o gün ama her günün diğerinden daha zor olacağını öğrenmişsindir o kısacık dönemde.
siz hiç annenize kanser olmuşsun,babanıza karın kanser dediniz mi?demeyinde zaten.allah korusun göstermesin kimseye.ömrünüzden ömür gider.dik durmak gerekir içiniz de fırtınalar kopsa da.dik durduğunuzu sansanız da her gören anlar ne durumda olduğunuzu.anlatırsınız tek tek her şeyi.her söylediğinizi iyi olacaksın ama dr umutlu konuşuyor diye tamamlarsınız.siz onların morali bozulmasın diye uğraşırken aynı şeyi onlar da sizin için yaparlar.iki de bir iyiyim ben oğlum,biz nelerle mücadele ettik bu ne ki diye sizi teselli etmeye çalışırlar ama bir dokunan olsa hepberaber hıçkıra hıçkıra ve hatta böğüre böğüre ağlarsınız.bunu bildiğinden herkes ara ara kaybolup kıyıda köşede ağlar akıtır göz yaşını.
zor bir süreç tedavi.dalakta ve kemikte metastaz var ameliyat seçenek dışı dedi dr.tamam hemen başlayalım dedik gecikmeyelim.hastanedeyiz şimdi.kan verirken oturulan koltuklardan birinde yarı uzanır vaziyette annem,anneciğim.ve ben baş ucunda oturuyorum.birbirimize bakıp umut aşılıyoruz gerçekten inanarak.iyi olacaksın,iyi olacağım.
ve tam şu anda ağır ağır zerk ediyor makina adına kemoterapi denilen zehiri,annem iyi olsun diye,ben içimden sürekli iyi olacak diye sayıklarken.
iyi olacak,
iyi olacak,
iyi olacak...
yaşadıklarımı ve duygularımı paylaştım sizlerle ama format denilen bişey de var ırzına geçmek olmaz tanımı da koyalım şuraya: kanser hastalarına uygulanan ilaçlar silsilesi.
henüz 15 gün oldu hayatımızın orta yerine girmesi kanser denen bu illetin.önce teşhisin şoku,üzüntüsü ve isyanı.sonra ne yapılır,ne yapılmalı hangi dr iyidir hangi tedavi uygulanmalı telaşı.pet çekilmeli dediler ilk önce.pet sonucu haber kötü.bronkoskopi yapıldı peşinden.olmadı dedi dr,tümör ulaşılabilir bir yerde değil ebus yapalım.e yapalım anasını satayım.ama burda yapmıyoruz x devlet hastanesi yapar.gidilir x hastanesine anasının örekesi bir tarih verilir.yaşasın artık hastanelerde sıra beklemek yok allah devletimize zeval vermesin.koştura koştura özelde alınır soluk.
senin hasta yakını olarak girdiğin kapıda onlar müşteri geldi diye sevinçle karşılar seni.anlatırsın derdini.aaa yaparız tabi yalnız devlet karşılamıyor şu kadar te vede le bayılırsanız hemen yaparız.hangi para birimi annemden değerliki bayıldık tabiki.
alınır sonuçlar.pet-ct de gördüğün illetin adı net bi şekilde konulur.adenokarsinom.kötünün iyisi der dr.sevinirsin kötü habere bile daha kötüsü olmadığı için.o ana kadar itina ile annenden ve babandan sakladığın kötü haberi söylemenin zamanı gelmiştir artık.ömrünün en zor günüdür o gün ama her günün diğerinden daha zor olacağını öğrenmişsindir o kısacık dönemde.
siz hiç annenize kanser olmuşsun,babanıza karın kanser dediniz mi?demeyinde zaten.allah korusun göstermesin kimseye.ömrünüzden ömür gider.dik durmak gerekir içiniz de fırtınalar kopsa da.dik durduğunuzu sansanız da her gören anlar ne durumda olduğunuzu.anlatırsınız tek tek her şeyi.her söylediğinizi iyi olacaksın ama dr umutlu konuşuyor diye tamamlarsınız.siz onların morali bozulmasın diye uğraşırken aynı şeyi onlar da sizin için yaparlar.iki de bir iyiyim ben oğlum,biz nelerle mücadele ettik bu ne ki diye sizi teselli etmeye çalışırlar ama bir dokunan olsa hepberaber hıçkıra hıçkıra ve hatta böğüre böğüre ağlarsınız.bunu bildiğinden herkes ara ara kaybolup kıyıda köşede ağlar akıtır göz yaşını.
zor bir süreç tedavi.dalakta ve kemikte metastaz var ameliyat seçenek dışı dedi dr.tamam hemen başlayalım dedik gecikmeyelim.hastanedeyiz şimdi.kan verirken oturulan koltuklardan birinde yarı uzanır vaziyette annem,anneciğim.ve ben baş ucunda oturuyorum.birbirimize bakıp umut aşılıyoruz gerçekten inanarak.iyi olacaksın,iyi olacağım.
ve tam şu anda ağır ağır zerk ediyor makina adına kemoterapi denilen zehiri,annem iyi olsun diye,ben içimden sürekli iyi olacak diye sayıklarken.
iyi olacak,
iyi olacak,
iyi olacak...
yaşadıklarımı ve duygularımı paylaştım sizlerle ama format denilen bişey de var ırzına geçmek olmaz tanımı da koyalım şuraya: kanser hastalarına uygulanan ilaçlar silsilesi.
her ne kadar avuç içi kadar bir ada olsa da yanınızda küçük çocuk varsa ve havaalanından otelinize aktarmanızı gittiğiniz tur firmasının otobüsü ile yapacaksanız mağusa otelleri biraz uzak kaçacaktır.bu sebebten girne otellerini tercih etmenizi öneririm.
eğer otel transferiniz yoksa ve otelinize taksi ile gidecekseniz pazarlıksız kesinlikle binmeyin.
kumar oynamayacaksanız bile değişik bir deneyim için casinolara girmenizde bir sakınca yok.ama casinolara beleşe yiyip içeceğiniz yer muamelesi yapmayınız.yaparsanız da kimse size bir şey vermemezlik yapmaz ama başta personelin sonra müşterilerin küçük görücü ve alaycı bakışlarına maruz kalmanızda kaçınılmaz olacaktır.
kumar oynayacaksanız ve acemiyseniz önce gözlemlemenizi ve mümkün mertebe canlı masalara(ki kumarın hası ve en zevklisi canlı masalardadır (bkz: rulet)) oturmanızı pek önermem.slotlarda eğlencelik takılmanız siz ve cebiniz için daha hayırlı olacaktır.
bol bol hellim yemeyi ihmal etmeyin.ve olur da bulabilirseniz fabrikasyon harici üretilen hellimlerden almayı da unutmayın.
temmuz ve ağustos ayları özellikle girne tarafında deniz suyu sıcaklığının oldukça yüksek olduğunu belirtmeliyim.serinlemek için denize girdiğinizde sıcak suyun bunaltması durumlarını yaşayabilirsiniz.
tur firmalarının günübirlik gezilerini iyi inceleyin.biz ets ile gittiğimiz karpaz turunda akşam olsada otele gitsek diye bütün gün sıkılarak bekledik.karpaz da ne doğru düzgün bir tesis nede güzelce girip serinleyip,yüzebileceğimiz bir deniz vardı.sıcaktan üstüne terlikle bile basmakta zorlandığınız kumlar ve yine sıcaktan(hamam suyundan hallice) kulaç atamayacağınız bir deniz ve son olarak görebileceğiniz 3-5 eşekden başka pek birşey bulamayacağınız bir yer karpaz.
trafik ingiltere de ki gibi soldan aktığından ve sizin bu durumda tecrübeniz yok ise ne aracınızla gitmenizi nede araç kiralamanızı önermem.nice canlar gitmiştir kıbrısta trafik yüzünden.taksiye binin,otobüse binin,hatta gerekirse yürüyün ama ne kendinizin nede başkalarının hayatını riske sokmayın.
eğer otel transferiniz yoksa ve otelinize taksi ile gidecekseniz pazarlıksız kesinlikle binmeyin.
kumar oynamayacaksanız bile değişik bir deneyim için casinolara girmenizde bir sakınca yok.ama casinolara beleşe yiyip içeceğiniz yer muamelesi yapmayınız.yaparsanız da kimse size bir şey vermemezlik yapmaz ama başta personelin sonra müşterilerin küçük görücü ve alaycı bakışlarına maruz kalmanızda kaçınılmaz olacaktır.
kumar oynayacaksanız ve acemiyseniz önce gözlemlemenizi ve mümkün mertebe canlı masalara(ki kumarın hası ve en zevklisi canlı masalardadır (bkz: rulet)) oturmanızı pek önermem.slotlarda eğlencelik takılmanız siz ve cebiniz için daha hayırlı olacaktır.
bol bol hellim yemeyi ihmal etmeyin.ve olur da bulabilirseniz fabrikasyon harici üretilen hellimlerden almayı da unutmayın.
temmuz ve ağustos ayları özellikle girne tarafında deniz suyu sıcaklığının oldukça yüksek olduğunu belirtmeliyim.serinlemek için denize girdiğinizde sıcak suyun bunaltması durumlarını yaşayabilirsiniz.
tur firmalarının günübirlik gezilerini iyi inceleyin.biz ets ile gittiğimiz karpaz turunda akşam olsada otele gitsek diye bütün gün sıkılarak bekledik.karpaz da ne doğru düzgün bir tesis nede güzelce girip serinleyip,yüzebileceğimiz bir deniz vardı.sıcaktan üstüne terlikle bile basmakta zorlandığınız kumlar ve yine sıcaktan(hamam suyundan hallice) kulaç atamayacağınız bir deniz ve son olarak görebileceğiniz 3-5 eşekden başka pek birşey bulamayacağınız bir yer karpaz.
trafik ingiltere de ki gibi soldan aktığından ve sizin bu durumda tecrübeniz yok ise ne aracınızla gitmenizi nede araç kiralamanızı önermem.nice canlar gitmiştir kıbrısta trafik yüzünden.taksiye binin,otobüse binin,hatta gerekirse yürüyün ama ne kendinizin nede başkalarının hayatını riske sokmayın.
gereksiz bir sorudan başka bir şey değildir.asıl sorulması gerekilen,"insan olmak için gerekenler" olması gereken başlık.
insanoğlu şu sorunun (bkz: tanrı mı insanı yarattı,insan mı tanrıyı) cevabını veremiyorken inananı da inanmayanı da sorgulamak abes kaçıyor bence.ama gelin görün ki sorgulamayı geçtim inanan inanmayana,inanmayan da inanana hakaret etmek için sıraya girmiş durumda.halbuki sadece ve sadece vicdanını devreye soksa insanoğlu,inananı inanmayanı tüm insanlık vicdanıyla hareket etse her şey daha kolay olacak.bunu yapabilmek en güzel yol haritası ise alevi kültüründe var (bkz: kabem insandır benim) (bkz: eline,diline,beline hakim ol).
insanoğlu şu sorunun (bkz: tanrı mı insanı yarattı,insan mı tanrıyı) cevabını veremiyorken inananı da inanmayanı da sorgulamak abes kaçıyor bence.ama gelin görün ki sorgulamayı geçtim inanan inanmayana,inanmayan da inanana hakaret etmek için sıraya girmiş durumda.halbuki sadece ve sadece vicdanını devreye soksa insanoğlu,inananı inanmayanı tüm insanlık vicdanıyla hareket etse her şey daha kolay olacak.bunu yapabilmek en güzel yol haritası ise alevi kültüründe var (bkz: kabem insandır benim) (bkz: eline,diline,beline hakim ol).
kahvaltılarımın vazgeçilmezi olan yemek.hatta abartıp 3 öğün yediğim bile olur.
tarifi kişiden kişiye,zevkten zevke değişse de temel malzemesi domates ve yumurtadır.kişinin damak tadına göre değişen malzemelere gelince sıralı tam liste aşağıda ki gibidir :
-biber
-soğan
-kaşar peyniri
-beyaz peynir
-sucuk
-pastırma
kullanacağınız malzeme tamamen sizin zevkinizle alakalı olsa da pişirirken en dikkat edilesi durum domates ve yumurta dengesi.eğer bu dengeyi iyi tutturamazsanız menemenden ziyade domatesli omlet yemeniz muhtemeldir.yine bir başka önemli husussa yumurtanın pişme miktarıdır.bana göre yumurtayı menemenin pişmesine en yakın zamanda koyup çok kısa bir süre ateşte tutup tam pişmeden altını kapatmak,sonrada kapağı kapatıp kendi sıcaklığıyla hafif demlenerek pişirmek daha lezzetli yapacaktır.
kim açtı lan bu başlığı acıktım resmen.
tarifi kişiden kişiye,zevkten zevke değişse de temel malzemesi domates ve yumurtadır.kişinin damak tadına göre değişen malzemelere gelince sıralı tam liste aşağıda ki gibidir :
-biber
-soğan
-kaşar peyniri
-beyaz peynir
-sucuk
-pastırma
kullanacağınız malzeme tamamen sizin zevkinizle alakalı olsa da pişirirken en dikkat edilesi durum domates ve yumurta dengesi.eğer bu dengeyi iyi tutturamazsanız menemenden ziyade domatesli omlet yemeniz muhtemeldir.yine bir başka önemli husussa yumurtanın pişme miktarıdır.bana göre yumurtayı menemenin pişmesine en yakın zamanda koyup çok kısa bir süre ateşte tutup tam pişmeden altını kapatmak,sonrada kapağı kapatıp kendi sıcaklığıyla hafif demlenerek pişirmek daha lezzetli yapacaktır.
kim açtı lan bu başlığı acıktım resmen.
gayet yerinde bir tespit.
sadece gündemden uzak olmak değil aslında sorun.sorun yeni veya eski fark etmeksizin bir çok başlığa kayda değer entry girilmemesi .yeni açılan yada eski olan başlıkların çoğunluğunda ki entry sayısı 10 bulmamış ve bulmuyor.buda sözlükteki aktif yazar sayısı hakkında iyi kötü bir fikir veriyor.
ekşiden gelenler için bu durum yadırgayıcı olsa da,ekşi sözlükle kıyaslamak bilgi sözlük için bir haksızlık.bugün ki halini alması yıllar süren(keşke almasaydı) ekşi gibi olması için yazarların biraz daha aktif olup daha fazla çaba harcaması icap etmekte,bununla birlikte moderasyonun da bir şeyler yapması gerektiği(ne olduğu ilgili bir fikrim yok) aşikar.
sadece gündemden uzak olmak değil aslında sorun.sorun yeni veya eski fark etmeksizin bir çok başlığa kayda değer entry girilmemesi .yeni açılan yada eski olan başlıkların çoğunluğunda ki entry sayısı 10 bulmamış ve bulmuyor.buda sözlükteki aktif yazar sayısı hakkında iyi kötü bir fikir veriyor.
ekşiden gelenler için bu durum yadırgayıcı olsa da,ekşi sözlükle kıyaslamak bilgi sözlük için bir haksızlık.bugün ki halini alması yıllar süren(keşke almasaydı) ekşi gibi olması için yazarların biraz daha aktif olup daha fazla çaba harcaması icap etmekte,bununla birlikte moderasyonun da bir şeyler yapması gerektiği(ne olduğu ilgili bir fikrim yok) aşikar.
100 yaşını devirmiş 16 tane kitabı olan ünlü sümerolog ve arkeolog.allah daha da uzun ömür versin denilesi cumhuriyet kadını.
sözlük ahalini zorla dürterek kendi hakkında başlık açtıran,sonrada başlığa yazan lüle saçlı yazar(ımsı).
ben şahsen bizzat kendim oluyorum galiba sanırsam herhalde.
bu sıcak karşılama için hepinize teşekkürler.
ben şahsen bizzat kendim oluyorum galiba sanırsam herhalde.
bu sıcak karşılama için hepinize teşekkürler.
5 dakika ara ile önce solframe bakıyorum sonra kalkıp aynanın karşısına geçiyorum.hayır saçlarımda yerinde duruyor,arkadaş nasıl bir iş bu anlam veremedim.sonra diyorum demek ki sürpriz parti babında bir hoşgeldin başlığı açacaklar herhalde biraz daha bekle.sonra yine solframe bakıyor ve peşinden elleri gayri ihtiyari bir şekilde kafaya gidip saçları yoklarken buluyorum kendimi.tam bir kısır döngü bildiğin alacağın olsun sözlük,hayır ağlamıyorum gözüme başlık kaçtı .
tanım: misafirperver sözlük süserleri şeysi.
tanım: misafirperver sözlük süserleri şeysi.
sağlık sektöründe ne kadar büyük soygunların olduğunu gösteren bir rezalettir.
olayı kısaca anlatayım.
annemin rahatsızlığı dolayısı ile beyin mr ı çektirmemiz gerektiğinden çeşitli görüntüleme merkezlerinden fiyat alıyorken söz konusu radiologica firmasından da telefonla fiyat aldım.bana telefonda verdikleri rakam 488 tl idi.kontrastlı olursa fiyat artar demeyide ihmal etmediler.başka yerlerdende fiyat almaya devam ederken evimize yakın olduğu için megapol hastanesini de aradım.bizde beyin mr ı çekilmiyor ama anlaşmalı olduğumuz kurum var dedi telefona cevap veren bayan.fiyatı sordum 70 tl dendi.anlaşmalı oldukları kurumu sorduğumdaysa tahmin edeceğiniz üzere radiologica cevabını aldım.söz konusu görüntüleme merkezine aracı kurum vasıtası ile giderseniz 70 tl lik gayet uygun bir rakamla işinizi görebiliyorken görüntüleme merkezine direkt giderseniz sizi önce güzelce bir kucağa oturtup ardın filminizi çekiyorlar anlaşılan.hatta uslu bir hasta olursanız filminizi direk kucakta bile çekebilirler.
şimdi serbest piayasa ekonomisidir,rekabetçi piyasadır falan filan bir çok şeyi anlarım ama insanların sağlığı söz konusuysa bu kadarda serbest olmaması gerekir zannımca.arada ikinci bir aracı kurum olduğu halde 70 tl gibi bir rakama çekilebiliyorsa bu film,talep ettikleri 488 tl ile hastalar üzerinden ne kadar büyük bir vurgun yaptıklarını görün istedim.
peşin edit: elimde hastaneden aldığım 70 tl lik görüntüleme fişi mevcut.radiologica isimli görüntüleme merkezinden ücretleri ile ilgili bir belge alabilirsem ikisini beraber sizlerle paylaşıcam.
peşin edit 2 : konuyla ilgili hem sgk ya hemde ilgili bakanlığa(sağlık bakanlığımıdır bende şu anda tam bilmiyorum bilen varsa benide bilgilendirsin) gerekli şikayetleride yapacağımı şimdiden söyliyeyim.
olayı kısaca anlatayım.
annemin rahatsızlığı dolayısı ile beyin mr ı çektirmemiz gerektiğinden çeşitli görüntüleme merkezlerinden fiyat alıyorken söz konusu radiologica firmasından da telefonla fiyat aldım.bana telefonda verdikleri rakam 488 tl idi.kontrastlı olursa fiyat artar demeyide ihmal etmediler.başka yerlerdende fiyat almaya devam ederken evimize yakın olduğu için megapol hastanesini de aradım.bizde beyin mr ı çekilmiyor ama anlaşmalı olduğumuz kurum var dedi telefona cevap veren bayan.fiyatı sordum 70 tl dendi.anlaşmalı oldukları kurumu sorduğumdaysa tahmin edeceğiniz üzere radiologica cevabını aldım.söz konusu görüntüleme merkezine aracı kurum vasıtası ile giderseniz 70 tl lik gayet uygun bir rakamla işinizi görebiliyorken görüntüleme merkezine direkt giderseniz sizi önce güzelce bir kucağa oturtup ardın filminizi çekiyorlar anlaşılan.hatta uslu bir hasta olursanız filminizi direk kucakta bile çekebilirler.
şimdi serbest piayasa ekonomisidir,rekabetçi piyasadır falan filan bir çok şeyi anlarım ama insanların sağlığı söz konusuysa bu kadarda serbest olmaması gerekir zannımca.arada ikinci bir aracı kurum olduğu halde 70 tl gibi bir rakama çekilebiliyorsa bu film,talep ettikleri 488 tl ile hastalar üzerinden ne kadar büyük bir vurgun yaptıklarını görün istedim.
peşin edit: elimde hastaneden aldığım 70 tl lik görüntüleme fişi mevcut.radiologica isimli görüntüleme merkezinden ücretleri ile ilgili bir belge alabilirsem ikisini beraber sizlerle paylaşıcam.
peşin edit 2 : konuyla ilgili hem sgk ya hemde ilgili bakanlığa(sağlık bakanlığımıdır bende şu anda tam bilmiyorum bilen varsa benide bilgilendirsin) gerekli şikayetleride yapacağımı şimdiden söyliyeyim.
sen yapmıyorsun ben yapmıyorum peki kim yapıyor ulan bu boku dedirten olay.
aslında yapmıyor değilim gayet de güzel yapıyorum ama sadece tatillerde.ve bunu birilerine nispet yapmak yada hava atmak için değil gittiğim,gezdiğim ve gördüğüm yerlerin kendimce bir haritasını ve listesini çıkartmak için yapıyorum.
aslında yapmıyor değilim gayet de güzel yapıyorum ama sadece tatillerde.ve bunu birilerine nispet yapmak yada hava atmak için değil gittiğim,gezdiğim ve gördüğüm yerlerin kendimce bir haritasını ve listesini çıkartmak için yapıyorum.
bir reklamdan çok döneminin kamu spotu olsada :
-bakkal amca bakkal amca bir kalem,bir pergel birde çikolata alacağım
dış ses
önce alışveriş sonra fiş
-bakkal amca bakkal amca bir kalem,bir pergel birde çikolata alacağım
dış ses
önce alışveriş sonra fiş
sigarayı ben gibi kahvaltıya altlık yapanlara bir şey ifade etmeyen yiyecek yada içecek.
rte nin ananıda al git demiyeceği köylüdür.
aksine sorgusuz sualsiz her şeye biat etmek doğasında olduğundan isteyeceği tek köylüdür
-sen sen sen gidip altın toplayın
-yaparım
-sen sen sen de taş kırın
-usta
-sende git tarlada çalış
-tamam
aksine sorgusuz sualsiz her şeye biat etmek doğasında olduğundan isteyeceği tek köylüdür
-sen sen sen gidip altın toplayın
-yaparım
-sen sen sen de taş kırın
-usta
-sende git tarlada çalış
-tamam
edit:tam başlık afrodizyak etkisi olduğunu sanıp bebek maması yiyen mülteciler olacak
mülteci kamplarında olmuştur.
kaynakhttp://www.hurriyet.com.tr/afrodizyak-dedikodusu-mamaya-talebi-patlatti-40065219
vay arkadaş sen kalk hayatta kalma mücadelesi deyip ülkenden kaç gel,bir çok vatandaşın akraban daha iyi bir hayat için avrupa yollarında can versin ama sen hiç oralı olma hatta olayın bokunu çıkartıp uçkurun için kamplarda ki bebeklerin rızkına göz dik.
işte böyle büyük bir tehikeyle karşı karşıya türkiye.bu insanların büyük çoğunluğu savaş bitse bile ülkelerine geri dönmeyecekler ve bizlerle iç içe yaşayacaklar.bunlar için belki çok geç yapacak birşey yok ama onların çocuklarını eğitmek ve insan gibi yetiştirmek için halen vakit var(kendi çocuklarımızı ne kadar eğitiyoruz oda ayrı bir konu ama sanırım onlardan iyidir en azından)
mülteci kamplarında olmuştur.
kaynakhttp://www.hurriyet.com.tr/afrodizyak-dedikodusu-mamaya-talebi-patlatti-40065219
vay arkadaş sen kalk hayatta kalma mücadelesi deyip ülkenden kaç gel,bir çok vatandaşın akraban daha iyi bir hayat için avrupa yollarında can versin ama sen hiç oralı olma hatta olayın bokunu çıkartıp uçkurun için kamplarda ki bebeklerin rızkına göz dik.
işte böyle büyük bir tehikeyle karşı karşıya türkiye.bu insanların büyük çoğunluğu savaş bitse bile ülkelerine geri dönmeyecekler ve bizlerle iç içe yaşayacaklar.bunlar için belki çok geç yapacak birşey yok ama onların çocuklarını eğitmek ve insan gibi yetiştirmek için halen vakit var(kendi çocuklarımızı ne kadar eğitiyoruz oda ayrı bir konu ama sanırım onlardan iyidir en azından)
küfürün olmadığı yer olmadığından geçerliliği olmayacak olan olay.
hepimizin günlük hayatında öyle yada böyle bi şekilde var olan küfürün,burda yazacak olan suserler tarafından aman ayıp olmasın diyerek kullanılmayacağını beklemek ve ummak biraz saflık olur gibime geliyor.hele ki bu coğrafyada yaşayan insanların küfürü bazen bir nida,bazen bağlaç,bazen sevinç bazense üzüntü göstergesi olarak kullanıldığı düşünülürse.
hepimizin günlük hayatında öyle yada böyle bi şekilde var olan küfürün,burda yazacak olan suserler tarafından aman ayıp olmasın diyerek kullanılmayacağını beklemek ve ummak biraz saflık olur gibime geliyor.hele ki bu coğrafyada yaşayan insanların küfürü bazen bir nida,bazen bağlaç,bazen sevinç bazense üzüntü göstergesi olarak kullanıldığı düşünülürse.
muhtemelen bir sonra ki beyanatında "hilafet geri gelsin beni de halife seçin" diyecek olan mehmet görmez söylemi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?