i know what it is to be young
but you dont know what it is to be old.
yaşlılık
yaslaniyormuyuz?
bugün üniversite ögrencilerinin çogunlugunu
1987 dogumlular ve daha küçükler olusturuyor.
"gençlik" onlara deniyor.
onlar için tek bir almanya var ve sscb, çekoslovakya, yugoslavya gibi ülkeleri tanimiyorlar. soguk savasi
bir bilgisayar oyunu saniyorlar. aids dogduklarindan beri var. cd dogduklarindan beri var. michael jackson onlar dogdugunda beyazdi. bülent ersoy onlar dogdugunda kadindi. eski filmlerde ajda pekkani görseler tanimazlar.
küçük emrahi, emrahn gayrimesru oglu saniyorlar.
ridvan dilmen onlar için sadece bir tv spor yorumcusu ve ona neden "seytan" dendigini bilmiyorlar. kenan evren onlar için tonton bir ressam.
onlar için "çarlinin melekleri" ve "görevimiz tehlike" sadece geçen senelerin vizyon filmleri. siyah beyaz bir bilgisayar ekrani olabilecegini düsünemezler. pac-mani bilmezler. amiga ve commodore 64leri olmadi hiç.
siyah beyaz bir televizyon olabilecegine inanmazlar ve uzaktan kumanda olmadan nasil kanal degistirilecegini bilmezler.
balkonda hiç anten ayari yapmadilar. sadece tek bir kanalin
günde belirli saatlerde yayin yaptigi dönemlerde dinozorlarin da
yasadigini düsünürler. dallasi sadece nba maçlarindan bilirler. flamingo yolu ise sadece bir bar adi olabilir onlar için. john travoltayi hep balik etli ve yuvarlak hatli olarak gördüler ve onun nasil olup da bir dans ilahi
olabildigini hayal bile edemezler. ve bizler de niversitedeyken cep telefonsuz nasil yasayabildigimize akil erdiremezler. yaslaniyor muyuz
1. yukarida yazilanlari anliyor ve gülümsüyorsun.
2. artik disarda geçirilen bir gecenin ardindan ögleden sonraya kadar uyumaya ihtiyacin var.
3. arkadaslarin evleniyor.
4. küçücük çocuklarin bilgisayarla nasil çok rahat oynayabildiklerine her zaman hayret ediyorsun.
5. liseli gençlerin ellerinde cep telefonlarini görünce kafani
salliyorsun.
6. isine her geçen gün daha çok baglaniyorsun. artik o senin hayatin.
7. arkadaslarinla hergün telefonda daha az vakit geçiriyorsun.
8. zaman zaman arkadaslarinla bulusup, beraber yasadiginiz komik anilari tekrar tekrar anlatip, eski güzel günleri yadediyorsun.
9. bu yazıyı okuduktan sonra bunu bazi arkadaslariniza anlatmayı istiyorsun onlarin da bunu begeneceklerini düsünüyorsun..... ;
10. yoksa çocukluk resimlerinin hepsi siyah beyaz mı?
bugün üniversite ögrencilerinin çogunlugunu
1987 dogumlular ve daha küçükler olusturuyor.
"gençlik" onlara deniyor.
onlar için tek bir almanya var ve sscb, çekoslovakya, yugoslavya gibi ülkeleri tanimiyorlar. soguk savasi
bir bilgisayar oyunu saniyorlar. aids dogduklarindan beri var. cd dogduklarindan beri var. michael jackson onlar dogdugunda beyazdi. bülent ersoy onlar dogdugunda kadindi. eski filmlerde ajda pekkani görseler tanimazlar.
küçük emrahi, emrahn gayrimesru oglu saniyorlar.
ridvan dilmen onlar için sadece bir tv spor yorumcusu ve ona neden "seytan" dendigini bilmiyorlar. kenan evren onlar için tonton bir ressam.
onlar için "çarlinin melekleri" ve "görevimiz tehlike" sadece geçen senelerin vizyon filmleri. siyah beyaz bir bilgisayar ekrani olabilecegini düsünemezler. pac-mani bilmezler. amiga ve commodore 64leri olmadi hiç.
siyah beyaz bir televizyon olabilecegine inanmazlar ve uzaktan kumanda olmadan nasil kanal degistirilecegini bilmezler.
balkonda hiç anten ayari yapmadilar. sadece tek bir kanalin
günde belirli saatlerde yayin yaptigi dönemlerde dinozorlarin da
yasadigini düsünürler. dallasi sadece nba maçlarindan bilirler. flamingo yolu ise sadece bir bar adi olabilir onlar için. john travoltayi hep balik etli ve yuvarlak hatli olarak gördüler ve onun nasil olup da bir dans ilahi
olabildigini hayal bile edemezler. ve bizler de niversitedeyken cep telefonsuz nasil yasayabildigimize akil erdiremezler. yaslaniyor muyuz
1. yukarida yazilanlari anliyor ve gülümsüyorsun.
2. artik disarda geçirilen bir gecenin ardindan ögleden sonraya kadar uyumaya ihtiyacin var.
3. arkadaslarin evleniyor.
4. küçücük çocuklarin bilgisayarla nasil çok rahat oynayabildiklerine her zaman hayret ediyorsun.
5. liseli gençlerin ellerinde cep telefonlarini görünce kafani
salliyorsun.
6. isine her geçen gün daha çok baglaniyorsun. artik o senin hayatin.
7. arkadaslarinla hergün telefonda daha az vakit geçiriyorsun.
8. zaman zaman arkadaslarinla bulusup, beraber yasadiginiz komik anilari tekrar tekrar anlatip, eski güzel günleri yadediyorsun.
9. bu yazıyı okuduktan sonra bunu bazi arkadaslariniza anlatmayı istiyorsun onlarin da bunu begeneceklerini düsünüyorsun..... ;
10. yoksa çocukluk resimlerinin hepsi siyah beyaz mı?
anladım ki ilk önce gözlerde kendisini göstermeye başlayan bi sikmiş.
(bkz: ihtiyarlık)
(bkz: senilita)
yaş almakla yaşlanmak arasındaki ince çizginin başındayım.
tum hastaliklra daha cabuk yakalanmayi sagladigi gibi hastaliklardan kurtulmaı da maksimum sureye cikartir.
hayatin tadinin cikarilmasi gereken yegane zaman. bilimsel olarak hormonlarin seviyesinin dusmeye baslamasi.
(bkz: geriatri)
bedenin yaş nedeniyle iflas etmesi durumuna verilen isim.
uzun bir sure ya$ayip daha sonradan da kimi rahatsizliklarla kendisini belli eden bunye durumu.
bir şairimiz der ki:çektiğim acıları haketmek için,geri döndüm;kilometrelerce yürüdüm... en basit yaklaşımışımla bile ne yaşadığı,ne kadar yaşadığı belli oluyor di mi?...
yaşlılık kişiyi kurt değil bilge yapmalı...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?