her akşam yayın açan; bu açıdan baydı artık dedirtme ihtimali yüksek djiniz alchoburn ve onun enfiye kutusu.
gittiğin yolda
hatalar hep bana aitti
havada kalan birşeymiş gibi
sevgi sözcükleri
üzülürsen belki bir gün
gözyaşlarım değsin gözlerine
bir öpüşlerin kaldı ıslak yüzümde
bir de hiç senin olmamış
kalbim var
şimdi yok olan ellerinde
hatalar hep bana aitti
havada kalan birşeymiş gibi
sevgi sözcükleri
üzülürsen belki bir gün
gözyaşlarım değsin gözlerine
bir öpüşlerin kaldı ıslak yüzümde
bir de hiç senin olmamış
kalbim var
şimdi yok olan ellerinde
enfiye kutusu açıktır efendim beklerim.
karna kurşun oturması ile eşzamanlı uzuvlarınıza yayılan titremedir.
sözlüğe tarihte bugün etkisi katmış yazardır an itibarı ile.
bazen hiç istemediğinizdir.
geriye doğru esneyerek öyle bir atış yapardı ki bu kişi, karşısındaki blok koymaya fırsat bulamazdı.
(bkz: paul dawkins)
kendisi bu golü, dawkins hareketine benzettiğini de söylemiştir.
çok tanışık olmadığınız kişilerin yanında yenmesinin tavsiye edilmeyeceği, orasından bursaından bişeylerin döküldüğü tost. içinden dökülen miktarı düşünürsek, yediğimiz bişey de yok aslında.
kimsesiz karanlığımın sınırında
gölgelerinizi seziyorum
sadece acıyan gözlerle
sizi görebiliyorum
açılmış kapıların arkası boş
vaatler verilmiş ki sonları yok
parmaklarımın arasında
bir parça kalmış sevgi
insanlığımdan
simsiyah şimdi
kor olmuş da sönmüş sanki benliğim
bensizlik mi kötü olan
yoksa bi ben mi bencilim
gölgelerinizi seziyorum
sadece acıyan gözlerle
sizi görebiliyorum
açılmış kapıların arkası boş
vaatler verilmiş ki sonları yok
parmaklarımın arasında
bir parça kalmış sevgi
insanlığımdan
simsiyah şimdi
kor olmuş da sönmüş sanki benliğim
bensizlik mi kötü olan
yoksa bi ben mi bencilim
hatırlanması durumunda başa bela olan bir entry başlığı.
sıcak bir gecede esiyordu
baktım penceremden
ince balkon parmaklıkları
dedim anlaşalım rüzgara
bıraktım kendimi sana
önden esersen gerisin geri dönerim
arkamdan esersen savrulurum karanlığa
rüzgar beni kırmadı
neyse
yolum uzun daha balkona
belki merhaba
belki...
baktım penceremden
ince balkon parmaklıkları
dedim anlaşalım rüzgara
bıraktım kendimi sana
önden esersen gerisin geri dönerim
arkamdan esersen savrulurum karanlığa
rüzgar beni kırmadı
neyse
yolum uzun daha balkona
belki merhaba
belki...
(bkz: r e s p e c t)
eskiden, keyif verici madde karışımı olan enfiyenin taşınması ve ikramında kullanılan bir kutu.
sizi enfiye kutusuna davet ederim efendim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?