atilgano

ersin düzen: hocam bjk 4-4-2 ile başarılı olamaz mı?
ahmet çakar: bakın şimdi bazıları futbolu 4-4-2, 3-5-2 falan diye playstation oyununa benzetiyo,

(kafasını kazım kanat’a çevirir ve bomba laf gelir)

- kazım sen eskisin bilmezsin, sen langırt düşün.

burnu karıştırdıktan sonra yapılmaması gereken şey nefes almamızı dahi engelleyen büyüklükteki yapışkan sıvının, koltuk altına yapıştırılması vaya top yapıp fiskeyle halıya doğru uzaklaştırılmasıdır.

(bkz: peygamber vitesi)

cihan haspolatlı dan gelse kimseyi şaşırtmayacak olan harekettir. zira kendisi sahada yapılmaması gerekenleri yaparak seyircileri çok kere şaşırtmış, bu tip vakalara alıştırmıştır.

her seçim dönemi yaklaştığında bu sefer oy kullanmalıyım diyen insanın kalabalık mahalle muhtarlılarında, senelik izninden çok değerli yarım günü kullanma pahasına girdiği çabadır.

tabi bu sene oy kullanmam için "yaptığı veya yapmadığı birbirinden beter icraatlarıyla" bana yeterli gazı vermiş olan hükümetimize teşekkür etmeyi bir borç biliyorum.

çağla şıkel’in meşhur mesajının patlamasının üzerinden az bir süre geçmişti. "tostunuzu yiyin 6 kasım’da geliyoruz" şeklinde bir pankart vardı sami yen’de. 6 kasım pek öyle bi gün olmadı ama yaratıcıydı.

noktalama işaretlerini kaldırması muhtemel kalıp.

geçen gün geldi yanıma amına koyim(virgül) şöyleydi böyleydi bi sürü laf anlatıyo amına koyim(nokta) gel de delirme, sen olsan sinilenmezmisin amına koyim(soru işareti)

saygın delibaş tarafından hazırlanmış taksim cambaz’da oynanan, keyifli 2 saat geçmesine vesile olan televizyondan aşina olunan oyuncuların oynadığı oyun.

bar da oynanıyor olması, izlerken içki-sigara içme özgürlüğünü beraberinde getirmesi tiyatronun resmiliğinden uzaklaştırıyor. oyun, oyuncular, mekan izleyicide güzel izler bırakıyor.

yaptığı seviyesiz programları bir de hayvan cinayetiyle süslemistir.

http://youtube.com/watch?v=vdn2jqpctmm

(bkz: biri bu adama dur desin canim)

linkin sonundaki vdn,c ve mm büyük harf.

bazılarının ortasındaki bölmenin altında delik olur ve gaz bölmeleri siz çaba sarfetmeden eşitlenir, tek tarafa toplamaya çalışmak mümkün değildir. insanı sinir ederler. ayrica bu çakmaklar çakar çakmaz çaktığı gibi bira veya kola gibi şişeli içeceklerin kapaklarının açılmasında etkin rol oynar, zor durumdan kurtarır.

türk erkeği tek şekilde özet yapar.

(bkz: amına koyim)

son derece normal karşıladığım erkek modelidir. bu konu da fetiş olarak değerlendirilmeli ve kadının güçsüz olması isteniyor noktasına getirilmemelidir. zira bu erkek modelinin tek talebi zayıf bir kadındır.

(bkz: kiz dedigin citir citir olur)
(bkz: cirkin kadın yoktur sisman kadin vardir)

her takım taraftarının kaptanına layık gördüğü "büyük kaptan" sıfatını layıkıyla taşımış tek futbolcudur kanaatimce. kendisiyle ilgili bir yazı vardır ki her okuduğumda titreme gelir üzerime.

bülent korkmaz centilmen bir futbolcu değildir, bülent korkmaz bir istanbul beyefendisi değildir, bulent korkmaz bir oğuz çetin, bir cüneyt tanman, bir ergün penbe de değildir...

o bir kahramandır, sami yen’in orta yerinde yumrukları sıkılı, dişleri kısılı dalgalanan bir bayraktır...

bülent korkmaz... brezilya maçında kafasıyla yerden müdahale yapmaktan korkmaz, taça çıkan bir topu çevirirken reklam panolarına girip kolunu parçalamaktan korkmaz, omuz kapsülü dağılacak diye çıkık kolla oynamaktan korkmaz, hava topunda bin kere yardığı kafasını binbirinci defa yarmaktan korkmaz, kadro dışı kalmaktan korkmaz, satılmaktan korkmaz, boş mukaveleye imza atmaktan korkmaz, çoğu futbolcunun aklına bile gelmeyecek bir yerden topu kaleye vurmaktan korkmaz. evet bunlar bir beyefendinin özellikleri değildir, bunlar bir kahramanın özellikleridir.

biz de korkmayız... onu galatasaray’da kadro dışı kalsa bile onu başka forma altında görmekten korkmayız, parasını geç aldı diye kampa katılmamasından korkmayız, sahada bağıdığı hiç bir genç futbolcuyu sonradan bir abi gibi teselli ve motive etmemesinden korkmayız, o varken savaşmadan teslim olmaktan korkmayız, o varken kale çizgimizi henüz geçmemiş hiçbir toptan kormayız. evet bunlar bir seyircinin takımından beklentileri değildir, bunlar bir taraftarın kaptanından bekledikleridir.

ahmet çakar’ın sıkça taşak malzemesi yaptığı spor yazarı, komiktir yine de.

#403662

başlıkları alt alta okumaktan sıkılmayan bilgiçlerin birgün kuracağını düşündüğüm cümle.

sonucun değişmediği bu "anadolu derbisi"nde, pendik spor’un "ezeli rekabet"teki galibiyet farkını açtığı maç.

1950-1957 yılları arasında türkiye’ye kalkınma yolunda önemli adımlar attırmış, kendisine muhalefet olan zümreyi sınırlı sayıda tutabilmiş ancak 1957’den sonra hükümeti ve hayatını sona erdirecek yolun başlangıcını aykırı sözleriyle, diktatör şekli yönetimiyle başlatmıştır. seçimleri erteleme çabası içerisine girmeside yolun sonu olmuştur.

yargılanma süreci türk hukukunun ve askerinin yüz karası olarak tarihte yerini almıştır.

2007 yılında dahi o taraflı yargılanmadan gösterilen tek bir kare bile vicdanları sızlatmaktadır.

türkiye’ye irtica tehlikesini gerçekten girmesini sağlayan yasaktır. böyle bir yasak yokken irticacı diye tabir edilen insan sayısı 70 milyonun içerisinde 1 avuç bile değilken, bu yasak sayesinde 1 avuç insan arkasına aldığı 20 milyon sadece inancı gereği takan insan sayesinde başımızda bulunmaktadır. ve 4-5 ay sonra en başa geçecektir.

geçmiş dönemde ezanın arapça okunması yasağının getirildiği günlerde de yine böyle bir kitle yığınıyla adnan menderes başa geçmiştir.

halkın büyük kesiminin istemediği bu tip yasaklar konulduğunda memleket malesef zor kurtulacağı insanlarla idare edilmeye başlanmıştır. bu yasaklar sayesinde bu insanlar cumhurbaşkanı da olur 7 sene ağlarız yasak destekçileri olarak.

konusu açıldığında bir arkadaşımın "ayak dediğin yürümeye yarar" şeklinde konuyu yüzeysel bir yaklaşımla noktaladığı, ayaktan tahrik olma durumu.

bir arkadaşıma laf anlatırken "dur lan kadın kolunu kaldırdı" şeklinde sözümü kesmesiyle öğrendiğim ancak anlam veremediğim fetiş. herkese anlamlı gelen fetiş yoktur o ayrı.