bb

neşet ertaş’ın sayesinde tanındığını düşünen enteresan şarkıcı.

bir zaman önce katıldığı bir televizyon programında neşet ertaşın kim olduğu sorulduğunda "tanımıyorum" cevabını vermiş enteresan kişilik.

ali atıf bir’in programına konuk olduğunda bu konu tekrar açılmış. "ne var bunda, neşet ertaş beni tanıyor mu acaba? ki kimse kimseyi tanımak zorunda değil! ama olay nedeniyle sayemde neşet ertaş tanındı. genç nesilden onu tanımayanlar vardı..." demiş kendisi.

alıntı:

nil karaibrahimgil, olayı medyanın büyüttüğünü söyleyerek, "kendisine beni sormuşlar, ’tanımak zorunda değil, gözlerinden öperim" demiş. ne güzel söylemiş, çok tatlı bir adam" dedi.

çok uluslu şirketler olması gerektiğini düşündüren başlık.

(bkz: iş seyahati)

çapkınlık yapmaya giden erkeklerin en sağlam bahanesi.

sözlerini de yazayım da tam olsun.

yüzüme bak içim isinsin
gönlünü al bana tasinsin
kaderimiz ortak yazilsin
ben senin kalbinden
hiç bir yere gitmem
öl desen ölemem amma
git desen gidemem

ooooooooooo
bana da lo lo lo yaparsin artik
havandan tavandan geçilmez ne yazik
kapinin önüne koyarsa yandik
sana da bir sey sorulmaz artik

sonra honore de balzac vadideki zambak
bu çok uzun bir hikaye
kaldir basini bak
aci nedir bilmen lazim
gözyasi dökmen lazim
buna gögüs germen lazim
anilarim acilarim

umutlarim hayallerim
bir seyimi ellettirmem
kimseye laf ettirmem
mümkün degil kirlettirmem
heralde yani

safi keder oldum safi
gözyasimiz somurtur abi
düsündügümü söyliyeyim bari
ayri gayri olmaz
anladin mi sanki
sen git yat uyu bari
askim her dem baki

saçma sapan bi şarkı olmasına rağmen hala dinlenebilen ve dinlerken çok eğlenilen şarkı.

accesories bölümünde gerçekten de her kadında bulunması gereken ama dükkan dükkan gezip almaya utandığı şeyleri bulabilirsiniz.

ajda pekkan şarkısı.

hayat aynı gökteki gibi uçuyor anılar
beni aynı eskisi gibi deli sanıyorlar
ne yazık ki çerçeve değil resim arıyorum
bu seferki zorlama değil seni seviyorum

acılar güzel olacak
yürek hep de şanslı değil bir üzen olacak
ikimiz senle neyi çözemedik
o da tek taraflı değil bir gülen olacak

bu kapıdan ilk giren aşık olacak
sözüne de özüne de sadık olacak
ikimize bu tabiat aşık olacak
sıramı bekliyorum

hayat aynı gökteki gibi uçuyor anılar
beni aynı eskisi gibi deli sanıyorlar
ne yazık ki çerçeve değil resim arıyorum
bu seferki zorlama değil seni seviyorum

(bkz: candan erçetin)

bekir sıtkı erdoğan’ın şiiridir. hancı ismi ile şarkı haline getirilmiştir.
nejat işler ile suzan kardeş tarafından seslendirilmiştir.

gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
aman karanlığı görmesin gözüm
beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş

sıla burcu burcu... ille ocağım
çoluk çocuk hasretinde kucağım
sana her şeyimi anlatacağım,
otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

güç bela bir bilet aldım gişeden
yolculuk başladı haydarpaşa’dan
hancı n’olur, elindeki şişeden
birkaç yudum daha ver yavaş yavaş

ben o gece, hem ağladım, hem içtim
iki gün, diyardan diyara uçtum
kayseri yolundan, niğde’yi geçtim
uzaktan göründü, bor yavaş yavaş

garibim, her taraf bana yabancı,
dertliyim; çekinme, doldur be hancı
ilk önce kımıldar hafif bir sancı
ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

bende bir resmi var, yarısı yırtık
on yıldır evimin kapısı örtük
garip bir de sarhoş oldu mu artık
bütün sırlarını der yavaş yavaş

işte hancı ben, her zaman böyleyim
öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
kaldır artık, boş kadehi neyleyim
şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş

(bkz: bin birinci gece)

esasen bekir sıtkı erdoğanın bin birinci gece şiiridir. şarkı sözü haline gelirken biraz modifiye edilmiştir.

gurbetten gelmişim, yorgunum hancı
şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
aman karanlığı görmesin gözüm
beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş

sıla burcu burcu... ille ocağım
çoluk çocuk hasretinde kucağım
sana her şeyimi anlatacağım,
otur baş ucuma, sor yavaş yavaş

güç bela bir bilet aldım gişeden
yolculuk başladı haydarpaşa’dan
hancı n’olur, elindeki şişeden
birkaç yudum daha ver yavaş yavaş

ben o gece, hem ağladım, hem içtim
iki gün, diyardan diyara uçtum
kayseri yolundan, niğde’yi geçtim
uzaktan göründü, bor yavaş yavaş

garibim, her taraf bana yabancı,
dertliyim; çekinme, doldur be hancı
ilk önce kımıldar hafif bir sancı
ayrılık sonradan kor yavaş yavaş

bende bir resmi var, yarısı yırtık
on yıldır evimin kapısı örtük
garip bir de sarhoş oldu mu artık
bütün sırlarını der yavaş yavaş

işte hancı ben, her zaman böyleyim
öteyi ne sen sor, ne ben söyleyim
kaldır artık, boş kadehi neyleyim
şu bizim hesabı, gör yavaş yavaş

nejat işler ile komedi dükkanı’nın makyözü suzan kardeş’in söylediği şarkıdır.

gurbetten gelmişim yorgunum hancı
şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
aman karanlığı görmesin gözüm
perdeleri ger yavaş yavaş

garibim herşey bana yabancı
dertliyim çekinme doldur hancı
önce kımıldar hafif bir sancı
ayrılık sonradan der yavaş yavaş

bende bir resmi var yarısı yırtık
on yıldır evimin kapısı örtük
garip bir de sarhoş oldu mu artık
bütün sırlarını der yavaş yavaş

işte hancı ben her zaman böyleyim
öteyi ne sen sor ne ben söyleyim
kaldır artık boş kadehi neyleyim
şu bizim hesabı gör yavaş yavaş

it’s all for you my angel olmuş bakmayalı.

(bkz: it s all for you my angel)

televizyon programlarının klişesi haline gelmiş bir söylemdir. spor programı reklamlarında bile söylenir hale gelmiş. futbol programında birbirinden ilginç nasıl konular yaratacaklarını merakla beklemekteyiz.

klasikleşmiş şarkılardan bir tanesidir. en hoş söyleyen emel sayın olmuştur.

sevil neşelen, sevme yanarsın
bir sarı saçı okşar kanarsın
o bir gölgedir varlık sanırsın

sevil de, sevme; ağlama ağlat
yoksa zehrolur bu tatlı hayat

sevda çölünden, geçerse yollar
bütün bir ömür ah ile dolar
inan ki gençlik, gülden tez solar

sevil de, sevme; ağlama ağlat
yoksa zehrolur bu tatlı hayat

(bkz: sevil de sevme)

karşıyaka’nın ve karşıyakalıların efsane şarkısıdır.

ipek siyah mantolu beyaz beyaz yakalı
ipek siyah mantolu beyaz beyaz yakalı
kalbim kalbim çarpıyor sana sana bakalı
kalbim kalbim çarpıyor sana sana bakalı
of cakalısın biraz da fiyakalı
hem cakalısın biraz da fiyakalı
ne güzel şeysin ne yaman şeysin karşıyakalı
ne güzel şeysin ne yaman şeysin karşıyakalı

karşıyaka dilberi ne sevimli bir peri
karşıyaka dilberi ne sevimli bir peri
düştü günül aşkına terk edemem bu yeri
düştü günül aşkına terk edemem bu yeri
of cakalısın biraz da fiyakalı
hem cakalısın biraz da fiyakalı
ne güzel şeysin ne yaman şeysin karşıyakalı
ne güzel şeysin ne yaman şeysin karşıyakalı

(bkz: dün ne yediğimi hatırlıyor muyum ben)

meşhur olmadan önce müezzinlik yaparmış.