betterthan

evli ciftlerin konusmasin da bi tarafin mutlaka kullanmasi gereken kelime.

seriat yonetimini isteyen insanlara verilen genel isim.

gora nin bir sahnesinde olan hadise

-selam dunyali biz dostuz
-dostmusun canim sen?
-evet..evet.. dostuz biz
-ne guzel kalcalarin var senin oyle
-nasil yani?
-ohshsh gellll anam gelll
-ama biz...ama biz.. hani dost...

en baba metalcidir kendileri,hem yaptigi is metaldir hem dinledigi muzik metaldir,bravodur alkisdir.

efendim msn de ne dinliyorum ozelligi malumunuzdur windows media player da ne calarsiniz orada yazar,kurbanimiz da bu ozelligi cok aktif bi sekilde kullanan bi arkadastir,muzik dinlerken herkese gosterir ne dinledigini bakin lan metalciyim b akin lan manyak entel muzikler dinliyorum falan seklindedir zaman gecer bi sure sonra arkadasimizin ne dinliyorum kisminda su yazmaktadir. ’’cilginliseli.avi’’ iste karizmanin resetlendigi andir efendim bu an.

eldeki paranin mesnetsizce harcanmasi olayi.

ahmet
siktirgit
lan

pisliksin
lan
sen

isten yeni cikmissinizdir,kafanizda binler sorun maasiniz yatmamis,kredi karti borcunuz bogazinizda,eve gittiginizde anne baba dirdiri kaldigi yerden devam edecek,sevgilinizle her zamanki rutin kavganizi yapmissinizdir,yolda bunlari dusunup yururken bi sarapci gorursunuz,sarabini sokmus kolunun altina dunyanin en mutlu insani gibi gorunmektedir,iste o anda agzinizdan dokuluverir bu laf ’’lan harbiden dunya sana guzel’’

islerin daha duzenliu ve yolunda gitmesi icin planli sistemli ve organize bir sekilde hareket etme maksatli soylenen cumle.ayrica grup seks esnasinda bir kaza cikmamasi maksatli cokca sooylenir.

(bkz: kamasullah)

onlara gorede not vermeyen salak kizlar yoktur not tutmayan salak erkekler vardir zannimca.

-civisi cikmis bu dunyanin pirim baksana genclerin haline,
-evet azizim heryerde binbir rezalet,birde noolacak bu ortadogu sorunu
-ya o zaten basli basina bi sorun neler oluyor dunyada aslinda bushu indireceksin koltuktan gecicek adam gibi biri yerine....
-kapitalist duzen pirim kapitalist duzen
-bugun yine irakta 55 kisi olmus patlamada
-aaa oylemi...tuzu uzatirmisin yengede dolmalari super yapmis
-yaa guzel yapar bizim hanim dolma yi.

bu boyle devam eder....

oyle anlar gelirki bilemez insan gitmekmidir zor olan kalmakmi oyle ki gidersen ozleyeceklerin vardir kalirsan kaybedeceklerin...
birde gittigini zannedip gidememe durumu vardir ki o hepsinin ustune guzel bi sos kivaminda olup depresyonun birinci nedenlerindendir.

eger kerkuk erbil yada suleymaniyede yasiyorsaniz normal olan hadise.

turkiyenin son 15 yildaki en akilli siyasetcisidir super bi strateji izleyip once refah partisini kullanmis istanbul belediye baskani olmus daha sonra hikayeden bi sebeple hapse girerek halkin gozunde yazik lan adama bak hem bizden hemde hapise attilar dusunceleri arasinda partisini kurup isi buyutmustur,simdi de baktigimiz durumda once ortami bi guzel gerip hayali isimler ortaya atip sapkadan tavsan cikartmamis ve abdullah gulu c.baskanligina aday gostermistir ancak kendisi ve kurmaylari daha 1 sene oncesinden bu isin boyle oldugunu bilmekte ve 1 senedir yurdun genelinde olan butun akp il kongrelerine katilmistir kendileri,altyapi calismalarini diger rakipleri uyurken super bi sekilde bitirmis herkesin aval aval kendisine bakmasini saglamistir,simdi diger partiler 22 temmuza hazirlanmaya calisirken onlar sigaralarini tutturup seker serbetlerini tokusturmakla mesgul olacaklardir.

ki$la birlikte gelen karanlik bir huzun degildi benimkisi. daha cok ozlem duydugum yanimda olmasini istedigim
ki$ilerin, zamanin bazi anlarinda yanimda olmamasi ve kendimi yalniz hissetmemdi..bak iste anliyor musun?
su anda bile yalnizim.. tozdan dolayi kirli beyaz olmus perdelerle kapli yari karanlik rutubetli odamda.
duvarda pili bitmi$ saat bile eslik edemiyor gecip giden zamana. ya $urada duran ve bitiremedigim yarim kalan
kitap..bunlarin hepsi belki de benim onlara ilgi gosterip, yarim biraktigim $eyleri "hayatimi" tamamlami
istiyorlar.. yarisi okunmus ve tozlu bi rafa kaldirilmis bir kitap gibi sessiz bi uzuntu icindeyim su halimde..
bir gun aklina gelirsem eger, yarida birakip gittigim hayata benim icin devam et olur mu? biliyorum
ben yapamazdim bunu... tum gercekligimle herseyi yarida birakip gelirdim, arkama bile bakmadan..
bir iki damla gozyasi ve o anda animsiyacagin bir kac guzel anidan baska birsey kalmayacak geriye, biliyorum.
simdi gitme zamani. son bi nefes cekiyorum sigaramdan.. goz ya$imla birlikte kendimi bosluga birakiyorum.
en son gordugum $ey havada dagilan goz yaslarimdaki yasadigimiz anilar.. ve oluyorum...

kimin yazdigini bilmedigim guzel siir.


anladim ki bugünler de iki kisilik yasiyorum.
askimi iki kisilik yasiyorum.
hem senin bedenin, hem kendi bedenim için.
tek bedende çift kisilik yasiyorum...
çünkü sen yoksun...
sen yanimdaymissin gibi, sana sarilir gibi hiçkira hiçkira agliyorum...
üsüdügümde sana sariliyormusum gibi, sariliyorum yorgana, biraz daha isinabilmek için...
senin yaninda uyuya kalicakmisim gibi, biraz daha yerlesiyorum yatagima...
kendi kendime gülmeye basliyorum sonra...
senin yaptigin espirilere güler gibi, basiyorum kahkahayi...
tek basima yürüyüslere çikiyorum.
deniz kenarinda buluyorum kendimi.
basliyorum dalgalara anlatmaya.
sana söyleyemediklerimi söylüyorum onlara.
içimde biriktirdigim, sevda bulutlarinin,
yagmura dönüstüremediklerini anlatiyorum dalgalara...
tek basima söminenin basina geçip, sanki karsimdaymissin gibi,
kadehimi sana kaldiriyorum ;
- " bana yasattigin bu tek kisilik aska " diyorum.
ve bu gece yine sana içiyorum...
yüregim buna daha ne kadar dayanir bilmiyorum...
kalbim senden ne zaman vazgeçer onu da bilmiyorum...
bildigim tek sey ;
yüregim sevdigi kadar tasir yüregini...
ve sevdigin kadar bekler gelmeni...

super bir foreigner sarkisi

i wanna a know..what love is? i want you to show me....

i’ve gotta take a little time
a little time to think things over
i’d better read between the lines
in case i need it when i’m older
now this mountain i must climb
feels like the world upon my shoulders
through the clouds i see love shine
it keeps me warm as life grows colder
in my life, there’s been heartache and pain
i don’t know if i can face it again
can’t stop now, i’ve traveled so far
to change this lonely life
i wanna know what love is
i want you to show me
i wanna feel what love is
i know you can show me
i’m gonna take a little time
a little time to look around me
i’ve got nowhere left to hide
it looks like love has finally found me
i wanna know what love is
i want you to show me
and i wanna feel, i wanna feel what love is
and i know, i know you can show me
let’s talk about love, i wanna know what love is
the love that you feel inside, i want you to show me
and i’m feelin’ so much love, i wanna feel what love is
no, you just can’t hide, i know you can show me
i wanna know what love is, let’s talk about love
i know you can show me, i wanna feel it too
i wanna feel what love is, i wanna feel it too
and i know, and i know, i know you can show me
show me love is real, yeah
i wanna know what love is, i wanna know
i want you to show me, i wanna know, i wanna know, i wanna know
i wanna feel what love is, i wanna feel
i know you can show me...

umit yasar oguzcan in en guzel siirlerinden bir tanesidir.


ben nice istanbul’lular gördüm sana gelinceye kadar
kirli paçavralara benzerdi insanlari
dostluktan, vefadan yoksun.
bölünmüs, dagilmis, parçalanmis
ve herbiri kendi agirligiyla ezilmis, yorgun.
yüzümde dolasan birer igrenç böcekti gözleri
bir tutsam
yapisir kalirdi ellerime en çirkin yerleri
evlerinde buldugum yalnizlik
sokaklarinda buldugum upuzun bir kahirdi.
günler boyunca
bir baska karanlik gelirdi
karanligin biri kaybolunca
günesler dogardi görmezdim.
bir ses durmadan ölüme çagirirdi beni
bilmezdim bu sehirde senin yasadigini.
bilmezdim...
zindandi bütün meyhaneler
duvarlar karaydi
köhne bir bizans eskisiydi istanbul sensiz.
semt semt bir agir yorgunluktu
sürekli bir aldanisti sokak sokak
benden en uzak sevgilerde yasadim yillarca
o büyük yalanlarda yasadim.
senden habersiz bir ölü gibi
senden uzak zamanlarda yasadim.
mabetler yikildi içimde
umutlar hayaller yikildi
bir gün bütün istanbul yikildi.
sokaklar kaydi ayaklarimin altinda
gün oldu kalabalik meydanlarinda inançlarim yikildi
gün oldu
gözlerime çiviler çakildi merhametsiz.
toz toz oldum, duman duman oldum
aldigini geri vermedi yillar
yitirdim kendimi bu rezil sehirde
seni buluncaya kadar.
eskiden bir lale hatirlardim
yada mavi mavi bir deniz istanbul denince
serin rüzgarlar oksardi saçlarimi
rihtimlar balik balik kokardi.
ne zaman
yumsam gözlerimi bir gemi kalkardi.
vapur düdükleri durmadan öterdi.
eskiden bir istanbul vardi bilmedigim
bana yeterdi.

sonra kaç yil yarali bir hayvan gibi
gezdim sokaklarinda
sonra kaç yil bir sevgi aradim
istanbul’u aradim.
belki de seni aradim bilmeden
ayaklarimin dibinde denizler can çekisti
sehirler parçalandi
bir çag öldü gözlerimin önünde
benim en güzel çagim öldü.
bizi topraktan yarattilar
gel gör ki...
bu sehirde
benim topragim öldü.
seni aradim bu sehirde yillarca
yana yakila seni..
sen kimdin, sen neredeydin kimbilir.
hep böyle sensizmiydi bu sehir.
bu sehir istanbul’muydu ?
öyleyse sensiz yasanmazdi bu sehirde
gemiler demir almazdi
trenler islemezdi
sen olmasaydin
bir ömür bitip
yepyeni bir ömür baslamazdi içimde
bahar gelmezdi
agaçlar çiçek açmazdi
seni bulmasaydim
ve ben yoktum
istanbul yoktu
sen olmasaydin.

can dundar in bir siiri.


’yasamak degil, beni bu telas öldürecek’
dedigi gibi sairin;
o telasla birakin paris yolunda ilik
rüzgarla taramayi saçlarinizi
sevdigimizle doyasiya bir sohbet bile edemedik biz...
gözümüz saatte söylestik hep,
hep yetisilecek bir yerler vardi
aranacak adamlar, yapacak isler...
bir sonraki günün telasi, bir öncekinin tersine bulasti...
baskalarinin hayati, bizimkini asti.
kor karanlikta çalar saat sesi yerine;
kusluk vakti, kizarmis ekmek kokusu
veya yavuklu busesiyle uyanma düslerini
ha babam erteledik.
20’li yaslardayken 30’lara kurduk saatin alarmini,
30’larimizda 40’lara, belki sonra 50’lere...
lakin öyle yanlis kurgulanmis ki hayat,
kuslukta uyanma firsati sundugunda size,
artik uyku girmez oluyor gözlerinize...
doyasiya söylesmek,
telassiz sevismek için bol zamana kavustugunuzda,
söylesecek, sevisecek kimsecikler kalmiyor
yaninizda...
özenle sakladiginiz bir sari lira gibi ömrünüz;
vakit gelip sandiktan çikardiginizda,
bir de bakiyorsunuz ki,
tedavülden kalkmis...