çoğunluğu kışın yaprağını döken, bâzıları da her zaman yeşilliğini muhafaza eden bodur çalılardır. kökleri saçak şeklinde olup, fazla derine inmezler. dalları zayıftır. her sene dipten yeni sürgünler meydana getirir. meyveleri küçük salkımlar hâlindedir. salkımlar üzerinde tâneler yuvarlak ve çok parlak renklidir. kabuk yarı saydam olduğundan, tânenin içerisindeki çekirdek fark olunabilir.
meyveler mayhoş ve tatlıdır. fren küzümü mahsûlünü dâima genç sürgünler üzerinde verir (budamada bu hususa dikkat etmelidir). yaprakları el biçimindedir. frenk üzümü en iyi şekilde mutedil iklimlerde yetişir. fazla rutûbetli ve fazla kuru toprakları sevmez. ilkbaharda erken uyandıkları için, dikimi sonbaharda yapmak iyi netice verir. bahçe zirâatinda frenk üzümü, 1,20×1,40 m(en düşük dikim mesafesi)tavsiye edilen siyah frenk üzümünde (tokat3) 1.70mx220m aralık ve mesâfeyle dikilmelidir. budanmayan frenk üzümleri iyi mahsul vermezler. onun için yaşlı dalları budanır. genç sürgünleri yerlerinde bırakarak iyi bir aralama yapmak gerekir. bunlardan en makbulü büyük tâneli kırmızı frenk üzümüdür. bu üzüm çeşidi tesirlidir ve suyu çoktur. şurup yapmaya elverişlidir. frenk üzümlerini iyice olgunlaştırdıktan sonra toplamalıdır.
frenk üzümü yetiştiriciliğinde çok sıcak, kurak ve sisli yerlerin dışındaki bölgeler, iklim özellikleri bakımından büyük zorluklar çıkarmamaktadır. soğuklara karşı dayanımı diğer üzümsü meyvelere oranla daha fazladır. yalnız siyah frenk üzümleri sert kışlara biraz hassastır. ilkbahar don tehlikesinin olduğu bölgelerde frenk üzümü yetiştiriciliği oldukça risklidir. üzümsü meyveler içerisinde en erken çiçek açan tür olduğundan, -2 veya -3 celcius santigrad derece’ye düşen sıcaklıklarda çiçekleri zararlanabilmektedir. çiçeklenme devresinde uygun olmayan hava şartları silkmeye neden olmaktadır.
kırmızı frenk üzümleri dikimden 4 sene, siyah frenk üzümleri ise 4-5 sene sonra tam verime geçmektedirler. iyi bir bakımla bunların ömürleri 12-15 sene hatta 20 seneye kadar çıkabilmektedir. ilk ürünlerini ise dikimden sonraki 2. veya 3. yıl içerisinde almak mümkündür. ortalama olarak dekardan 600-1200 kg arasında ürün alınabilmektedir.
kaynak:şifalibitkileriniz.com
gilaboru bazen bir çalı görünümünde, bazen de boyu 4 metreye kadar ulaşan küçük bir ağaçtır. bazı botanikcilere göre vatanı türkiye, bazılarına göre ise orta çin olduğu ileri sürülmektedir. gilaboru orman kenarları ve ormanların seyrek olduğu bölgelerle, daha çok su kenarlarında ve nemli yerlerde yetişir.
hasat zamanı: nisandan ağustosa kadar dalların kabukları soyularak, kurutulur ve kaldırılır. tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir.
yaprakları karşılıklı, bir sonraki ile çapraz, kenarları kertikli, bazen 3 ve bazen 5 lopludur. ilkbaharda yeşil olan yaprakları sonbahara doğru açık kırmızımsı bir renk alır. çiçekleri şemsiye gibi topluca bir arada ve çiçek demetinin etrafını çevreleyen bir sıra steril (kısır) ve içerideki diğer çiçekler ise fertildir (döllenebilir).
meyveleri önce yeşilimsi ve sonra olğunlaşınca kan kırmızısı bir renk alır ve çapı 0,8-1 cm olup içerisinde sadece bir çekirdek bulunur. meyveleri ham iken yenirse zehirlenmelere sebep olur, bu nedenle ilk kar yağdıktan sonra yenir veya satılır.
kaynak: şifalibitkileriniz.com
hasat zamanı: nisandan ağustosa kadar dalların kabukları soyularak, kurutulur ve kaldırılır. tentürü yapılacak ise taze olarak işlenir.
yaprakları karşılıklı, bir sonraki ile çapraz, kenarları kertikli, bazen 3 ve bazen 5 lopludur. ilkbaharda yeşil olan yaprakları sonbahara doğru açık kırmızımsı bir renk alır. çiçekleri şemsiye gibi topluca bir arada ve çiçek demetinin etrafını çevreleyen bir sıra steril (kısır) ve içerideki diğer çiçekler ise fertildir (döllenebilir).
meyveleri önce yeşilimsi ve sonra olğunlaşınca kan kırmızısı bir renk alır ve çapı 0,8-1 cm olup içerisinde sadece bir çekirdek bulunur. meyveleri ham iken yenirse zehirlenmelere sebep olur, bu nedenle ilk kar yağdıktan sonra yenir veya satılır.
kaynak: şifalibitkileriniz.com
(bkz: çöven otu).
(bkz: sabun otu).
latince adı saponaria officinalistir.
(bkz: sabun otu).
(bkz: çöven).
sabunotu (çiçeği)
latince adı: saponaria officinalis
familya:
diğer isimleri: çöven otu, kargasabunu, köpürgen
genel özellikleri:
karanfilgiller familyasındandır. anayurdu bilinmemekte, ancak avrupa ve asyada yaygın olarak yetişmektedir. ülkemizde nemli yerlerde, özellikle karadeniz bölgesi’nde sıkça görülmektedir. 50-100 cm. kadar boy atabilen, bir veya çokyılık dayanıklı otsu ya da yan otsu bitkidir. gövdesi tabanda mor-kırmızı, üst tarafta açık yeşil renkli, silindirik kesitli ve serttir. karşılıklı dizilen oval biçimli, ucu sivri ve soluk yeşil renkli yapraklarının üzerinde birbirine paralel üç çizgi bulunur. yaz sonlarında açan pembe ya da beyaz çiçekleri tatlı meyve kokuludur. bitkinin kökü, rizomlarından (kökgövde) çıkan kökçüklerle çevresine yayılır. sabunotu, döktüğü tohumlarla çoğalır.
sabunotu (ya da sabun çiçeği) bitkisinin gövde, yaprak, çiçek sapı, çiçek ve en çok da köklerinde saponin adlı madde ile ayrıca zamk, reçine, uçucu ve sabit yağlar bulunur, içerdiği saponin nedeniyle bitkinin kök ve diğer kesimleri suyla çalkalandığında sabun gibi köpürür. böylece sabunotu eski ve değerli, özellikle yünlü kumaşların temizlenmesinde kullanılır.
uyarı: bazı kaynaklarda tıbbi amaçlı kullanımı bildirilmekle beraber, özellikle yüksek dozlarda dahilen zehirlenme yapabilir. hamilelerin kullanması yasaktır.
latince adı: saponaria officinalis
familya:
diğer isimleri: çöven otu, kargasabunu, köpürgen
genel özellikleri:
karanfilgiller familyasındandır. anayurdu bilinmemekte, ancak avrupa ve asyada yaygın olarak yetişmektedir. ülkemizde nemli yerlerde, özellikle karadeniz bölgesi’nde sıkça görülmektedir. 50-100 cm. kadar boy atabilen, bir veya çokyılık dayanıklı otsu ya da yan otsu bitkidir. gövdesi tabanda mor-kırmızı, üst tarafta açık yeşil renkli, silindirik kesitli ve serttir. karşılıklı dizilen oval biçimli, ucu sivri ve soluk yeşil renkli yapraklarının üzerinde birbirine paralel üç çizgi bulunur. yaz sonlarında açan pembe ya da beyaz çiçekleri tatlı meyve kokuludur. bitkinin kökü, rizomlarından (kökgövde) çıkan kökçüklerle çevresine yayılır. sabunotu, döktüğü tohumlarla çoğalır.
sabunotu (ya da sabun çiçeği) bitkisinin gövde, yaprak, çiçek sapı, çiçek ve en çok da köklerinde saponin adlı madde ile ayrıca zamk, reçine, uçucu ve sabit yağlar bulunur, içerdiği saponin nedeniyle bitkinin kök ve diğer kesimleri suyla çalkalandığında sabun gibi köpürür. böylece sabunotu eski ve değerli, özellikle yünlü kumaşların temizlenmesinde kullanılır.
uyarı: bazı kaynaklarda tıbbi amaçlı kullanımı bildirilmekle beraber, özellikle yüksek dozlarda dahilen zehirlenme yapabilir. hamilelerin kullanması yasaktır.
(bkz: sabun otu).
(bkz: defne yağı).
cilt tarafından hemen emilebilen doğal bir yağdır. antiseptik (mikrop öldürücü) özelliği vardır.
(bkz: defne yağı).
(bkz: defne sabunu).
(bkz: defne).
defne bitkisinin meyvelerinden elde edilir.
(bkz: defne).
(bkz: defne yağı).
(bkz: sabun).
(bkz: defne).
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?