(bkz: you will never walk alone)
yalnız değiliz
bir ufka vardik ki artik
yalniz degiliz sevgilim.
gerci gece uzun,
gece karanlik
ama butun korkulardan uzak.
bir sevdadir boylesine yasamak,
tek basina
olume bir soluk kala,
tek basina
zindanda yatarken bile,
asla yalniz kalmamak.
safaklari ben baliga cikarim
akan akmayan sularda
benim, butun tezgahlarda paydosa giden
bir bahar aksami dunyada.
ben dort duvar arasinda degilim
pirincte, pamukta ve tutundeyim,
karacadag, cukurova ve cibalide.
zehirli kor yilanlari
ve sitmasiyla
gun yirmidort saat insan avinda
karacadagda celtikler.
bir kiz cocugunun gozyasi gibi
- ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
sol omzunda nazarlik,
dag basinda unutulmus usumus,
minicik bir asiret kizinin -
damla-damla, berrak olur pirinci.
kamyonlarla, katir kervanlariyla
beyler sofrasina gider...
cukurovam,
kundagimiz, kefen bezimiz
kani esmer, yuzu ak.
sicaginda sabir taslari catlar,
catlamaz irgadin yuregi.
dilerse buluttan ak,
kopukten yumusak verir pamugu.
kulhan, kavgacidir delikanlisi,
unlu mahpusanelerinde anadolumun
en cok cukurovalilar mahpustur,
dostuna yarasini gosterir gibi,
bir salkim sogude su verir gibi,
oyle icten
oyle derin,
turku soylemek, kufretmek,
cukurova yigidine mahsustur...
tutunu bilir misin?
"kiz saci" demis zeybekler,
su icmez her damardan,
yerini kolay begenmez,
usur
naz eder,
darilir
iki parmak arasinda kiyilmis,
bir parcasi var kalbimin
incecik, ak kagitlara sarilir,
dar vakit yanar da verir kendini.
dostun susan dudagina...
sokaklardan,
kiyilardan,
gok mavisinden,
ekmeginden,
canevinden ayri dusmeye
yani butun hasretlerin kahrina
ve zehrine caresiz kalmalarin,
ilk nefesi hizir gibi yetisir
cibalide sarilan cigaranin...
tutun iscileri yoksul,
tutun iscileri yorgun,
ama yigit
piril - piril namuslu.
nami gitmis deryalarin ardina
vatanimin bir umudu..
(bkz: ahmed arif)
yalniz degiliz sevgilim.
gerci gece uzun,
gece karanlik
ama butun korkulardan uzak.
bir sevdadir boylesine yasamak,
tek basina
olume bir soluk kala,
tek basina
zindanda yatarken bile,
asla yalniz kalmamak.
safaklari ben baliga cikarim
akan akmayan sularda
benim, butun tezgahlarda paydosa giden
bir bahar aksami dunyada.
ben dort duvar arasinda degilim
pirincte, pamukta ve tutundeyim,
karacadag, cukurova ve cibalide.
zehirli kor yilanlari
ve sitmasiyla
gun yirmidort saat insan avinda
karacadagda celtikler.
bir kiz cocugunun gozyasi gibi
- ayak bileklerinde bir dizi boncuk,
sol omzunda nazarlik,
dag basinda unutulmus usumus,
minicik bir asiret kizinin -
damla-damla, berrak olur pirinci.
kamyonlarla, katir kervanlariyla
beyler sofrasina gider...
cukurovam,
kundagimiz, kefen bezimiz
kani esmer, yuzu ak.
sicaginda sabir taslari catlar,
catlamaz irgadin yuregi.
dilerse buluttan ak,
kopukten yumusak verir pamugu.
kulhan, kavgacidir delikanlisi,
unlu mahpusanelerinde anadolumun
en cok cukurovalilar mahpustur,
dostuna yarasini gosterir gibi,
bir salkim sogude su verir gibi,
oyle icten
oyle derin,
turku soylemek, kufretmek,
cukurova yigidine mahsustur...
tutunu bilir misin?
"kiz saci" demis zeybekler,
su icmez her damardan,
yerini kolay begenmez,
usur
naz eder,
darilir
iki parmak arasinda kiyilmis,
bir parcasi var kalbimin
incecik, ak kagitlara sarilir,
dar vakit yanar da verir kendini.
dostun susan dudagina...
sokaklardan,
kiyilardan,
gok mavisinden,
ekmeginden,
canevinden ayri dusmeye
yani butun hasretlerin kahrina
ve zehrine caresiz kalmalarin,
ilk nefesi hizir gibi yetisir
cibalide sarilan cigaranin...
tutun iscileri yoksul,
tutun iscileri yorgun,
ama yigit
piril - piril namuslu.
nami gitmis deryalarin ardina
vatanimin bir umudu..
(bkz: ahmed arif)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?