porno film cdsi aldigini sanan bunyenin aldigi cdyi bilgisayara taktigi zaman, cdnin autocad adli bir programin cdsi ciktigini anlamasi. insanin moralini bozup hevesini kirabilecek ne umdum ne buldum durumu.
benzer bir durum icin
(bkz: autocad olarak alinan cdnin porno cikmasi)
tekrar bir araya gelsinler ve ayni tatta albumler yapsinlar, huzura erelim istesem de tuna beyin ayni tadi katabilecegine supheyle baktigim cok cok cok sevdigim, paylasamadigim, yillarin eskitemedigi muzik grubu.
avrupa jonglörler toplaskisi olarak turkceye cevrilmesi mumkun olan, her sene avrupanin farkli bir ulkesinde duzenlenen, bu sene 30 temmuz - 5 agustos tarihleri arasinda yunanistanda 30.su gerceklesecek olan guzel etklinlik.
south parkin tavan yapmis oldugu bu kategoride, o kadar edepsiz olamasa da, baska bir aday icin (bkz: family guy)
sisman ve asiri detone olan, evnascencein solisti, guzel gozlu bayan
butun uyelerinin hatun olacagi dusunulurse; erkeklerin, dahil olma hayalleri kuracagi tek ordu.
south parkin christmas temali bolumunun sonunda jesusin kendi kendine soyledigi replik.
"bilgi universitesi ogrencilerinden" diye yanitlayabilecegim, anket tadindaki soru.
an itibariyla yeter artik bagirmasin dedigim icten, saksuka insani.
24 haziran 2006daki istanbul konserlerinde "acaba calarlar mi?" diye dusunup, "yok yaa calmazlar, kac sene gecti uzerinden" diye uzuldugumuz; ancak konseri acan parca olmasiyla delirdigimiz, costugumuz deftones - white pony saheseri!!
bateristi hatun olan, su an makinada cikis parcasini icra eden sarisin, eglenmeyi biliyor izlenimi veren disi kisi.
yolu acik olsun!
yolu acik olsun!
kaybolmus oldugu, an itibariyle makina programinda duyrulan hanim kizimiz.
(bkz: sena duyar)
bahar kizimizin kafasi ne kadar da guzeldir oyle dedirten hadiseye tanik olmusuzdur.
(bkz: sena duyar)
bahar kizimizin kafasi ne kadar da guzeldir oyle dedirten hadiseye tanik olmusuzdur.
inanilmaz leziz, alip goturen, parcanin orta yerindeki hatun cigliklari gece dinlendiginde fena etkileyebilecek bir deftones-white pony parcasi
deftonesun white pony albumunde yer alan, ancak akustik versiyonunun cok daha damar oldugunu dusundugum, cok cok severek dinledigim sanat eseri.
kelimelerle oynayarak harikalar yaratan, the kırmızı başlıklı istasyon şefi adli kitabi okunasi organizmanin adi.
iki gozunun rengi birbirinden farkli olan, mutevazi ve basarili sanatci.
en buyuk zenginlik. yoklugunda ve/veya eksikliginde en cok ozlenen soyut kavram.
cnbc-enin "komedide bir ingiliz mucizesi" diye takdim ettigi, aksana ragmen gercekten de gulduren dizi.
(bkz: i wanna kick your ass) -> ingilizceye yeni baslayanlar gibi bastira bastira okunur, asla kelimeler yuvarlanmaz, ass kelimesindeki a harfi "ankara"nın ilk ası gibi okunur. ve bu cumle jeff tarafindan soylenir.
(bkz: i wanna kick your ass) -> ingilizceye yeni baslayanlar gibi bastira bastira okunur, asla kelimeler yuvarlanmaz, ass kelimesindeki a harfi "ankara"nın ilk ası gibi okunur. ve bu cumle jeff tarafindan soylenir.
cok icten sozlerle ve basit akorlarla mukemmel denebilecek sarkilar yapan ve bunlari o essiz sesini kullanarak gene butun ictenligiyle soyleyen sanatci. canli performansini her izledigimde bir kez daha hayran kaldigim, harika bir sesin yani sira cok da mutevazi bir kisilige sahip olan, ince uzun beyfendi. turkiyede hakettigi degeri ne kadar gorur bilemiyorum. yeni klibi ben geldim adli parcasina geliyor. sonbaharda da iki yeni album birden.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?