artık özlediğim duygu...
galleria’nın sinemasında ki ciftli deri koltuklardan birine yiyişken bir ciftin yerlesmesi, film boyunca muck muck seslerine katlanmaya calısırken bi süre sonra bu sesin yerini garç garç seslerine bırakması... yanımdaki kız arkadaşımla "cık cık cık" seklinde rahatsızlığımızı belli etsek de arkadaki ekibin oralı olmaması... veeee! ara verilip birden ışıklar yandığında ortaya çıkan manzara:
delikanlı kızın üstünde sürtünür modda, hanımkızımızın gogusleri tamamen dısarda ve o anda herkesin suratındaki ifade de (bkz: yuzune fener tutulmus geyik gibi kalakalmak)...
utanctan filmin ikinci yarısına kalamadılar, muhtemelen otoparkta eylemlerine devam ettiler...
delikanlı kızın üstünde sürtünür modda, hanımkızımızın gogusleri tamamen dısarda ve o anda herkesin suratındaki ifade de (bkz: yuzune fener tutulmus geyik gibi kalakalmak)...
utanctan filmin ikinci yarısına kalamadılar, muhtemelen otoparkta eylemlerine devam ettiler...
korku filminde herkesin tırstığı bir sahnede kahkahalarla gülmek...
bugün mailboxuma dusen bir maili paylasmak istiyorum:
14 nisan ctesi saat 11.00 de baslayacak olan ankara,tandogan meydani "cumhuriyet mitingi"ne gidemeyecek arkadasların o gün için mutlaka ev ve isyerlerine türk bayraği asmalari rica ediliyor.
bunun mitinge gelemedim ama düşünceleri paylaşıyorum anlamına gelecegi ifade ediliyor.
bu anlamli toplantiya 2 gun kala medyamizin birilerine yaranma dusuncesi ile haberi gazete sayfalarina ne kadar tasidigi meydanda..
haydi artık harekete geçelim, cumhuriyet elden gidiyor!
14 nisan ctesi saat 11.00 de baslayacak olan ankara,tandogan meydani "cumhuriyet mitingi"ne gidemeyecek arkadasların o gün için mutlaka ev ve isyerlerine türk bayraği asmalari rica ediliyor.
bunun mitinge gelemedim ama düşünceleri paylaşıyorum anlamına gelecegi ifade ediliyor.
bu anlamli toplantiya 2 gun kala medyamizin birilerine yaranma dusuncesi ile haberi gazete sayfalarina ne kadar tasidigi meydanda..
haydi artık harekete geçelim, cumhuriyet elden gidiyor!
burası neresi, neden burdayım, bunca uğraş niye vs vs sorularını da peşinden sürükleyen buhrani durum ...
kaza, hastalık vs sonucu görme duyusunu yitirmek...
bir olay, bir duyum karsisinda saskinliktan hicbir sey yapamamak, diyememek, hareket edememek...
yok böyle bişey...
kimse kimsenin uğruna ne ölüyor ne de orucunu tutuyor.
günümüzde tum oruclar kazaya bırakılmıs !...
kimse kimsenin uğruna ne ölüyor ne de orucunu tutuyor.
günümüzde tum oruclar kazaya bırakılmıs !...
hangi kanaldı hatırlamıyorum ama videosu youtube da olabilir. şımarık bir kızın sunduğu salak bir programdı.
konuk erol büyükburç, kız o kadar saygısız ki saçmasapan hareketler, konuşmalar falan derken neyse erol büyükburç şarkısına başlıyor, kız da dans moduna geçiyor. bir ara hanımkızımız kafasını erol büyükburç’un göğsüne yaslıyor veeeee işte ne oluyorsa o anda oluyor, saçı mikrofona takılıyor...
erol abi olayın farkında değil, salınıp duruyor kız göğsünde ilişmiş vaziyette acaip komik bir görüntü çıkıyor ortaya...
sen misin canlı yayında koskoca üstadla dalga geçen...
bir an da her karesini keyif alarak izledim...
konuk erol büyükburç, kız o kadar saygısız ki saçmasapan hareketler, konuşmalar falan derken neyse erol büyükburç şarkısına başlıyor, kız da dans moduna geçiyor. bir ara hanımkızımız kafasını erol büyükburç’un göğsüne yaslıyor veeeee işte ne oluyorsa o anda oluyor, saçı mikrofona takılıyor...
erol abi olayın farkında değil, salınıp duruyor kız göğsünde ilişmiş vaziyette acaip komik bir görüntü çıkıyor ortaya...
sen misin canlı yayında koskoca üstadla dalga geçen...
bir an da her karesini keyif alarak izledim...
olmak gerekir haftasonu ankarada
toplanip hep birlikte tandoganda
yurumeliyiz atamizin huzuruna
tek yurek, el ele, omuz omuza
omuz omuza olup gostermeliyiz
cumhriyetimizin yegane bekcileriyiz
cirkin emellere asla musade etmeyiz
hepimiz atamizin ilkelerinin izindeyiz
izindeyiz, soylemeye geliyoruz sana atam
huzuruna kosacak ki dort bir yandan bu vatan
utanacak sana ve askerlerine o dil uzatan
sonra da cumhurbaskanligina goz koyan
goz koyan cekecek o namahrem elini
yikacagiz ilkelerinle onun hain emellerini
bu vatan sahipsiz degil gorup, anlayacak
bilecek durmasi gereken yerini...
toplanip hep birlikte tandoganda
yurumeliyiz atamizin huzuruna
tek yurek, el ele, omuz omuza
omuz omuza olup gostermeliyiz
cumhriyetimizin yegane bekcileriyiz
cirkin emellere asla musade etmeyiz
hepimiz atamizin ilkelerinin izindeyiz
izindeyiz, soylemeye geliyoruz sana atam
huzuruna kosacak ki dort bir yandan bu vatan
utanacak sana ve askerlerine o dil uzatan
sonra da cumhurbaskanligina goz koyan
goz koyan cekecek o namahrem elini
yikacagiz ilkelerinle onun hain emellerini
bu vatan sahipsiz degil gorup, anlayacak
bilecek durmasi gereken yerini...
"... karanlığa o kadar uzun zaman boyunca baktım ki artık orada neler olup bittiğini görmeye başladım..."
"...hayata değişik bir açıdan bakabildiğime inanıyorum ama içinde yaşamayı becerebildim mi, bilmiyorum... aslına bakarsanız bu pek de umurumda değil.
sadece tüm sınırları merak ettim diyelim ve pesinden gittim. bilinen ile bilinmeyen arasındaki kapılara her dokunuşum, ruhumun derinliklerindeki zebanileri özgür bıraktı, kapılardan sızan ışıklar bedenimi hafifletti...
yükseliyordum, katman değiştiriyordum...."
"...hayata değişik bir açıdan bakabildiğime inanıyorum ama içinde yaşamayı becerebildim mi, bilmiyorum... aslına bakarsanız bu pek de umurumda değil.
sadece tüm sınırları merak ettim diyelim ve pesinden gittim. bilinen ile bilinmeyen arasındaki kapılara her dokunuşum, ruhumun derinliklerindeki zebanileri özgür bıraktı, kapılardan sızan ışıklar bedenimi hafifletti...
yükseliyordum, katman değiştiriyordum...."
silmeye çalış beni...kendine zulmederek.
teselli bulurmusun bununla sen,bilemem...
ne çıkar...
binbir acının derdiyle kızarsın dudaklarım.
ne senden...ne aşkından...
vazgeçmem...vazgeçemem...
teselli bulurmusun bununla sen,bilemem...
ne çıkar...
binbir acının derdiyle kızarsın dudaklarım.
ne senden...ne aşkından...
vazgeçmem...vazgeçemem...
hatırlarım kıpkırmızıydı ayakkabılarım,
ayaklarımı sıkıp acıtsa da ben aldırmazdım.
değişen bir şey yok geçen otuz yıla rağmen.
ne kadar acıtıp üzsen de,
ben yine de asla vazgeçmem senden...
ayaklarımı sıkıp acıtsa da ben aldırmazdım.
değişen bir şey yok geçen otuz yıla rağmen.
ne kadar acıtıp üzsen de,
ben yine de asla vazgeçmem senden...
her ikisinin de zeytinyağlı ve etli cesidi vardır.
birisinde malzemeler asma yaprağı ya da lahana ile sarılır,
diğerinde ise biber dolması, domates, kabak, patlıcan sebzelerinin içi oyularak doldurulur...
birisinde malzemeler asma yaprağı ya da lahana ile sarılır,
diğerinde ise biber dolması, domates, kabak, patlıcan sebzelerinin içi oyularak doldurulur...
- abi bi hatunla cıkıyorum
+ hımmmm
- görsen acaip kapalı kutu
+ hımmm
- agzı var dili yok.
+ kullandıkca acılır o
+ hımmmm
- görsen acaip kapalı kutu
+ hımmm
- agzı var dili yok.
+ kullandıkca acılır o
insanı mest eden kahve kokularını özenle bizlere sunan marka...
ağzınızın tadı ve tüm duyularınızın iyiliği için taklitlerinden sakınınız...
ağzınızın tadı ve tüm duyularınızın iyiliği için taklitlerinden sakınınız...
ay yüzlü, masum güzelligi olan, parlayan insanlar icin de kullanılır...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?