benduruyorumsebagitti

gazetesine, birbiri ardına yaptığı bomba transferlere ve büyük denebilecek promosyonlara rağmen istediği tiraj rakamlarına ula$amadığını dü$ünüyorum. habertürk gazetesinin hakettiği tirajın da bu olmadığına inanıyorum, çok çok daha yüksek olmalıydı. okuru suçlu görme kolaycılığına gerek yok. gazetenin hala eksiklikleri, yanlı$lıkları var.

fatih altaylı da öyle ya da böyle, kendisini türk medyasının vazgeçilmezleri arasında tutmayı ba$armı$tır.

ağabeylik, bölge gücü gibi iddiaların fos olduğunun bir göstergesi daha...

"özbek, türkmen, kırgız tatar bunlar bir boyduuurr" diye giden bir milliyetçi ezginin de pek gerçekliği olmadığının bir göstergesidir maalesef. vuran türk(kırgız), vurulan türk (özbek); rehin alan türk(kırgız), rehin alınıp sonra serbest bırakılan 1500 ahıskalı da türk!

bölgeye iki uçak gönderip vatandaşlarını tahliye eden türkiye (fransız/maydonoz/etkisiz eleman)... kendisinden barı$ gücü istenen (ve reddeden) gerçek ağabey rusya...

öyle sorunsuz dı$ politika, çember, eksen... türk okulları, tuskon, ihaleler... hadiii. hadi yeni osmanlı! hadi neo-hilafetçi! hadi dünya fatihleri! hadi ulubatlı hasanlar! hadi insanlık sava$çıları!

ölen çocukların resimlerini gördü mü acaba sayın ba$bakan. ben danı$manı filan olsam, "efendim, gazze’den gelen görüntüler" deyip koyardım önüne... bakalım ne tepki verecek diye.

afganistan’a, kosova’ya, lübnan’a... big brother’ının arkasına saklanıp efelenmeye, erkeklenmeye benzemez bu i$ler. bak heron uzmanlarını geri çekince israil, terörün azmasının beklendiği $u yaz aylarında uçuramıyoruz heronları.

kırgızistan bayrağını kapıp sokağa dökülen gördünüz mü? şehadet, cihat marşları çalınan, mümkünse taksim meydanında yapılan gösteriler? gözleri dolan muhamazakar (yanlış yazmadım, dalga geçiyorum) amcalar, teyzeler, abiler, ablalar, kardeşler... hüzünle konu$an muhamazakar tv habercileri, damardan ba$lık atan muhamazakar yazılı basın?

neden? çünkü hepsi illüzyon... zulme isyan!mı$!

dün trabzon’da bir öğretmen adayı intihar etmi$, son ba$vurduğu çaycı da i$vermeyince. bir öğretmenle evli ve bir çocuğu varmı$...

bir de dünya lideri varmı$... dünyada ülkesinin itibarını arttırmı$. ve fakat vatanda$larının bir kısmının itibarı yerlerde sürünmekteymi$. "ke$ke geberesice" muamelesi görüyorlarmı$ bu bir kısım vatanda$lar... masal böyle sürer gider...

eksen kayıyormu$...

bence tamamen big brother’in bilgisi hatta talimatı doğrultusunda ya$anan deği$imdir.

türkiye 87 yıl önce niçin ulus devlet olduysa, bugün yine o yüzden ulus devlet olarak kalmayacak. yarım yüzyılı a$kın zamandır niçin batıyla birlikte görünüyorsa yine aynı sebepten artık görünmemesi gerekiyor.

tamamen iyi polis-kötü polis taktiğidir bu. sömürü devam ediyor, edecek, maalesef! daral geldi; gazı alınacak insanların, toplumların, ideolojilerin... hamam aynı, tas aynı...

deja vu’yu izledikten sonra: lan acaba?..

birkaç hafta önce kadıköy’de tanıtım yapan elemanın da i$i görülsün diye bilgilerimi verdiğim firma... aynı gün aradılar, kampanyalarından bahsettiler. ilgilenmiyorum dedim. bitti...

sen öyle san!

ertesi gün bir sms. sildim gitti.

ertesi gün bir tane daha... aradım gelen numarayı, sertçe bir daha bana mesaj göndermemelerini söyledim.

iki gün gelmedi.

üçüncü gün öğlene doğru bir baktım yeni bir sms. açtım, aa british english!.. aldım telefonu sokağa çıktım, daha özgür konu$abilmek için. aradım tekrar numaralarını ağzıma geleni saydım. o an ben bile kendimden korktum. bir yarım saat kadar sonra tekrar arayıp, telefondaki elemandan ki$isel olarak özür/helallik diledim. ama firmanın ... dedim.

artık gelmez derken sonraki gün yine gelmesin mi? geldi... bu kez sakin bir $ekilde aradım, ilgilenicem dedi aynı eleman.

dur bakalım üç gündür ses seda yok...

birileri irana one minute desin... yoksa torunlarımıza anlatacak bir sava$ anımız olacak, hatta belki onlar da görecek o yıkımı...

*israil lavugundan hic bahsetmedim farkındaysanız.

birkaç gün önce galatasaray meydanı’nda standlarını gördüm. tüm ezilenler gibi; tüm insanca, kendi istek ve tercihleri doğrultusunda ya$amak isteyenler gibi, e$cinsellerin de mutlu ya$ayacağı bir türkiye... diledim.

fransızca "organisation du traitê de l’atlantique nord" kelimelerinin ilk harflerinden olu$an nato’nun kısaltması.

o kadar üye ülke içinde, artık hangisini seçerseniz, bir kıl ya da bir akıllı fransızlar çıkmı$; zamanında postayı koyup nato’nun askeri kanadından da çıktıkları gibi.

bir savunma örgütü olan nato’ya ait tesislerin in$asını yapan müteahhitlere verilen isim. "aman bula$mayalım" bir imajları vardır.

(bkz: nato müteahhidi)

erbakan’la aynı af sürecini, bir önceki cumhurba$kanı döneminde yaşayan kimileri çatı$mada öldü, kimi asker-polis $ehit etti. kimi de oradan oraya konferanslara, gösterilere ko$tu.
ama onlar erbakan değildi, affeden de gül değildi. görme o zaman, yazma o zaman...

normal bir ülkede o yazıyı yazanı da, basanı da oyarlardı. yargı marifetiyle...

böyle böyle...

vatan, millet, sakarya diyerek bankacılık sektörünün yarıya yakını; sigorta sektörünün yarıdan fazlası yabancılara geçti. devam edin $ekerler... çok $eker, çok laik, çok cumhuriyetçi, çok atatürkçüsünüz. ke$ke biraz da size söylenenlerin önünü ardını düşünebilseydiniz, görebilseydiniz.

yarıya yakını rus ve fin şirketlerinin elinde olan turkcell’in hatırına karamehmet’in grup şirketlerine de el konulmadığında kim çok üzüldü bu i$e? "asker ne karı$ıyor bu i$e?" diye kim köpürdü? vatan gazetesi kime ait?

hiç anı, röportaj, belgesel izlemeyin. cnbc e izleyip karizma yapın. "ay cicim bi avrupa yakası’nı izlerim ama o da sıktı yanee"

web sitesinden, kurumun yaptığı açıklama:

bazı yayın organlarında turkcell’in ’mustafa’ filmine sponsor olmamasıyla ilgili çıkan haberler gerçeği yansıtmamakta ve kamuoyunu yanlış yönlendirmektedir.

ülkemizin kurtarıcısı, cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder atatürk’ün dünya tarihinin en önemli liderlerinden biri olduğunu, hem yurt içinde hem de yurt dışında tanıtacak projeler bizi heyecanlandırdığından ‘mustafa’ filminin sponsorluk önerisini değerlendirdik.

çalışmalarına saygı duyduğumuz proje yapımcısıyla yaptığımız ön görüşmelerde, filmin beklentimiz yönünde atatürk’ün liderliğini, dehasını ve kahramanlığını dünyaya tanıtmaktan çok, atatürk’ün özel hayatına odaklanan bir film olduğunu görünce projede yer almayı tercih etmedik.

gelecekte de, ulu önder atatürk’ü dünyaya tanıtacak ve tarihin en önemli liderlerinden biri olduğunu vurgulayacak projeleri desteklemekten gurur duyacağız.

kalbi türkiye’ye hizmet için atan turkcell ailesi olarak ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz.

turkcell iletişim hizmetleri a.ş.

msb, yeni raporu: "çürük raporu teyit edildi" diye duyurdu. oysa son günlerde basında "askerliğe elveri$lidir" raporu verildiği haberleri çıkıyor. cumhuriyet’te değil bildiniz, hürriyet’te de değil yine bildiniz. (10 puan, 10 puan... 40 puan alamadınız, şampiyon olamadınız.)
sözkonusu bilgileri sızdıranlarla ilgili acilen i$lem yapılmalı! (sert oldu mu?)

"sen, anılması güzel bir söz ol...
çünkü insan, kendisi hakkında söylenen güzel sözlerden ibarettir."

kendisi ya da eşinin aile büyüklerinden biri olduğunu tahmin ettiğim "necip güngör kısaparmak" adının, elazığ merkezde, köy hizmetleri il müdürlüğünün il özel idaresine devrinden sonra lise yapılan binaya verilmesiyle ilgilerinin olmadığını umuyorum.

"tatlıcı karde$ler"
bunda bi$ey yok. mottoya bak sen:
"tatlıcılıkta zirveye ula$an son nokta"

(bkz: oy oy oy)

bugünlerde (...) hep yapmak istediğim şey.

terörmü$, ihanetmi$, yalaka medyaymı$, dolan-bo$alan küplermi$, i$kenceymi$, yine töre cinayet-intihar haberleriymi$, patlayan-patlamayan bombalarmı$, küresel krizmi$; ne olacakmı$ bu memleketin hali yetmiyordu bir de ne olacakmı$ bu dünyanın hali...

sorumluluk duygusu mu, empati mi, salaklık mı çözemedim ama sıkıldım.

dıt kart’ının tanıtım elemanlarını gördüm bugün sokakta. çok çirkin bir gömlek, kel alaka bir pantolon, altta spor ayakkabı... ama para onlarda.

azerbaycan’da bugün yapılan cumhurba$kanlığı seçimlerinde, tekrar seçilmi$tir. seçimlere katılım % 68,5 iken, haydar aliyev oyların %80,5’ini almı$.