alchoburn

charles dickens’ın ünlü eseri. çocukluktan başlayarak iki kişinin aşkını konu eder. günümüze uyarlanmış bir senaryo ile filme çekilmişliği de vardır. ethan hawke ve gwyneth paltrow de başrolleri almışlardır.

izmit devlet tiyatrosu tarafından uzun süre gösterimi yapılmış güzel bir shakespeare eseri.

(bkz: otostopçunun galaksi rehberi)

(bkz: köle isaura)

(bkz: köpüklü fondoten)

(bkz: lüküs hayat)

bir jethro tull parçası,sözleri şöyledir:

well the dawn was coming,
heard him ringing on my bell.
he said, ``my names the teacher,
that is what i call myself.
and i have a lesson
that i must impart to you.
its an old expression
but i must insist its true.
jump up, look around,
find yourself some fun,
no sense in sitting there hating everyone.
no mans an island and his castle isnt home,
the nest is for nothing when the bird has flown.

so i took a journey,
threw my world into the sea.
with me went the teacher
who found fun instead of me.

hey man, whats the plan, what was that you said?
sun-tanned, drink in hand, lying there in bed.
i try to socialize but i cant seem to find
what i was looking for, got something on my mind.

then the teacher told me
it had been a lot of fun.
thanked me for his ticket
and all that i had done.

hey man, whats the plan, what was that you said?
sun-tanned, drink in hand, lying there in bed.
i try to socialize but i cant seem to find
what i was looking for, got something on my mind.

ingilizce öğrenimi esnasında yavru student’ların en çok haykırdığı ingilizce kelime.

yan flüt ile harika rock parçaları çıkabileceğine kanıt teşkil eden grup. aqualung albümleri ve aynı albümden locomotive breath parçaları pek meşhurdur. ayrıca teacher parçaları da dinlenilesidir.

80’lerin survivor ayarındaki hard rock gruplarından biri. jukebox hero, waiting for a girl like you, i want to know what love is gibi parçaları vardır.

foreigner’ın meşhur parçası, ’herkes rock yıldızı olabilir!’ gibi gaz bir tması vardır.

standing in the rain, with his head hung low
couldnt get a ticket, it was a sold out show
heard the roar of the crowd, he could picture the scene
put his ear to the wall, then like a distant scream

he heard one guitar, just blew him away
he saw stars in his eyes, and the very next day
bought a beat up six string in a secondhand store
didnt know how to play it, but he knew for sure

that one guitar, felt good in his hands
didnt take long, to understand
just one guitar, slung way down low
was one way ticket, only one way to go

so he started rockin
aint never gonna stop
gotta keep on rockin
someday hes gonna make it to the top

and be a juke box hero, got stars in his eyes
hes a juke box hero
he took one guitar, juke box hero, stars in his eyes
juke box hero, hell come alive tonight

in a town without a name, in a heavy downpour
thought he passed his own shadow, by the backstage door
like a trip through the past, to that day in the rain
and that one guitar made his whole life change

now he needs to keep rockin
he just cant stop
gotta keep on rockin
that boy has got to stay on top

and be a juke box hero, got stars in his eyes
hes a juke box hero, got stars in his eyes
yeah, juke box hero, got stars in his eyes
with that one guitar hell come alive
come alive tonight

yeah, hes gotta keep rockin
he just cant stop
gotta keep on rockin
that boy has got to stay on top

and be a juke box hero, got stars in his eyes
hes a juke box hero, got stars in his eyes
just one guitar, put stars in his eyes
hes just a juke box hero, aah aah aah
juke box hero, juke box hero, hes got stars in his eyes
stars in his eyes

(bkz: jukebox hero)

içinde çeşitli plak veya cd’lerin bulunduğu, genelde jetonla çalışan müzik kutusu. barlarda ve kampüs kantinlerinde bolca bulunur bunlardan.

(bkz: jukebox)

sanırım doğrusu şu olsa gerek (bkz: d oh)

the simpsons’da homer simpsons’ın küfür mahiyetine kullandığı; her kafasını/arabasını bir yere çarptığında veya ceza aldığında duyabileceğiniz kelime.

aslen homer’ın anne tarafından gelen bir nida olduğu homer’ın kaçak annesinin de bu sözcüğü çokça kullanmasından çıkarılabilir..

d’oh!

(bkz: kadirizm)

(bkz: tak)

sabah sürmanşet: sırat köprüsünden geçmenin kolay yolları sayfa 3’te.

bir şekilde toplumu bölmek, insanların sağduyusu ve vicdanı arasında ikilik yaratmak amacıyla çıkarıldığına her gün daha çok inandığım slogan.

bir şekilde bu sloganın çevresinde insanların toplanması sağlanarak mevcut milliyetçi (hayır şovenist değil) kimlikleri bölünmeye; yürekleri ve fikir özgürlükleri hrant dink’i savunmayı haklı görenler ile, milliyetini ve sağduyulu yaklaşımı benimseyenler arasındaki bağların giderek optuğunu da gördük son günlerde.

’hepimiz mehmetiz’; ’on binlerce şehit veriyoruz neden türk’üz demediniz’; gibi söylemlerin ardında da aynı amaç yatmakta; açık ve seçik.

illa birşey olunması gerekiyorsa,önce birlik olunur; cinayeti, buna karşı olduğunuzu haykırırsınız. bu ülkenin insanlarının barış özlemini gösterirsiniz ve hatta haykırırsınız. yoksa bir sloganı dile pelesenk etmek kolaydır...hem de nereye gittiğini bilmeden bağırıp çağırmak daha da kolaydır.

elbette bu ülkede özgür olmayı,gerçekten dış ve iç baskılardan kurtulmayı isteyen insanlar var. ama işbu slogan bu insanların birçoğunun toplum içinde aykırı durmasına ve diğer bireyleri bilinçlendirecek görevi üstlenmesine engel olmuştur.

hepimiz hrant’ız...aynı şekilde hepimiz ahmet taner kışla’lıyız,uğur mumcu’yuz,çetin emeç’iz,abdi ipekçi’yiz.bu ülke hiçbir ülkede; özgürlükler ülkesi olduğu iddaa edilen amerika’da dahi olmadığı kadar özgür düşünceye,istedeği fikri dile getirebilme gücüne sahip. o nedenle haykıracağınız birşey varsa,işte bu olmalı...diğer holigan seslerin arasından ne kadar duyurabilirseniz.