confessions

bir bilen

- Yazar -

  1. toplam entry 346
  2. takipçi 1
  3. puan 11258

horon evi

bir bilen
----------------------alıntı----------------------
gerçekten de horon kültürünü yöresel eğlence olmaktan çıkarıp. 1937-38’lerde atatürk’e horon gösterisi sunabilme şerefine erişen. 1945-50 yıllarından itibaren karadeniz horon ve kemençe kültürünü, istanbul sahne ve gösteri alanlarına taşıyan, maçka yöresi halk oyununun ve karadeniz kültürünün bu günlere ulaşınmasına öncülük eden. horon’un gerçek sultanları, soldoy’luların önünde horonla özdeşleşmiş olarak karadeniz kültürü adına saygıyla eğilmeyi bir borç biliyorum. "sultans of the dans" adlı gösterideki horonun, bilim ile bütünleşen muhteşem tekniği,olağan üstü gösteri düzeni ve estetiği varsa; bu olguları bire bir tamamlayacak ruhu da, alçak gönüllülüğü bir kenara bırakacak olursak, biz maçka/sevinç ( soldoy ) köylülerde vardır. bu konudaki en büyük eksikliğimiz ise. maçka horon kültürümüzü, estetiği / görselliği, tekniği ve ritmik ahengiyle bu günlere taşıyamamamızdır.
1963 yılında çocukluk yaşlarımızda,zorunlu olarak başlayan ve 1963 yılından itibaren , türkiye sahne ve gösteri salonlarında devam eden dans tutkumuz 2005 yıllarından itibaren,bir tesadüf eseri beni, horon eğitimi verme konumuna getirdi. 2005 yılından itibaren ,kadıköy ve topkapı da etkili keyifli olarak devam etmektedir. bu güne bakacak olursam,horon eğitimi verme konusundaki ,amacım diğer eğitmenler gibi , "horon’u" evrensel danslar gibi , her yerde, her konumda ve her mekanda oynanabilecek dans yapabilmek oldu.
horon bizim için ne matematik eğitimi , nede asker talimidir. horon ; ritmik müzikle bire bir bütünleşerek ahenkle oynanan/yaşanan bir coşkudur." (asg)

" horon; ritm , uyum , çabukluktur. aşağı almadan , omuz silkmeden horon olmaz" (asg) düşünceleri oluşturdu. ve bu şartlar altında ,karadeniz horon kültürünü geleceğe taşımayaelden geldiğince aracılık ediyorum. horon öğrenenlerin istekleri ve horon kültürünü yakın çevresine sevdirip aşılayabilmeleri için ; yöresel gösteriler,toplantılar ve etkinlikler yapıyoruz. türkülü horonlu kemençeli eğlenceler düzenliyoruz.horon oynayan herkese ,horon oynayabilecek mekanlar sağlıyoruz. yaşınız ,boyunuz ,kilonuz ne olursa olsun,horon dansının tüm güzelliklerini mutlaka öğretiyoruz. horon’un sonunu olmadığını çok iyi biliyor ve sürekli gelişmek için için kendimizi geliştirmeyi asla elden bırakmıyoruz. horon eğitiminin birbirinden farkı yok gibi görünse de,bölgelere ve melodik yapılarına göre olan horon oynama tavırlarını ,kursa katılanların memleketine göre öğretmeye çalışıyoruz. profesyonel ,horonevi / maçka halk oyunları ekibimizle profesyonel olarak her türlü etkinliklerinizin güzel gecmesini sağlıyoruz. kolbastı ve kemençe kurslarımızla da kültüre hizmet etmeyi sürdürüyoruz.

eğitimlerdeki temel düşüncemizi ;

"horon bizim için ne matematik eğitimi , nede asker talimidir. horon ; ritmik müzikle bire bir bütünleşerek ahenkle oynanan/yaşanan bir coşkudur." (asg)

" horon; ritm , uyum , çabukluktur. aşağı almadan , omuz silkmeden horon olmaz" (asg)
düşünceleri oluşturdu. ve bu şartlar altında ,karadeniz horon kültürünü geleceğe taşımayaelden geldiğince aracılık ediyorum. horon öğrenenlerin istekleri ve horon kültürünü yakın çevresine sevdirip aşılayabilmeleri için ; yöresel gösteriler,toplantılar ve etkinlikler yapıyoruz. türkülü horonlu kemençeli eğlenceler düzenliyoruz.horon oynayan herkese ,horon oynayabilecek mekanlar sağlıyoruz. yaşınız ,boyunuz ,kilonuz ne olursa olsun,horon dansının tüm güzelliklerini mutlaka öğretiyoruz. horon’un sonunu olmadığını çok iyi biliyor ve sürekli gelişmek için için kendimizi geliştirmeyi asla elden bırakmıyoruz. horon eğitiminin birbirinden farkı yok gibi görünse de,bölgelere ve melodik yapılarına göre olan horon oynama tavırlarını ,kursa katılanların memleketine göre öğretmeye çalışıyoruz. profesyonel ,horonevi / maçka halk oyunları ekibimizle profesyonel olarak her türlü etkinliklerinizin güzel gecmesini sağlıyoruz. kolbastı ve kemençe kurslarımızla da kültüre hizmet etmeyi sürdürüyoruz.

aclan sezer genç
----------------------alıntı----------------------

http://www.horonevi.com

değersizlik hissi

bir bilen
insanların sizi fark etmeden içinizden geçip gidecekleri ya da köşede oturduğunuza yemin edecekler karşısında çığlık çığlığa koştuğunuz hissiyatıdır. değerinizi kendiniz belirlemek yerine başkalarından bekliyorsanız da müstahak olan halet i ruhiyedir.

öpücükte israfın haram olması

bir bilen
bahname’de bulunan en iyi ısırık cildi kızartmayandır vecizesinin bulunduğu bölümdür.

---------------alıntı---------------

ey oğul! bil ki, avratla oynaşmanın ilk ve en basit yolu busedir. buse gerçi birçok kapının anahtarıdır ama kilidi açmanın da yolu vardır. ilk seferde şiddetli bir buse, avradı korkutup kaçırır. iyisi mi, sen hafifinden başlayarak; şiddetliye doğru gidesin ama buseni israf etmeyesin. zira israf, her şeyde olduğu gibi busede de haramdır.

ve şimdi ey oğul! kadının öpülecek yerleri; alnı, yanakları, gözleri, memeleri ve ağzının içidir. aslında sadece bu kadar da değildir ve oynak olan her yer öpülebilir. uyluklarına, kollarına, göbeğine ve diğer yerlerine buse kondurabilirsin.

aşık ile maşuğun (kadın) birbirlerinin dudağına tatbik ettikleri buseler on çeşittir:

iki aşık, dudaklarını birbirlerinin dudakları üzerine yerleştirerek; hafifçe öpeler. her avrat, ilk defasında böyle öpülür ve buna "itibarî buse" derler.

avrat gözlerini kapaya, ellerini aşığının avuçlarına koya ve dilinin ucuyla herifin dudaklarına temas eyleye. buna "mümasî buse" derler.

herifle avrat dudaklarını çok kısa ama defalarca temas ettireler ve bu esnada mırıltı gibi sesler çıkartalar. buna "müstakim buse" derler.

kadın, herifin alt dudağını kendi dudakları arasına ala, sıkıştıra ve sert bir hareketle ağzının içine çeke. buna "müteharrik buse" derler.

erkek avradın üst dudağını öptüğü sırada avrat da erkeğin alt dudağını öpe. bu buse gayet zordur ama ziyadesiyle zevk verir. ismine, "üst dudak busesi" derler.

herifle avrat kafalarını birbirlerine doğru uzatalar. vücudları asla değmeye ve sadece dudakları temas eyleyerek buse konduralar. buna "mail buse" derler.

aşıklardan biri eliyle diğerinin kafasını kendisine doğru döndüre ve öteki eliyle de çenesini yakalayıp buse kondura. buna "dönme dolap" derler.

aşık yahut maşuk, diğerinin alt dudağını parmağıyla tutup çeke, kendi dudakları arasına alıp şiddetle sıka ve sonra biraz bekleyip; buse kondura. buna "sedit buse" derler.

avrat veya herif, maşukun iki dudağını birden kendi dudakları arasına ala ve hafifçe ısıra. buna "tekme busesi" derler.

tekme busesi konduran aşık, bu sırada dilinin ucuyla maşukasının dişlerine veya damağına şiddetle temas ede. buna "dil kavgası" derler.

---------------alıntı---------------

avrada ağaca çıkar gibi sarılmak

bir bilen
bahname de geçen faydalı bilgilerden biridir.

---------------alıntı---------------

ey oğul! buse kondurduğun avrada daha sonra yapacagın iş, onu kucaklamaktan ibaret ola. kucaklamanın şiddetinin, muhabbetinin ölçüsü olduğunu ve avrada dört şekilde sarılabileceğini unutmayasın!

sarılmanın birinci çeşidi, hafif bir temastan ibaret ola. herif bir bahane ile kadının yanına veya karşısına geçe, vücudunu ona temas ettirecek şekilde otura. buna "ittisal sarılması" derler.

ikincisi, "duhul sarılmasıdır". kadın, tenha bir mekanda yerden bir şey almak bahanesiyle eğile, erkek avradı göğüslerinden yakalayıp sıkıştıra.

üçüncüsüne, "temas sarılması" derler. aşık, karanlık ve tenha bir yerde hiçbir şey söylemeden kollarını maşukasının boynuna dolaya ve avradı vücudunun her tarafı temas edecek şekilde kucaklaya.

dördüncü çesit sarılmada, aşık gene karanlık ve tenha bir mekanda avradın vücudunu duvara yahut bir sütuna dayayıp sıkıştıra. buna "tazyik sarılması" derler.

"ittisal" ve "duhul" sarılmaları, her zaman tesadüf edilmeyen yahut serbestçe söz edilemeyip konuşulamayan kadınlara tatbik oluna. "temas" ile "tazyik"in ise, hatunun müsaadesine baglı olduğu unutulmaya.

ve ey oğul; bil ki kucaklamalar da dört türlüdür:

birincisi: aşık, kadına sarmaşığın ağaca sarılması gibi sımsıkı sarıla. hafif sesler çıkartıp sevdasını belli ede, arada bir avradın suratına baka, sonra o surata bir buse kondura. buna "sarmaşık sarmaşması" derler.

ikincisi: aşık, bir ayağını maşukasının ayağı üzerine dikip, diğerini buduna yerleştire. bir koluyla avradın arkasını, öteki ile de omuzlarını sara. bunları yaparken tatlı ve munis bir sesle sevda şarkıları söyleye ve sanki buse meyvesi kopartmak için avrat ağacına tırmanıyormuş gibi yapıp kadını bol bol öpe. buna "tırmanma" derler.

üçüncüsü: aşıkla maşukası yatarlarken birbirlerini öylesine büyük bir şiddetle kucaklayalar ki, kolları düğümlene. buna "susam ile pirinç" derler.

dördüncüsü: erkekle avrat aşk ve sevda denizine düşerek her şeyi unutalar. bu alemden ve düşüncelerden kaçalar, bir müddet buse alıp vereler. sonra aşık maşukasına şiddetle sarıla ve aşkın heyecanıyla tek bir cisim haline geleler. avrat herifin ister kucağında, ister yanında, isterse de karşısında olsun, hiç farketmeye. buna "süt ile su" derler

---------------alıntı---------------

bahname

bir bilen
---------------alıntı---------------

arapça adı ile bahname (şehvetname) diye anılan bu kitapların büyük bölümü, 4. murat döneminde toplatılıp yakıldığı, bazıları da sahipleri tarafından korkudan imha edildiği için günümüze kadar geleni çok az. bunlar da kitaplıklarda, müzelerde değil; özel kişilerin arşivlerinde bulunuyor. içerikleri nedeniyle, kütüphaneler hiçbir dönemde bahname bulundurmamışlardır.

bahnamelerin adı arapça’dan gelse de, içeriklerinin kaynağı iran’a dayanıyor. selçuklular dönemindeki anadolu, özellikle iran’dan gelen bazı düşünsel akımlara açık olduğu gibi; bu ülkede moda olmuş, açık saçık bazı şiir ve düzyazı türlerinin, yaygınlaştırıldığı bir alana dönüşmüştü. özellikle yüksek sınıfa mensup kişiler, bu tür modaları izlemeye oldukça meraklıydılar.

bahname denilen seksüel eserlerin iran’dan selçuklu devleti’ne ilk geçişi, 700 yıl kadar önceye dayanıyor. dönemin devlet adamları tarafından sipariş verilerek kaleme aldırılan bahnamelerde, ilk zamanlar ibn-i sina’nın eserlerinden derlenmiş bazı afrodizyak (cinsel uyarıcı) ilaçların formülleri de bulunuyordu.

osmanlı öncesi türk edebiyatındaki cinsellik bahislerinde, cinsel ilişki tekniklerinin anlatımına pek rastlanmaz. genellikle sevgilinin güzelliği, zarafeti ve baştan çıkarıcılığı konu edilir. destanlar döneminden başlayarak, 14. yüzyıl anadolu türkçesi örneği olan şiirlere kadar bu böyle gider. kabusname, türk edebiyatında sevişmeyi konu alan kaynakların en eskilerinden biridir. ziyaroğulları’ndan emir keykavus tarafından farsça yazılmış ansiklopedik bir eserdir.

türkler’ in kamasutra’sı diyebileceğimiz bahnamelerin yazılması, meşhur hint eseri kadar eski olmasa da, yüzyıllar öncesine dayanır. türkçe’si "cinsel konulardan bahseden kitap" anlamına gelen bahnameler, genellikle dönemin ünlü şahısları tarafından kaleme alınmışlardır. örneğin; tanınmış tıp bilgini ibn-i sina’dan (980-1037) astronominin babalarından sayılan nasreddin-i tusi’ye (1201-1274) kadar çok sayıda bilgin, bahname kaleme almıştır. özellikle tusi’nin bahname-i padişah’ı artık klasik olmuş bir eserdir.

---------------alıntı---------------

(bkz: avrada ağaca çıkar gibi sarılmak)
(bkz: öpücükte israfın haram olması)

müge anlı

bir bilen
yalçın çakır’ ın dişi versiyonu olur kendileri. karşısındaki kişinin ruh hali, konumu zerre umurunda olmadığı gibi sahte ağlamalarıyla rol keser. acıdan rant sağlamak konusunda yüksek ihtisas sahibidir. sabah programlarında göstermiş olduğu üstün başarısıyla evlerimizin baştacıdır.

susam sokağı

bir bilen
bir edi klasiği...

büdü yokken saatler uzuyor; oyuncaklar, pastalar da zevksiz.
büdü yokken çok da zeki hissetmem, canım yemek yemek bile istemez.
büdü yokken burası nasıl sessiz, korkutur pencere gıcırdasa.
büdü yokken, sizden saklayamam, yataktan çıkmak bile i...stemem.
bir takım garip huyları var, ne sevdiğini pek de belli etmez.
ama günler de onsuz geçince anlarım benim için önemini.
büdü yokken hava güneşli değil, hayat bence çok sıkıcı oluyor.
büdü yokken şakalar komik değil onsuız ne yaparım hiç bilmiyorum.
büdü yokken oyunlar çok zevksiz.
12 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol