(bkz: cihan pehlivanı)
deliormanlı koca yusuf’un ünvanı. bütün namlı dünya şampiyonlarını tek tek yenmeyi başardığı için kendisine verilmiştir bu ünvan.
rivayete göre amerika birleşik devletlerindeki bir müsabakada karşısına çıkarılan namlı bir ecnebi güreşçiyi daha ilk el-ense çekişinde yere yıkar. ensesine kaya çarpmış gibi olmuştur rakibi ve el-ensenin şiddeti ile bayılmıştır. hakem saymaya başlar. hakeme döner koca yusuf, "(h)iç ıştınma" der usulca ve gülerek, "ayıkamaz o kalan".
bulgaristan doğumlu falan değildir. yazarların entrilerini göndermeden önce iyice süzgeçten geçirmeleri gerekir. koca yusuf, bugün bulgaristan adı verilen küçük devletin sınırları içinde kalan ama o dönemde bağımsız ve özgür türk yurdu olan deliorman yöresinde, 19. yüzyılda doğmuştur.
(bkz: balkan türkleri).
(bkz: balkanlar).
(bkz: deliorman).
"deliormanlı’nın öfkesinden sakının" diye bir deyiş vardır. (bkz: koca yusuf)
balkan türkçesi’nde (özellikle deliorman yöresi), yaramazlık yapan çocuklara şaka yollu kızmak için de kullanılan, alık, aptal anlamına gelen, unutulmaya yüz tutmuş, orijinal bir sözcük. vurgu ilk hecededir.
"ev alma komşu al" atasözümüz vardır ya. atasözümüzün tüm özel okullara uyarlanmış hali şöyle olabilir: "okula kayıt yaptırmadan önce diğer öğrencilerin ailelerine, sosyokültürel yapılarına bir bak", "aile çocuğun aynasıdır-çocuk ailenin aynasıdır" veya "okula kayıt yaptırmadan önce öğretmenlerin cv’lerini incele, eski öğrenci velilerinden bilgi topla", "çocuklar girişte psikolojik değerlendirmeden geçiyor mu ve gerekirse elenebiliyor mu?", "psikolojisi bozuk çocuğu okuldan uzaklaştırma konusunda okul gevşek ve isteksiz mi?","zahiren, yaramaz-hiperaktif-psikolojisi bozuk çocuğu kazanalım söylemleri ile diğer cocuklar zarar görmeye devam mı ediyor?". e kardeşim çocuk ane-babanın en değerli varlığı. binbir emekle yetiştiriliyor. terbiyeli, görgülü ve iyi aileye mensup arkadaşların olduğu, "alttan gelenler/eski-yeni öğrenciler/site vb. komşuları" ayırımı olmayan, yeri geldiğinde yaramaz öğrencinin diğer çocuklara zarar vermesini engelleyebilecek, çeşitli nedenlerle şımarık davranışlara yönelmiş veliye sınırlarını bildirebilecek derece otoriter ve yetki verilmiş, yeri geldiğinde idareden bağımsız inisiyatif alabilecek deneyimli öğretmenleri olan bir anaokuluna göndermek bir şarttır, zorunluluktur. ha bir de öğrencinin anne-babaya bağlı bir canlı varlık olduğunu unutup orayı kendi malıymış gibi keyfi şekilde yönetmeyen idarecilerin olması da çok çok önemli bir koşuldur.
çocuk reşit olana kadar (ve aslında ömür boyu) anne ve babanın bir parçasıdır ve onlara bağlı bir varlıktır, okulun değil. "e kardeşim iyi eğitim istiyorsanız bize hesap soramazsınız, çocuğu da eğitim sırasında göstermeyiz, eğitim sırasında çocuk bizimdir" devri kapanmıştır. herkesin herşeyden haberinin olması gereken bir devir başlamıştır. şeffaf olmayan, sorumlu olduğu kişilere onların değil kurumun istediği kadar (kısıtlı) bilgi veren okulların-kurumların devri geçmiştir. bu kurumlar yerlerini daha çağdaş, veli-öğrenci temelli kurumlara bırakmaya mahkumdur. kurumdaki psikoloğun, sadece idarenin direktifine bağımlı çalışmaması (ki bu psikoloji bilimine aykırıdır), aktif ve yetkin olması, uyumsuz ve anti-sosyal öğrencinin psikolojisi konusunda idareden bağımsız karar alabilmesi çok önemlidir. özel okullar uyumsuz ve anti-sosyal öğrencinin rehabilitasyon merkezleri değildir. yeri geldiğinde derhal ilişik kesebilen, tüccar mantığı gütmeyen yerler olmalıdır. yukarıdaki dikkat edilecek hususlar tüm özel ve hatta devlet okulları için geçerlidir.
çocuk reşit olana kadar (ve aslında ömür boyu) anne ve babanın bir parçasıdır ve onlara bağlı bir varlıktır, okulun değil. "e kardeşim iyi eğitim istiyorsanız bize hesap soramazsınız, çocuğu da eğitim sırasında göstermeyiz, eğitim sırasında çocuk bizimdir" devri kapanmıştır. herkesin herşeyden haberinin olması gereken bir devir başlamıştır. şeffaf olmayan, sorumlu olduğu kişilere onların değil kurumun istediği kadar (kısıtlı) bilgi veren okulların-kurumların devri geçmiştir. bu kurumlar yerlerini daha çağdaş, veli-öğrenci temelli kurumlara bırakmaya mahkumdur. kurumdaki psikoloğun, sadece idarenin direktifine bağımlı çalışmaması (ki bu psikoloji bilimine aykırıdır), aktif ve yetkin olması, uyumsuz ve anti-sosyal öğrencinin psikolojisi konusunda idareden bağımsız karar alabilmesi çok önemlidir. özel okullar uyumsuz ve anti-sosyal öğrencinin rehabilitasyon merkezleri değildir. yeri geldiğinde derhal ilişik kesebilen, tüccar mantığı gütmeyen yerler olmalıdır. yukarıdaki dikkat edilecek hususlar tüm özel ve hatta devlet okulları için geçerlidir.
ön bahçesinin yanından otobanın teğet geçtiği, ilginç sarımtırak yeşil/yeşilimtrak sarı renkle boyanmış, otoban olayı ve yerleşimi nedeniyle (biraz da rengi) alışıldık ve bildik kolej görünümünde olmadığını düşündüren bir okul. otobanın sonuna doğru çeşmeli istikametinde, yokuş aşağı 120 km hızla inerken okul birden karşınıza çıkar, sanki okula doğru gidiyormuş izlenimi doğar ama neyse ki sadece teğet geçersiniz. okulun buraya yapılmasını akıl edenleri kutlamak lazım. ama keşke bu yolu kullananlara yönelik okul tanıtımının ön planda tutulduğu biraz fazlaca belli olmasaydı. inşallah bir gün aşağı inen bir kamyonun veya tırın frenleri patlamaz veya direksiyonu kilitlenmez.
(bkz: ted mersin koleji)
(bkz: çiğdem dede)
(bkz: salça çekilir)
(bkz: salça çekilir)
(bkz: biber çekilir)
(bkz: biber salçası)
(bkz: reklam sloganları)
biber salçasının hammaddesi olan kırmızı biber püresi yapımı için gerekli teknik donanımın (elektrikli kıyma makinesi ve tokmak vb. aksesuarları) ve iş gücünün ilgili müteşebbiste (biber çekicisi) mevcut olduğunu belirten durum bildirir lokal reklam cümlesi. genelde doğu akdeniz bölgesi’nde kullanılan bu tanıtıcı kalıp, konunun uzmanı müteşebbisin telefon numarası ile birlikte duvara/seyyar tablaya kırmızı boya ile yazılır. ama bundan çok daha ilginç olan bir tanıtıcı tümce varsa o da salça çekilir tümcesidir.
(bkz: biber çekilir)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?