confessions
  1. toplam entry 994
  2. takipçi 1
  3. puan 18870

pırasa

adrenokortikotropik
sefil yurt hayatı süren bünyenin ıspanak, semizotu ve enginarla birlikte bulduğunda neredeyse sevinçten çığlık atmasını sağlayan kutsal ot dörtlüsünün bir parçasıdır. eve gideceğiniz zamanlarda sana ne pişireyim diye soran anneye verilen banko cevaptır. salçalısı, terbiyelisi, pirinçlisi pirinçsizi her türlüsü mevcuttur.

yumurta

adrenokortikotropik
böyle bıngıl bıngıl sarı bir şey ve ondan daha akışkan bir şeffaf beyaz kısma sahip, kabuğunu kırarken sağa sola bulaşan, kokan sonra haşlandığında daha da kendini belli eden bir koku salan, yağda pişirilince de iyice garip bir şekil alan, estetikten uzak, lezzetten daha da uzak ne yazık ki çok faydalı diyerek kazık kadar halimizde bile yememiz için yalvarılan, yalvarmalara tepkisiz kalınca azara ve ardından küsmeye bile sebep veren nimet.

oops

adrenokortikotropik
pınarın bir ara herkesten farklı olacağız nidalarıyla çıkardığı bir değişik meyvesuyuydu. kutusu bakımından orjinalitesi yüksekti lakin lezzet bakımından türk damak zevkine uygun olmadığı için sanıyorum pek tutmadı, piyasadan kaldırıldı falan. yine de o zamanlar için girişimciliği yüksek bir ataktı, bacak kadar boyumla çok takdir etmiştim ben.

acıkmak

adrenokortikotropik
öğrencinin başına gelesi en kötü hadisedir. zira ne yiyeceğine karar vermek, kendinde bir şeyler yeme kudretini bulmak ve akabinde yeme eylemine girmek pek çoğu için kabus olmakta.
bir de yerken tekrar acıkacağını bilmek var ya, o çok koyuyor be adama.
10 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol