bu ıq testleriyle ilgili merak ettiğim bi şey var(az önce yine oldu); ilk seferde kolayca çözdüğün şeyi "aa ne güzel bi şeymiş bu ya du bakayım bi daha çözeyim şunu" diyerek ikinci(üçünçü) sefer çözemeye kalkıp "off az önce nası yapmıştım ben bunu ya" derecesine gelip çözemeyince ilk aldığın puanın ikiye(üçe) bölünüyor mu acaba?
http://www.herice.com/mail/6006/
bozuk görünen türkçe harfleri düzelten bir site. çok işe yarayabilir mesela.
http://www.turkcekarakter.com/
http://www.turkcekarakter.com/
(bkz: turkcekarakter com)
(bkz: genelev)
ff kullananlar olduğu yerde kalsınlar. bu saatte bu kadar atraksiyonu yüreğiniz kaldırmayabilir. (hayır hepsi bi derece de anlamadığım şey her entryi açmadan önce çıkan o sarışın kadının göğsüne tıklamakta neden)
dedim kendisine fazla kurcalama şu sözlüğü elinde kalacak bi gün dedim ama dinletemedim. bozdu sonunda. aferin.
olan sözlüğe oldu. kaydı kaldı öylece. yazık.
sanki sayfalarında yazılar kayıyor hep. bilgisayarın içindeki yazılar ekrandan sürünerek ağır ağır geçiyor gibi gözümün önünden. oof iyi değilim galba, başıma ağrı girdi yatayım en iyisi ben.
+ abi kaldırma şunu bırak allasen ya..
- olmaz mahmut bu malı akşama kadar dükkana taşımam lazım
+ kaldırma abi bırak ben gidicem az sonra o zaman kaldırırsın
- manyak mısın mahmut dur sen ben taşırım.. ığğhh..
+ zooğğrrttt..
- höst noluyo lan!
+ abi kaldırma dedim sana tik var bende iki dakka sabredemedin di mi!
- olmaz mahmut bu malı akşama kadar dükkana taşımam lazım
+ kaldırma abi bırak ben gidicem az sonra o zaman kaldırırsın
- manyak mısın mahmut dur sen ben taşırım.. ığğhh..
+ zooğğrrttt..
- höst noluyo lan!
+ abi kaldırma dedim sana tik var bende iki dakka sabredemedin di mi!
dişin üşümemesi için akıl edilmiştir. sadeli dondurma olunca ısırmak üşütücü oluyor çünkü.
hayatı boyunca içinde büyük bir boşluk olan insandır.
evinden kaçmış su kaplumbağasını sahiplenip hayvana çiğ köfte yedirerek onu beslediğine inanan en saf duyguların insanı.
havuzda osurmak.
bugün sabah erkenden seçim kutumun başına gittim ve bir buçuk saat uzaktan kutumu izledim. bi çok kişi gelip gitti. fakat o kadar basit olmamalıydı, öncelikle kutumla duygusal bir bağ kurmalıydım. bir buçuk saat sonra kutumun başındaki görevliye sordum "ne hissediyorsunuz" dedim anlamsız anlamsız baktı bana. "iki saattir neyi bekliyosun sen kardeşim" dedi oradan biri. irkilerek sesin nereden geldigine baktım, kel kafalı 1.30 boylarında yaratık bakışlı bi adamdı. “şey.. kutum” dedim lafımı bitirmeden devam etti “al bu kağdı şunu gördüğün yere bas işte” dedi. bi kağıda baktım bi adamın yüzüne baktım bi daha kağıda baktım sonra döndüm kutuma baktım; kutumu hissedebiliyordum artık. kutumda küçük hissettim.
edit: kel kafalı fıdıl burada da beni bulmuş.
edit: kel kafalı fıdıl burada da beni bulmuş.
(bkz: ölü yıkayıcı)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?