sene 1995. izmir fuarı’ndayız. günübirlik, uçak vasıtası ile izmir’e gitmiştik. babamın sözü vardı. atladık uçuğa. benim uçağa ilk binişimdi. yüksek sesle sevinç çığlıkları atıyordum. izmir’e vardık. izmir fuarını çok merak ediyordum. lunapark’ı görmek istiyordum biran evvel. bütün makinelere 2–3 kez bindim. derken karnımız acıktı. bir şeyler yemeğe gittik. yemekten sonra bir dondurma alalım dedik. dondurmayı yerken, burnum kanamaya başladı. sebebini bilmiyordum ama babam burnumun kanadığını görünce hemen peçete ile siliverdi. " neden kanıyor babacım " dedim. o da bana " güneş geçti başına, sabahtan beri geziyoruz " dedi ve gözünden yaşlar gelmeye başladı. " neden ağlıyorsun babacım " dedim. " hiç " dedi.
bir babanın, oğlunun mutlu olduğunu görmesi birkaç damla gözyaşına değer herhalde.
ünlü tiyatro, opera ve film yönetmeni john dexterın doğum tarihi.
gittigidiyor.comda çakma/imitasyon/sahte/cacık abercrombie ve bilimum ürün satan kullanıcı.
bilgi sözlük için söylenmesi doğru olan söz. şu an " kim var " butonuna basılırsa, neden söylediğimizi daha iyi anlarsınız. kendi yazdığımızı kendimiz okuyormuşuz meğer.
(bkz: devam)
(bkz: devam)
(bkz: sab)
anlama zorluğu çeken biri için de karşı taraf için de üzücü yanlardır. anlamak istemeyen, zorla anlamak istemeyen, yine de anlamak istemeyen, kıçından anlamak isteyen, anlamak istediği gibi anlamak isteyen, asıl anlaması gerektiği gibi anlayamayan, hala anlamak da zorluk çeken kişilerin bulunduğu üzücü durum ve yanlarıdır.
ortaköy’de bir esnaftan duyduğum, müşteriye söylenen, etkisi yüzyıllar geçmeyecek bir söz. olay yanımda gerçekleşiyor ki ben de takılara, hediyelik eşyalara bakıyorum. her şey güllük gülistanlık giderken, yanımdaki dünyalar güzeli yabancı turist dengesiz dengesiz " how much ", " how much " diye sormaya başladı. esnafın surat ifadesinden belliydi, turistin 50. soruşu. ama esnaftı. cevap verecekti, vermeliydi. derken turist elindeki ortaköy yazılı resmi bırakıp " thanx, ba bayy " derken, esnaf da elindeki kolyeleri fırlattı ve " ananın amına kadar yolun var " dedi. herkes bize doğru dönüp bakmıştı. ben götüm götüm yana kayıyordum fakat bakışlar hala oradaydı. sonra esnafı zor zapt ettiler. turist çok korkmuştu ve nedeni belirsiz bir şekilde ağlamaya başlamıştı. lafı çok tutmuştum. çünkü sadece bir müşteriye değil, diğer gerektiği yerlerde kullanılırsa, vücutta betona düşme etkisi yaratabilir.
göz kamaştırıcıdır. şayet çingene tenini, zenci tenini ve esmer tenini birbirinden ayıramayanlar bunu anlayamaz. hele bu tarz insanların topukları bembeyaz olur.ıyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy çingene teni hem kapkara hem de alışılagelmeyen bi kırmızılığa sahiptir. o yüzden üzerine giyilen bembeyaz entariler, oldukça itici gösterir.
(bkz: ali)
(bkz: bilmeyen mi var)
atasözlerinin babasır. kendim ürettim. herkes için geçerlidir. yalnız buradaki iki günü normal iki gün olarak algılamayalım.
(bkz: aşktan korkan salak kadın)
işler rast gitmeyince söylenen bir isyan cümlesi. içince nice fırtınalar kopan insanların, içinde patlattıkları, kimi zaman da bir anda içlerinden fışkırttıkları cümledir. eğer insan böyle bir cümleyi kuruyorsa bir bildiği vardır.
modjonun kafalardan hiçbir zaman çıkmayacak süper müziği olan şarkısı. her halde dinlenebilir ve dinlenildiği halin şeklini alır. böyle parçalar nadirdir. en son power fmhits 9 albümünde dinledim. eski anılarımı canlandırdım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?