alexis will survive

(bkz: espri yapmak istiyorum ama herkes gülsün de istiyorum)

tek ülkede olamayacağını sözlüğün değerli userlarının kavraması gereken sistem. yani s.s.c.b de yaşanan şey komunizm değildir. s.s.c.b ve onun gibi sistemlere(kuba, demir perde ülkeleri) bürokratik diktatörlük denilir marksizm’de. komunizmi tanımlayan marx olduğuna göre neymiş komunizm yaşanmamış ki henüz çöksünmüş. komunizm ülke sistemi değil dünya sistemidir. çökmemiştir, yaşanmamıştır henüz. ayrıca komunizmin çöktüğünü kapitalizmin söylemesei sizce de tezat değil midir? çöken stalinizmdir( leninistler ve troçkistler zaten s.s.c.b nin işçi devleti değil bir burokratik devlet olduğunu savunmaktadırlar. )
sonuç: kapitalizmin en büyük saldırısı olan komunizm çöktü saldırısı gerçekten 80 sonrası biz gençliğe yutturulmuştur. ortada olan ve çökmeye yakın olan belkide son konjonkturel krizini orta doğu savaş projesiyle aşmaya uğraşan kapitalizmdir. tarih herkesi yargılayacaktır.

berlin’de düzen hüküm sürüyor. sizi budala zaptiyeler! kum üzerinde kurulu sizin düzeniniz.
devrim daha yarın olmadan ’zincir şakırtıları içinde
yine doğrulacak’ ve sizleri dehşet içinde bırakıp gür sesi içinde şunu haykıracaktır :
’vardım’
’varım’
’varolacağım’
rosa luxemburg.

(bkz: irem)

(bkz: çok ibne bir arkadaşımızsın sen de)

(bkz: international orospu çocuğu)

ne ayarı vermiştir kendisi anlayabilmiş değilim, çıkıp oraya efenim ajdar bey siz ben sanatçıyım diyorsanız sanatçısınız diyen bir adam neyin ayarını vermiştir, nasıl ayar vermiştir? bununla birlikte belki de oraya çıkıp, oradaki raha muhtar dahil herkese burası şov dünyası ve sizler de kendinizi pazarlıyosunuz deseydi işte belki o zaman ayar vermiş olabilirdi. bunun yanında kesinlikle ve kesinlikle mualif olmadığını da gözler önüne sermiştir, her ne kadar reha muhtar sürekli olarak muhalif bir oluşum diye lanse etse de ekşi sözlüğü..populer kültürün yeni askerlerinden birisi olması ise beni korkutacak birşeydir. ve işte tam da böyle bir durumda kendisi ayarın kralını almış olacaktır.

televizyon karşısında uykuya dalan alexis, gecenin ilerleyen saatlerinde uyanır ve yatağına gitmeye karar verir.salondaki cep telefonunu orda bırakmak istemez belki arayan olur diye gece, ama sabah baktığında görür ki digiturk kumandasını almış gelmiş odasına. başarılı bi abimizdir bu alexis will survive kişisi.

(bkz: erler film)

action’a girmeden entry giren yazarlardır bu bilgiçlerimiz. (bkz: bulut)

biraz evvel yapmış olduğum ve hemen, anında ,gammazlanmama yol açan hede.

geçmiş olsun diyebileceğim olusum. entellektüelliği sanat tarihi okumak sanan bir olusum olduğunu anladığım oluşum. ayar vermek denilen seyin laf sokmaya calismak olduğunu sanan olusum. topluca aristo’ya havale edilecek olusum.
(bkz: olusum)

saylonlu olduğunu düşündüğüm bilgiç kişisi afedersiniz.

2002 veya 2003 odtü konserinde ’bişi sorcam istanbul’da var ben gördüm , ankara’da da uzaylılar var mığaaağğaaa’ şeklinde sorduğu garip soruya zihni odtülü arkadaşlarımızın böğürmesiyle ;nereden geliyor ve nereye gidiyorsun ey zani sorusunun aklıma ilk düştüğü an aynı andır.

*xxxxx nolu entryniz silinmiştir.
neden silinmi$ : bkz abkz gbkz hatasi.

mesajını aldıktan sonra hislerime tercuman olan söz öbeği.

pelikan marka yeşil silgi kullanan arkadaşların var olmasıdır.

(bkz: oka) (bkz: buka)

gazi iibf’nin iktisat bölümü doçenti. türk-iş basın danışmanı. türk-iş’de yanında staj yaptığım hocam. stajı bırakıp firari olduktan 4 ay sonra beni okulda görüp ’yanıma uğra , nerelerdesin sen, ulan arkadaş sen benim peşimde koşacan sen öğrencisin gubidik’ cümlesini sarfederek beni benden almış hocam. derste genellikle telefonu çalar ve ders esnasında büyük olasılıkla (bkz: trt2) ekonomi servisine canlı yayınla bağlanır. gazi iibf iktisat bölümü öğrencisiyseniz, aziz konukman’dan ders almadan okulu bitiremezsiniz, öğrencilerini hiç sıkmaz, ortalaması 60 olan dersin ortalmasını 40 a çeker ve herkese yüksek yüksek notlar verir, kimseyi bırakmaz. siz eğer onun herhangi bir dersinden kalmışsanız , ya sınava girmemişsinizdir ya da malsınızdır. işçi sınıfının daimi destekçisi olsa da, halen daha marx’dan , iyi kavrayamadığı bölümler olduğunu düşünmekteyim zira devrimlerin reformist yönüyle ilgilidir. (bkz: birgün) gazetesinde cumartesi günleri köşe yazısı yazar.

burjuva demokrasilerde , sermayenin hangi tarafının devlete hükmedeceği karmaşası yaşandığında ordu tarafından ortaya atılan suni gündem. işin püf noktası laiklik çığırtkanlığı yapanların bu gündemle birlikte sermayenin el değiştirmesini engellemek istemesidir. ab’ye girilirse zararlı çıkacak olanlar belli, sermayenin akışkanlığının ne yönde olacağı belli.
laiklik elden gider aman dikkat paralar da gider aman iki kere dikkat.

sözlüğe demokrasi gelsin derken , demokrasi denilen kavramın da aslında ve esasında baskın sınıf tarafından zorla kabul ettirilebilecek bir kavram olduğunu anlamış olması gereken yazar kişisi.