yara bandı

elimi kestiğim gün evde bulamayıp bakkala gitmeye üşendiğim,ikinci gün aklıma gelmeyen, üçüncü gün belki yine lâzım olur diye aldığım ilkyardım malzemesi.

asrın icadıdır valla.

parmağını doğrarsın, oluk oluk kan akar, bunu yapıştırıverirsin sonra, oh mis. hayat sana güzel. ne kan var ne acı.

en iyisi, sanita marka olanıdır. digerleri çabucak çıkıp giderken bu, yapı$tıgı yerde kalır.

revirden bi yara bandı alınır parmağa yapıştırılır ,biraz kırmızı renk verilir kalemle , hocam parmağım kesildi dün yazamadım ödevi nedir , hoca yerse yer yemese de bişey demez geçiştirir , tabi bu yöntem üniversiteye kadar geçerlidir

(bkz: santavik)
(bkz: sanita)

içindeki harflerin çoğaltılmasıyla elde edilen kombinasyonların sinir sistemi için olumlu etkiler bıraktığı bir kelime öbeğii yarra bandı yada yarraa yas bastı gibi

işportacılar için temel geçim kaynaklarından birisi. aynı etkiyi yapan diğer satış malzemesi örneği için (bkz: kağıt mendil)

onemle ugrasip yaraladiktan sonra bununla idare et mantigi guden sözcüklerin tumudur.

gonul yaralarini iyilestiremeyen sey...

ilk yardım çantalarında bulunan en basit ilk yardım malzemesi.

plastik ve bez çeşitleri olan hede. plastik çok dandiktir, üzerine bir kere su deydigi anda yapışkanı gider ve düşer bant. ama bez gayet kullanışlıdır. yara bandı simsiyah olana kadar kullanabilirsiniz çok inatçıysanız. suyla çıkmaz, sevilir kendisi.

(bkz: hem yara bandım hem yaram)

uzun tırnak kullanan hatunların bir tırnaklarını kaybettiklerinde kamufle etmek adına kullandıkları hede..

(bkz: yarra bandı)

ufak kesik veya benzeri durumlarda kullanilan, yaranin mikrop kapmasini engelleyen saglik urunu.

nasil unutursun
ilk gunleriydi istanbul’a tasindiginizin
usulca dokunmustun hanimeli kokan
bir duvara yasli beyaz bisiklete
-binmek ister misin
diye bir sesle irkilip
ayrilmistin hayal dunyasindan

annenin dizlerine yatirip
sari saclarini
saatlerce taramayi dusledigi omercik
duruyordu iste tam karsinda
ki yaramazlik yaptiginda
az mi dua ederdi
onun gibi uslu olmana

kalir miydin hic altinda
boylesi sicak bir davranisin
sen de cebinde tasidigin
kolonya kapagini uzatmistin ona
ve baslamisti bir arkadaslik
catilarina martilarin kondugu
cicekci sokaklarinda

evlerin arasindan
bakmak isterken kiz kulesine
acemisi oldugun bisikletten dusmustun
gitmiyor gozunun onunden
filmlerdeki gibi yardimina kosmasi
ustelik o gun ilk kez
yara bandiyla tanismistin

kaybettin omercigi
soforluk yaptigini duyunca birara
ama bu sehirde
tasradan gelen bir cocuga
bisikletini verecek insanlarin
yasadigina inaniyorsun yine de
siyah ve kivircik saclarinla.

(bkz: sunay akin)