confessions

armour

- Yazar -

  1. toplam entry 2381
  2. takipçi 1
  3. puan 49722

her girilen ortamda sevgilinin elini bırakmamak

armour
kalabalıkta yürürken arkada kalan öndekinin ayaklabısına, paçalarına basmaya mecbur kalır hep. pazarda doya doya domateste seçtirmezler birbirlerine. sonra araba kullanırken birlikte vites değiştirmeler falan.. iç bayıcıdır. elde poşetlerle buluşmaya gitmek bir nebze de olsa ferahlatıcı olabilir. en güzeli hiç buluşmamak.

entry yerine yazara oy vermek

armour
oy verirken oy verme ahlakına uymayan; karşılaşılan en büyük sorunlardan biri.

şöyle ki; sevgili yazarımız başlığa bakıyor, altındaki entryi görüyor(okumakta lazım tabi) onun altında yazarın nickini görüyor, onun altında da muhteşem, eh işte, berbat gibi yazıları okuyor vee.. işte, bu durumda sevgili yazarımız napıyor? bakıyor ki hoşlandığı ya da hoşlanmadığı kişinin nickinin hemen altında eh işte, muhteşem, berbat gibi yazılar belirdi, bu sefer sanıyor ki o oy o nicke verilecek, basıyor oyu. hayır efendim yanlış, lütfen! yapmamalı etmemeli ve eylememeli.. halbusi oy entrye verilir, entryi yazar yazar, yazara başka şey verilir..

o kadar da dedim independence’a oy butonlarını nicklerin altına koyma karışır, entrynin altına koy diye lakin dinletemedim. neyse ama severim kendisini, muhteşem bi cedidir. dur ben en iyisi independence nicklerinin altındaki muhteşemlere basayım biraz.

gece uyumak

armour
batıl inanç. uykunun gecesi gündüzü olmaz. uyumak istersin ve uyursun. uyanık kalmak istediğin kadar da uyanık kalırsın. bu kadar.
ister 8 saat uyu 3 saat uyanık kal, ister 2 saatte bir 15 dk. uyu, istersen de 2 gün uyu 4 gün gözünü kırpma... zaten istemekle de olan bi sey değil ki bu. kendi geliyor kendi gidiyor.
bu ne saçma bir inanıştır, nasıl bir baskıdır, nasıl bir programlamadır ki gece oldu ay çıktı uyumalısın, sabah oldu güneş doğdu uyanmalısın diye aşılanıyor sürekli insanlığa. anlamıyorum doğrusu.

vites kolunu kavramis sevgililer

armour
araba içindeki sevgililerin yolculuk esnasındaki el ele tutuşma şekli bu. çiftlerden biri arabayı kullanırken aynı zamanda da el ele tutuşmaya kalkınca vitesi ilgisiz bırakamayacaklarını anlıyorlar. sonra onu da aralarına almaya karar veriyorlar. ve vitesin yeri (maalesef ki)sabit olduğundan, eller de orada buluşmak durumunda kalıyor mecburen.
hoştur iyi oluyordur belki fakat dışardan bakıldığında hiçte öyle durmuyor. vites kolunu paylaşamamış ve de bırakmamakta kararlı, ısrarcı iki rahatsız insan görüntüsü veriyor. arabayı park edip vitesi araya sokmadan tutuşmak daha sağlıklı sanki.

telefonla konuşurken kaybolmak

armour
ankesörlü telefonda konuşurken yürümeye başlamıştım bi defa; bi adım attım kablo telefonu elimden çekti kendime getirdi anında.. cam fanuslu telefon kulübelerini bu durumlara mani olmak için yaptıklarını düşünüyorum. cep telefonuyla konuşacaksam da hemen bi telefon kulübesi bulur ona sığınırım.

bir tanışma yolu olarak burcun ne sorusu

armour
+ meraba burcun ne?
- kimsin sen be?!
+ burcu.
- ne burcusu ya?..
+ ikizler
- kimler?
+ sen de mi ikizler?
- kimin ikizleri? yok bende ikizler mikizler?!?!?
+ hangi takımı tutuyosun o zaman?
- töbe töbeeeeee.. takım makım tutmam ben, git başımdan!!
+ burcunu söyle o zaman..
- ne yavşak bi şeymiş bu ya..
+ başak mı dedin?
- he! yer misin?
+ ...


24 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol