aysenas

su sıralar cine5te yayınlanan cedric adlı kahramanın chen ugruna cocuk aklıyla neler yaptıgını anlatan bir cizgi filmdir.

büyümüşte küçülmüş insanlardır onlar hayatın bütün zorluklarını bütün acımasızlıklarını küçücük yürekleriyle yasayan ve dünyanın sadece acıyarak eli kolu baglanmıs gibi oturarak baktıkları masum hayatlar.. kimi zaman bombalar kursunlar alır onları bu iğrenç dünyadan kimi zamanda yardım bahanesiyle bombaların dövdüğü ülkeden ve herseye ragmen her türlü zorluga ragmen birbirlerine kenetlenmiş ailesinden koparan kendi bilmez insanlar yüzünden hayatı daha da cehenneme cevrilen geleceğimizdir onlar..

bir an gelir, yaşadıklarının tamamını kendinin uydurduğunu anlarsın.
bir an gelir, mucize diye bir şeyin olmadığı dank eder kafana.
yaşadıklarının sihir olmadığını anlamak mı daha zordur,artık sihirli olmayan bir dünyada yaşamak mı bilemezsin.
altından zannettiğin her şeyin buzdan olduğunu fark edersin hızla erimeye başladığında…
her şeyin göz kamaştıracak kadar parladığı günler geride kalır, elinde sadece gerçekler.
seni sevdiğimde senin bambaşka olduğunu sanıyordum.
sıcacık yüreğinle beni sarıp sarmalayacağını,beni koruyacağını sanıyordum.
senin yıllarca beklediğim, özlediğim,sevdiğim,hayallerimde bir türlü bir yere koyamadan el üstünde taşıdığım o adam olduğunu sanıyordum.
seni sevdiğimde sonsuza dek ellerimden tutacaksın sanıyordum.
sonra anladım ki,ben sadece sanmışım. sadece ben yaratmışım bunları. seninle yaşadığım hayatı ben kendime abartmışım.
her şeye değeceğini düşündüğüm yaşamım ve bir yaşama değeceğini düşündüğüm aşkım paramparça ellerimde.
hangi parçasını tutsam yüreğimi kesiyor.
nefret etmek istiyorum senden.
nefesimi kesen sevginden kurtulmak istiyorum.
gitmek istiyorum bu dünyadan. ölmek istiyorum. senin içimde eriyip gittiğin gibi, eriye eriye yok olmak istiyorum.
bir şeyleri değiştirmek isterken kendimce, yine sadece istiyorum. hiçbir şey yapamıyorum.
hayatımın hiçbir cümlesine sokmadığım “keşke” ler sarıyor yaşantımı. keşke bu kadar sevmeseydim seni.
belki o zaman.
belki.

silgi,kalem,kalem uçları,şeker,sallama çay,hazır kahve ve bilimum abur cubur çok kullanılır.

şeytanın insana en çok musallat olduğu ezan vaktidir.

show tv deki türkiyenin yıldızları yarısmasından tanınan daha sonra sevda çiçeği dizisinde basrol oynayan ve su sıralar buzda dans adlı yarısmada yarı finale kadar kalan oyunculuk yolunda ilerleyen oyuncu adayıdır.

fatih kısaparmakla yanyana geldiği zaman göreni hayretler içinde bırakan bu adam bu kadının yanında ezilmedigine dua etsin dedirten , şiir okurken dinleyenleri çileden cıkartan , bazılarını hüngür hüngür aglatan , dertlere derman oldugunu zannederek milletvekilliği adaylıgına soyunan ve havasını alan televizyon programı yaptıgını zanneden bir bayandır.

gökhan türkmen-büyük insan
sezen aksu-geri dön
esmeray-unutama beni
yüksek sadakat-döneceksin diye söz ver
nalan-sonunda bitti
yıldız tilbe-degerini bilmek gerekir askın.

korku filmlerinin ardından duyulan gereksiz ama insanı sarmalayan bir his.

sokaklara tükürmek,otobüse binecegini bile bile sigara yakmak ve otobüs geldiginde iki duman cektigi sigarayı sokaga fırlatmak bunu yapsa yapsa ancak bir türk yapar.

yeni yıla devlet televizyonundan aldıgı onca parayla giren türkiyede normalde yüzü görülmeyen adı dahi duyulmayan bir sarkıcıdır.

her sene yılbasında büyük bir izdihama sahne olan atatürk anıtının bulundugu genellikle mitinglere ev sahipligi yapan ve bazende terör olaylarına tanıklık eden istanbulun güzide meydanlarındandır.

bir zamanlar galatasaray savunmasının bel kemiği olan futbolcu ve kaptanı su sırlar ise genclerbirliginde teknik direktörlük yapan eski galatasaray futbolcusudur.

sözlükte cabucak ısınılan bagıra basılan,girdigi entrylerle dikkat ceken,dost canlısı,her konuda söylenecek sözü bulunan akıllı zeki bir bilgiç.

her ne kadar kaldırılacagı söylensede bu sartlarda asla bunun olmayacagı ögrencilerin 195 dakikaya hayatlarını sıgdırmaları istenen ve 12 sene boyunca hayatı ögrenciye zehir zıkkım eden bir sınavdır.

her sene geleneksel olarak yaptıgı yayınların dısına cıkarak dün gece izleyicilerine görsel bir sov sunmak isteyen(!) ve bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan ülkemizin ulusal kanalı.

oyunun bitiminde marionun prensesine kavucagı bir oyundur fakat ne hikmetse oyunun sonu bir türlü gelmemektedir

bayramlarda gelenlerin arena ekibinden gelecegi sanılarak kapıya mühür konmaması için dip köşe bucak ne varsa bal dök yala kıvamına getirilmesi olayıdır

17 eylül tarihli maviada yayınında duydugum bir sözlüktür

hava kararana kadar yakar top oynamak hava kararıpta yıldızlar cıktan sonra saklambac oynamak ve oyunun en güzel yerinde annenizin "kızımmmmm hadi eveeeee,sokak çocugumu olacaksın basıma" diye bagırtıp kızdırmaktır cocukken yapabildiklerimiz