iç işleri bakanı helikoptere ulaşıldığına dair haber geldiğini söylüyor. ama spiker bilgi kirliliğinden dolayı emin olamıyor. helikopter tekir kasabasında bulunmuş.
türkiye cumhuriyeti olarak bir enkazı ikigündür bulamadılar. bu ülkenin olanakları bu kadar mı yani? havanın gayet güzel olduğu ve dağlık olmayan bir yerde düşen helikopteri her kes bulur.
film çekiyoruz diye sadece saçmalamışlar. muro karakteri kurtlar vadisinde daha sevimliydi. bu yüzden sanırım iyi bir şey yapılacağını düşünüyodum. ama ne yazık ki berbattı film.
böyle bir devirde,bu teknolojide bir kaza hakkında saatlerce doğru düzgün bilgi alınamıyor. enkaza ulaşılamıyor. her kes başka birşey söylüyor. insan bu kazanın sonucunda ne günlere kaldık diye hayıflanıyor.
nazan bekiroğlunun timaş yayınlarından çıkan kitabıdır. kitap onsekizinci baskısını yapmıştır. bir ismin bir hayattan neleri aldığına ve neleri verdiğine okuyucuyu tanık kılıyor kitab.
kitapdan küçük bir alıntı:
"ayağa kalktı. tepeden tırnağa siyahtı. boşlukta kapladığı hacme bakakaldım. usulca yürüdü.karanlık dükkan üzerime yürüdü. bir dolaba uzandı. esmer bir kelebeğe benzeyen ellerini gördüm. sağ bileğine geçirilmiş gümüş bilekliğin nakışlarını ve lâl taşlarını gördüm.bir buhur tanesini avuçlarının arasına aldı. avucunun ortasındaki kına lekesini gördüm. ufalanan buhur tanesini ateşe attı. gül tam bağrından yandı. buhurun, güzel kokusunu salması için ateşe atılması gerektiğini gördüm. ateş kızıl. buhur siyah. duman bir âh kıvrımı. bir duanın ağırlığı. görmediğim ülkeleri, iki denizin tam birleştiği yerde kurulmuş, bol tapınaklı yitik kentleri gördüm. uzaktan deve çıngırakları.konuşan ırmak. ipek yolunun yıkık köprüsü.
buhur yandı. saldı kokusunu.
ben dayandım."
"meger ask indiği kalbi ihya ediyordu ya, ihya edemezse yok ediyordu. kazasız belasız kurtulmanın imkanı yoktu."
"kelam yanımı feda etmeyi, ah hal ile yetinmeyi bilebilseydim..."
kitapdan küçük bir alıntı:
"ayağa kalktı. tepeden tırnağa siyahtı. boşlukta kapladığı hacme bakakaldım. usulca yürüdü.karanlık dükkan üzerime yürüdü. bir dolaba uzandı. esmer bir kelebeğe benzeyen ellerini gördüm. sağ bileğine geçirilmiş gümüş bilekliğin nakışlarını ve lâl taşlarını gördüm.bir buhur tanesini avuçlarının arasına aldı. avucunun ortasındaki kına lekesini gördüm. ufalanan buhur tanesini ateşe attı. gül tam bağrından yandı. buhurun, güzel kokusunu salması için ateşe atılması gerektiğini gördüm. ateş kızıl. buhur siyah. duman bir âh kıvrımı. bir duanın ağırlığı. görmediğim ülkeleri, iki denizin tam birleştiği yerde kurulmuş, bol tapınaklı yitik kentleri gördüm. uzaktan deve çıngırakları.konuşan ırmak. ipek yolunun yıkık köprüsü.
buhur yandı. saldı kokusunu.
ben dayandım."
"meger ask indiği kalbi ihya ediyordu ya, ihya edemezse yok ediyordu. kazasız belasız kurtulmanın imkanı yoktu."
"kelam yanımı feda etmeyi, ah hal ile yetinmeyi bilebilseydim..."
insanın en iyi değerlendirmesi gereken andır. hani derler ya "dünya üç gündür: dün geçti yarın meçhuldür. o halde gün bugün an bu andır"
akp taraflarının diğer partilere oy verenlere kötü gözle bakması kadar yanlış bir durumdur.
yeğen: hala ne zaman gelcen yanıma?
hala : bayramda gelicem canım.
yeğen: bayram ne zaman seni alıp gelcek peki?
hala : 30 gün sonra getircek :)
yeğen: hımmm. yani benim daha ne kadar uyuyup uyanmam gerek.
hala : hönkk.
hala : bayramda gelicem canım.
yeğen: bayram ne zaman seni alıp gelcek peki?
hala : 30 gün sonra getircek :)
yeğen: hımmm. yani benim daha ne kadar uyuyup uyanmam gerek.
hala : hönkk.
bir isim altında aslında iki eylemdir.
ve en sonunda insan,şimdi kim dedi kim kodu diye düşünür.
ve en sonunda insan,şimdi kim dedi kim kodu diye düşünür.
emel müftüoğlu ile yollarını ayırdıktan sonra, emelin çıkardığı albümün kapak resminin kesilen kısmındaki kişidir. .çok güzel bir sesi olmasına rağmen istediği hedefe ulaşamamıştır. bununla birlikte "gülendam" isimli çok güzel bir parçası mevcuttur.
adayların en çok yalan söyledikleri programdır.
halkımızda olmayan kriterlerdir. öyleki belediye başkanından memnun olmayan halk sadece ak parti adayı olduğu için yine aynı kişiye oy vermeyi düşünüyor.
neymiş x adayının şahsına değil partisine veriyolarmış oyu. zaten belediye başkanlığını gelip tayyip yapacak ya.
neymiş x adayının şahsına değil partisine veriyolarmış oyu. zaten belediye başkanlığını gelip tayyip yapacak ya.
hayatta insana değer verilmesi gerekirken ve gayet normal bi durumken erkeklere değer verilmesi neden insanı şaşırtır diye soru sorduran başlıktır.
kesinlikle psikolijik tedaviye, çocukluğuna inilmeye ihtiyacı olan kişilerdir.
gelen hastalara sordukları akıl almaz sorularla meşhurdurlar.
örn: (gelen bayan hastaya, yüzüne bakıp)
+ cinsiyet?
- bilmem bi test yaptıralım mı?
gelen hastalara sordukları akıl almaz sorularla meşhurdurlar.
örn: (gelen bayan hastaya, yüzüne bakıp)
+ cinsiyet?
- bilmem bi test yaptıralım mı?
murat çelikin yeni çıkarttığı albümüdür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?