mozart, başkadır. ötekidir. hayatın anlamını bulmak istiyorsanız, önce bir şişe şarabı gövdeye indirmeli ardından mozartın eşsiz bestelerini dinlemelisiniz. mozart uçurur, başka diyarlara, hiç bilmediğiniz yerlere savurur sizi. şarap ve mozart ikileminde yitmek, gitmek, belki de hiç dönmemek gerekir.
wolfgang amadeus mozart
(bkz: mozart requiem)
mozartın tam ismi.
almanca olduğu için; "mozart" diye okunmaz, "motzart" diye okunur
kendisinin eşsiz sonatları vardır. dinledikçe insanın içi huzur dolar. ancak, adını söylemeye çalışırken rezil olabiliriz. motzart mı yoksa mozart mı diyim tedirginliği can sıkar.
buyuk klasik muzik bestekari. hayati bir turlu ciddiye alamayan sahis. onca besteyi bu ciddiyetsizlikle nasil icra ettigine bir turlu anlam verememisimdir.
dunyanin gelmis gecmis en buyuk muzik dehalarindan biri olarak kabul edilir.27 ocak 1756’da salzburg baspiskoposu’nun yardimci muzik direktorlugu gorevini yapan, kemanci ve besteci leopold mozart’in oglu olarak dunyaya geldi.
muzikte cok erken bir gelisme gostererek 3 yasinda piyano calmaya ve 5 yasinda beste yapmaya basladi. ablasi maria anna da (1751–1829) basarili bir yorumcuydu. leopold yetenekli cocuklarini avrupa’ya tanitmaya karar verdi. ilk olarak 1762’de munih ve viyana’ya gittiler. mozart bu tarihte ciddi bir egitim almamasina karsin keman calmaya da baslamisti. 1763’ten 1766’ya degin suren ilk uzun turnede munih, augsburg, frankfurt, cologne, bruksel, paris ve londra’ya gittiler. paris’te versailles sarayi’nda 15. louis ve londra’da iii. george tarafindan kabul edildiler. mozart londra’da j.c bach, abel ve manzuoli ile calisma imkâni buldu. hollanda ve avusturya ziyaretlerinin ardindan, mozart ailesi 1766’da salzburg’a geri dondu. 1767’de ikinci kez viyana’ya gitti. 1769’a degin bastien und bastienne ve la finita semplice adli iki opera besteledi. 1769’da, babasi mozart’i italya’ya goturdu. artik mozart’in dehasi herkes tarafindan kabul ediliyordu. martini, nardini ve jomelli ile calisma imkani buldu. allegri’nin miserere adli eserini ilk kez dinledikten sonra eksiksiz olarak yazmasi italya’da mozart’a olan hayranligi daha da artirdi. aralik 1770’te mitiridate, re di ponto operasi milano’da gosterildi ve buyuk basari kazandi.
1777’de babasinin sagligi el vermedigi icin, mozart turnelerine annesi ile devam etti. munih, augsburg ve mannheim’in ardindan 1778’te paris’e geldiler. annesi ayni yilin temmuz ayinda oldu. paris o donemde piccini ile gluck arasindaki cekismeye odaklanmis oldugu icin, mozart’a fazla ilgi gosterilmedi.
mannheim’da bulundugu sirada 18 yasindaki aloysia weber’e asik oldu. aloysia ile italya’ya gitmek istedi; ancak reddedildi. morali bozuk ve sinirli bir sekilde salzburg’a donen mozart artik keman calmayacagini, sadece klavyeli enstrumanlar ve aryalar uzerinde calisacagini soyler; ancak sinfonia concertante isimli keman ve viyola icin koncertoyu besteler.
1781 yilinda salzburg baspiskoposu’nun oyunlari sonucu gorevden alinir. buna cok sinirlenen mozart, hakarete ugradigini ve intikamini alacagini soyler; ama boyle bir durum olmaz. viyana’ya yerlesen mozart bu kez weber ailesinin ortanca kizi constanze’ye asik olur ve evlenir. weber ailesi bohem tarzi yasamaktadir. constanze de ayni mozart gibi elinde para tutmayi beceremez. yine de bu evlilik mozart’i babasinin baskisindan kurtardigi icin iyi olmustur. evliliginin ardindan mozart verimli bir doneme girer. her turde saheser eserler verir. le nozze di figaro (1786), don giovanni(1787) ve cosi fan tutte (1790) operalarini besteler. bu donemde iyi gelir elde etmesine ragmen parayi elinde tutmayi bilemez. 9 yilda 11 kez ev degistirir. ayrica mason olur. muziginin en guzel orneklerinden biri olan the magic flute operasini besteler.
mozart omrunun son donemlerinde yine sikintili gunler geciriyordu. requiem uzerinde calistigi siralarda bobrek yetmezliginden 5 aralik 1791’de oldu. mezarinin uzerine herhangi bir yazi yazilmadigi icin tam olarak nereye gomulu oldugu bilinmemektedir. requiem ise, ogrencisi franz xavier sussmayr tarafindan tamamlandi.
mozart cok kucuk yaslardan itibaren saraylarda konserler vermis, normal bir cocukluk yasayamamistir. muzikte cok erken olgunluga ulasmasina karsin diger konular goz onune alindiginda cocuk kalmistir. bunda yeteneklerini somuren babasinin da buyuk payi vardir. herkesten daha yetenekli oldugu icin, diger muzisyenler tarafindan pek sevilmemis, omrunun buyuk bolumunu iyi maasli bir is arayarak gecirmistir. disiplinden uzak bir sekilde buyuyen mozart’in elindeki para da su gibi akip gitmistir.
mozart’in muziginde mukemmel bir denge, berraklik ve duygusal yogunluk vardir. ozellikle sonatlarinda baska hicbir bestecinin eserlerinde bulunmayan duzeyde tema bollugu gorulur.
mozart essiz yetenegiyle butun muzik formlarinda eserler verdi. 41 senfonisi, 27 piyano, 5 keman, 2 flut, 4 korno, 1 klarinet koncertosu, 20 piyano sonati vardir. buna karsin mozart’in en basarili eserleri operalaridir. canli opera kisileri olusturmakta basarisini ise ondan sonra yalnizca verdi yakalayabilmistir.
muzikte cok erken bir gelisme gostererek 3 yasinda piyano calmaya ve 5 yasinda beste yapmaya basladi. ablasi maria anna da (1751–1829) basarili bir yorumcuydu. leopold yetenekli cocuklarini avrupa’ya tanitmaya karar verdi. ilk olarak 1762’de munih ve viyana’ya gittiler. mozart bu tarihte ciddi bir egitim almamasina karsin keman calmaya da baslamisti. 1763’ten 1766’ya degin suren ilk uzun turnede munih, augsburg, frankfurt, cologne, bruksel, paris ve londra’ya gittiler. paris’te versailles sarayi’nda 15. louis ve londra’da iii. george tarafindan kabul edildiler. mozart londra’da j.c bach, abel ve manzuoli ile calisma imkâni buldu. hollanda ve avusturya ziyaretlerinin ardindan, mozart ailesi 1766’da salzburg’a geri dondu. 1767’de ikinci kez viyana’ya gitti. 1769’a degin bastien und bastienne ve la finita semplice adli iki opera besteledi. 1769’da, babasi mozart’i italya’ya goturdu. artik mozart’in dehasi herkes tarafindan kabul ediliyordu. martini, nardini ve jomelli ile calisma imkani buldu. allegri’nin miserere adli eserini ilk kez dinledikten sonra eksiksiz olarak yazmasi italya’da mozart’a olan hayranligi daha da artirdi. aralik 1770’te mitiridate, re di ponto operasi milano’da gosterildi ve buyuk basari kazandi.
1777’de babasinin sagligi el vermedigi icin, mozart turnelerine annesi ile devam etti. munih, augsburg ve mannheim’in ardindan 1778’te paris’e geldiler. annesi ayni yilin temmuz ayinda oldu. paris o donemde piccini ile gluck arasindaki cekismeye odaklanmis oldugu icin, mozart’a fazla ilgi gosterilmedi.
mannheim’da bulundugu sirada 18 yasindaki aloysia weber’e asik oldu. aloysia ile italya’ya gitmek istedi; ancak reddedildi. morali bozuk ve sinirli bir sekilde salzburg’a donen mozart artik keman calmayacagini, sadece klavyeli enstrumanlar ve aryalar uzerinde calisacagini soyler; ancak sinfonia concertante isimli keman ve viyola icin koncertoyu besteler.
1781 yilinda salzburg baspiskoposu’nun oyunlari sonucu gorevden alinir. buna cok sinirlenen mozart, hakarete ugradigini ve intikamini alacagini soyler; ama boyle bir durum olmaz. viyana’ya yerlesen mozart bu kez weber ailesinin ortanca kizi constanze’ye asik olur ve evlenir. weber ailesi bohem tarzi yasamaktadir. constanze de ayni mozart gibi elinde para tutmayi beceremez. yine de bu evlilik mozart’i babasinin baskisindan kurtardigi icin iyi olmustur. evliliginin ardindan mozart verimli bir doneme girer. her turde saheser eserler verir. le nozze di figaro (1786), don giovanni(1787) ve cosi fan tutte (1790) operalarini besteler. bu donemde iyi gelir elde etmesine ragmen parayi elinde tutmayi bilemez. 9 yilda 11 kez ev degistirir. ayrica mason olur. muziginin en guzel orneklerinden biri olan the magic flute operasini besteler.
mozart omrunun son donemlerinde yine sikintili gunler geciriyordu. requiem uzerinde calistigi siralarda bobrek yetmezliginden 5 aralik 1791’de oldu. mezarinin uzerine herhangi bir yazi yazilmadigi icin tam olarak nereye gomulu oldugu bilinmemektedir. requiem ise, ogrencisi franz xavier sussmayr tarafindan tamamlandi.
mozart cok kucuk yaslardan itibaren saraylarda konserler vermis, normal bir cocukluk yasayamamistir. muzikte cok erken olgunluga ulasmasina karsin diger konular goz onune alindiginda cocuk kalmistir. bunda yeteneklerini somuren babasinin da buyuk payi vardir. herkesten daha yetenekli oldugu icin, diger muzisyenler tarafindan pek sevilmemis, omrunun buyuk bolumunu iyi maasli bir is arayarak gecirmistir. disiplinden uzak bir sekilde buyuyen mozart’in elindeki para da su gibi akip gitmistir.
mozart’in muziginde mukemmel bir denge, berraklik ve duygusal yogunluk vardir. ozellikle sonatlarinda baska hicbir bestecinin eserlerinde bulunmayan duzeyde tema bollugu gorulur.
mozart essiz yetenegiyle butun muzik formlarinda eserler verdi. 41 senfonisi, 27 piyano, 5 keman, 2 flut, 4 korno, 1 klarinet koncertosu, 20 piyano sonati vardir. buna karsin mozart’in en basarili eserleri operalaridir. canli opera kisileri olusturmakta basarisini ise ondan sonra yalnizca verdi yakalayabilmistir.
klasik muzigin harika cocugudur. muzik tarihinde "viyana klasikleri" adi verilen akimin onculerindendir. sanatci olmak icin cilgin olmak lazimdir. mozart cilgin olmasaydi, o muhtesem eserlerini yaratabilir miydi? bence yaratamazdi...
kendisini ve parasini cok cabuk tuketmistir.eserleri,gercektende muhtesemdir.
klasik müziğin altın halkasıdır...
alaylı bir muzisyendir kendisi.
doğuştan yetenekli ve üretken bir müzisyendi. 37 yaşında ölmesine rağmen üretkenliğinden dolayı pek çok eser bırakmıştır geride. mezarının nerede olduğu bilinmektedir.
bilimadamları saç telini inceliyor. dna sına bakıp ölüm sebebini, piyanodaki kabiliyetinin sırrını çözmeye çalışıyorlar. belki klonlarlar...
müziğinin iyileştirici etkisi varmış.
(bkz: ben bugün bunu gördüm)
(bkz: ben bugün bunu gördüm)
(bkz: mozart likörü)
tam adi johannes chrysostomus wolfgangus theophilus mozart olan gunumuzde muzigin dehasi olarak kabul edilen ustun kisilik
dunya uzerinde yasamıs ses dehası olarak anılır.gunumuz de kendisine ait bazı eserlerin nasıl icra edilecegi hala bilinememektedir.mozart icin,tanrının kulak verdigi ama sagır bıraktıgı insan olarak denilir.ayrıca bazı eserlerinin ritimi insan beynının titresimi,dalga yayımı ile aynı oldugu bulunmustur.nikola tesla ile aynı kaderi yasamıstır.
(bkz: nikola tesla).
(bkz: nikola tesla).
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?