(bkz: #211219)ın yanında,bir de verilen ukdeden pişman olunması durumunda "iptal et" gibi bir özelliğin de olması pek güzel olurdu...dinozorların hayata dönmesi kadar zor değilse tabii...
(bkz: ukdecinin notu)
insanın moralini bozmak için hiçbir fırsatı kaçırmayan kimi anneler,"-canım yavruum..aman neler de almış bakiim bana.."diye bir hevesle açtıkları hediye paketinden hayalini kurdukları o muhteşem şeylerden biri yerine, hemen her zaman kendilerine hediye edilebilen sıradan bir bluz,pijama,eşarp gibi bir şey çıkınca mânîdâr bir "-hmm.." derler..sırf kibarlık olsun diye gülümsemeye devam ederler ki,bu daha sinir bozucudur..böyle bir durumda "- aman ala ala bunu mu aldın?" deseler siz de "-ee napiim..harçlığım ne kadar ki zaten, bütün suç babamda!", falan deyip harçlığa zam alabilir ve bu durumdan kazançlı bile çıkabilirsiniz...ama yapmazlar...
(bkz: anneler günü )
(bkz: anneler günü )
"ukdecinin konu hakkında bir fikri varsa,neden not bırakarak bir ukde açıyor da,başlık olarak açmıyor? ukdeyi dolduran kişinin kendi tasarrufudur, o notu ister kullanır,ister kullanmaz.." diye düşündüğüm ukdedir..not: bu ukdeyi veren bizzat benim,sonradan fikrimi değiştirdim..
hıncal uluç kişisinin değerlendirirken, "bu bir film değil,bu bir şiir.." sözleriyle anlattığı filmdir..son yıllarda vizyona girmiş olanların içinde, kusana kadar seyredilebileceğim üç-beş filmden biridir...
(bkz: yıkılıyo)
(bkz: spiker ağladı beaa)
bütün genellemeler yanlıştır..bu da belki,güzel yerine süslü kelimesinin kullanılmasıyla,başka yanlış bir genellemeye dönüştürülebilir..
(bkz: süslü kızların süslenmekten kitap okumaya zaman bulamaması)
(bkz: süslü kızların süslenmekten kitap okumaya zaman bulamaması)
nihat gençin bir kitabı..edebiyat dünyasına sıkı göndermeler yapar bunda da... diğer eserlerinde olduğu gibi..
türk beyniyle üretilmiş süper cümlelerden..insanların, aslında tıpkı kendilerine benzeyen, kendilerinden hiçbir farkı olmayan insanlara karşı önyargıyla yaklaşmak için kendi kendilerine verdikleri saçmasapan telkinlerden..çok çok uzun zaman önce, quasimodo’nun hikayesini okuduktan sonra, insanları fiziksel durumlarına göre sınıflandırmayacağım diye karar verdiğimden, sallamadığım ve kimseye de sallamamasını önerdiğim düşünce..
onların açısından bakınca,anne olmalarını sağladığımız insanlar annelerimiz..onların bizim için çok değerli ve kutsal olmaları,onların bu duyguyu bizimle tattıklarını düşündükleri için,bize verdikleri değerin yanında solda sıfır kalır..onlar için her gün,her saat yavrularının günüdür,saatidir..bu insanlara,hangi gün anneler günü olsun diye sorulsaydı eminim ki ,herbirinin anneler günü olarak seçmek isteyeceği gün yavrularını dünyaya getirdikleri gün olurdu..hem doğum günümüzde,hem de bütün dünyanın anneler günü olarak kutladığı bu günde,hem de her gün anneler günü kutlu olsun..
nedim aşk şairidir...beşerî aşkı,yani bizim bildiğimiz anlamdaki güzellere ve güzelliklere olan aşkı,şiirlerinde bütün açıklığıyla yaşamıştır..kalemiyle olduğu kadar yüreğiyle ve duygularıyla da yazmıştır..onun şiirlerinde âşık olduğu güzelin bütün vasıfları en insani yönleriyle anlatılmış,ancak bu şiirlerde kullandığı ifadeler, asla süflîyet diye de tabir edebileceğimiz basitliğe inmemiştir..onun nezih ve kaliteli şiirleri gerçek aşk duygusunu o kadar güzel yansıtmıştır ki,döneminde onu takibeden,onun yolundan giden,onu örnek alan pek çok türedi şâire ilhâm vermiştir..ancak maalesef ki bu şâirler, nedîmin zerafetini koruyamamış, kendi eserlerinde tasvir ettikleri güzelleri ve güzellikleri tensel zevk aracı olmaktan ileri götürememişler,tabir-i câizse aşkın bokunu çıkarmışlardır..netice itibariyle herkes nedim olamaz...
eski türkçede "ugan:güçlü,kâdir,tanrının sıfatlarından" kelimesinden gelen öztürkçe bir erkek adı..
ankara’lı olması,ateistliği gibi sebeplerle bir an sözlükte yazar olduğunu tespit ettiğim,ancak henüz suçüstü yapamadığım öz kardeşim olduğundan kuşku duyduğum yazar arkadaşımdır..okan?
edit: kardeşimin beynamazlığını düşününce "yok canım,olamaz!" demiştim zaten...
edit: kardeşimin beynamazlığını düşününce "yok canım,olamaz!" demiştim zaten...
bu durum başına gelen kişi,bir süredir kardeşinin hareketlerinin,konuşmalarının bir gariplik taşımasından dolayı kuşku içerisinde yaşamakta ve kardeşi her an takipte tutmaktadır..en sonunda bir gün kardeşinin "-abla,ben bir kız gördüm bu gün..oooff! gözleri,böyle houston yeşili yaa.." demesiyle şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi olmuş;aynı günün akşamı kendisine "-çayın yanında bir şey ister misin?" diye sormuş ve aldığı "-anket mi yapıyorsun? ehehee.." cevabıyla durumdan emin olmuştur..kara yaslardadır..kimliğini tespit eder etmez,burada ifşâ etmekten hiçbir şekilde imtinâ etmeyecektir..
(bkz: namus belası)
(bkz: namus)
ümit yaşar oğuzcanın şiiridir...(bkz: #144837)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?