rus internet sitesi yandex ve bbc’nin ortak düzenlediği bir sohbet organizasyonunda 7300 kişinin "cthulhu ne zaman rlyeh’deki uykusundan uyanacak?" sorusunu yönelttiği rusya devlet başkanı.
(ne cevap vermiş çok merak ediyorum.)
vladimir putin
yakın zamanda sscb’nin 1937 yılında yaptığı "büyük temizlik"ten dolayı rusya’nın kendisini suçlu hissetmesi gerekmediğini dile getirmiş kişidir.
haberin tamamı:
’hiroşima dururken stalin ak kaşık sayılır’
ülkesinin sovyet dönemindeki süper güç statüsünü geri kazanmaya çalışan ve abd’nin doğu avrupa’ya konuşlandırmayı planladığı füze savunma sistemi nedeniyle batı’ya karşı tutumunu giderek sertleştiren rusya devlet başkanı vladimir putin, yine açtı ağzını yumdu gözünü. putin, sovyet döneminin ’demir yumruklu’ lideri josef stalin’in yürüttüğü siyasal temizlik kampanyası konusunda rusya’nın kendisini suçlu hissetmemesi gerektiğini savunarak, tarihlerinde daha korkunç sayfalara sahip ülkeler olduğunu söyledi. putin bu sayfalara örnek olarak hiroşima, vietnam ve nazi toplama kamplarını gösterdi.
eski sscb’de 1937 yılında gerçekleştirilen ve milyonlarca kişinin siyasal nedenlerle öldürüldüğü, hapsedildiği veya sürgüne gönderildiği "büyük temizlik"in bu yıl 70. yıldönümü olduğunu hatırlatan putin, "tarihimizde kötü sayfalar var ama başkalarının daha kötü sayfaları var" dedi. putin, öğretmenlere hitaben yaptığı ve televizyondan yayınlanan konuşmasında, "tarihimizdeki bu kötü dönemleri daima anımsamalıyız ancak hiç kimse rusya’nın bu nedenle kendisini suçlu hissetmesi gerektiğini söyleme hakkına sahip değil" diye konuştu. abd’nin 2. dünya savaşı sonunda japonya’ya atom bombası atmasının, stalin dönemindeki ihlallerden çok daha kötü olduğunu savunan putin, abd’nin vietnam’da yaptıklarına da değindi. putin, "biz, sivil nüfusa karşı nükleer silah kullanmadık. binlerce kilometrelik mesafeye kimyasallar püsloirtmedik veya laiçük bir ülkeye, tüm 2. dünya savaşı boyunca atılan bombaların 7 katını atmadık. bu ve başka, örneğin nazizm gibi, kara sayfalarımız yok" dedi. abd başkanı george w. bush, 1 hafta önce washington’da, sovyet döneminin kurbanlarına adanmış bir anıtın açılışını yapmış ve düzenlenen törende, geçmişteki komünist yönetimleri, bugünkü terör gruplarıyla bir tutmuştu.
kaynak: birgün gazetesi
haberin tamamı:
’hiroşima dururken stalin ak kaşık sayılır’
ülkesinin sovyet dönemindeki süper güç statüsünü geri kazanmaya çalışan ve abd’nin doğu avrupa’ya konuşlandırmayı planladığı füze savunma sistemi nedeniyle batı’ya karşı tutumunu giderek sertleştiren rusya devlet başkanı vladimir putin, yine açtı ağzını yumdu gözünü. putin, sovyet döneminin ’demir yumruklu’ lideri josef stalin’in yürüttüğü siyasal temizlik kampanyası konusunda rusya’nın kendisini suçlu hissetmemesi gerektiğini savunarak, tarihlerinde daha korkunç sayfalara sahip ülkeler olduğunu söyledi. putin bu sayfalara örnek olarak hiroşima, vietnam ve nazi toplama kamplarını gösterdi.
eski sscb’de 1937 yılında gerçekleştirilen ve milyonlarca kişinin siyasal nedenlerle öldürüldüğü, hapsedildiği veya sürgüne gönderildiği "büyük temizlik"in bu yıl 70. yıldönümü olduğunu hatırlatan putin, "tarihimizde kötü sayfalar var ama başkalarının daha kötü sayfaları var" dedi. putin, öğretmenlere hitaben yaptığı ve televizyondan yayınlanan konuşmasında, "tarihimizdeki bu kötü dönemleri daima anımsamalıyız ancak hiç kimse rusya’nın bu nedenle kendisini suçlu hissetmesi gerektiğini söyleme hakkına sahip değil" diye konuştu. abd’nin 2. dünya savaşı sonunda japonya’ya atom bombası atmasının, stalin dönemindeki ihlallerden çok daha kötü olduğunu savunan putin, abd’nin vietnam’da yaptıklarına da değindi. putin, "biz, sivil nüfusa karşı nükleer silah kullanmadık. binlerce kilometrelik mesafeye kimyasallar püsloirtmedik veya laiçük bir ülkeye, tüm 2. dünya savaşı boyunca atılan bombaların 7 katını atmadık. bu ve başka, örneğin nazizm gibi, kara sayfalarımız yok" dedi. abd başkanı george w. bush, 1 hafta önce washington’da, sovyet döneminin kurbanlarına adanmış bir anıtın açılışını yapmış ve düzenlenen törende, geçmişteki komünist yönetimleri, bugünkü terör gruplarıyla bir tutmuştu.
kaynak: birgün gazetesi
gaylerin seks sembolü olabilmiş kişi.
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/7140847.asp?gid=200&a=118934
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/7140847.asp?gid=200&a=118934
rusyanın atatürkü dersek abartmış olmayız. (her kim lenin ve stalin kadar katliam yapsa zaten büyük lider olurdu)
bir araba tamircisinin "abdli politikacılar doğal kaynaklarımızı onlarla paylaşmamızın adaletsiz olduğuna dair görüşleri var" şeklindeki sözlerine "ülkemizle ilgili zevk veren ancak asla gerçekleşmeyecek erotik fantezileri var. ancak biz irak değiliz" diyebilecek cesarete sahip insandır.
onu bush ile kıyaslamak, clinton ile monicayı kıyaslamak gibidir. odada yalnızken ikisininde yeri bellidir.
bir araba tamircisinin "abdli politikacılar doğal kaynaklarımızı onlarla paylaşmamızın adaletsiz olduğuna dair görüşleri var" şeklindeki sözlerine "ülkemizle ilgili zevk veren ancak asla gerçekleşmeyecek erotik fantezileri var. ancak biz irak değiliz" diyebilecek cesarete sahip insandır.
onu bush ile kıyaslamak, clinton ile monicayı kıyaslamak gibidir. odada yalnızken ikisininde yeri bellidir.
güçlü ve karizmatik bir liderdir. ancak yine de temeldeki zenginliğe rağmen sokaklarda cepteki 100 doların bir cinayet sebebi oluşu problemini çözemediği için problemin bir parçasıdır. sıcak denizlere inme konusundaki fantazileri hakkında hiçbir fikrim olmasa da gördüğüm anda zihnimde uyanan ilk canlı vampirdir.
yeni nesil bir diktatördür. hakkında karanlıkta kalmış bir çok soru vardır ki kazara zehirlenmiş! olan eski ajanlar bu soruların cevabıdır. lakin sıcak bir yuva bulmak umudu ile evlerine sığınmış olan fareleri dahi yemek zorunda kalan bir halkı kısmen de olsa müreffeh bir seviyeye getirdiğini, "dizlerinin üzerindeki bir ülkeyi ayağa kaldırdığı", ülkesini ne derece sevdiği de su götürmez bir gerçektir. lakin yine de bunlar diktatör olduğu gerçeğini değiştirmemiştir.
soguk sava$ sonrası halkına açıklık hakkı vermi$ olan sovyetler birliginindagılmasından sonra hızla dü$ü$e gectikten sonra ba$a gelen devlet adamıdır kendisi. ekonomik buhranla kıtlıktan ölen insanların oldugu, amerikanın kara basan gibi kafalarına çöktügü zamanlarda kurtarıcı olarak görülmü$ $ahsiyettir kendisi.
ülkenin ekonomisi yükseli$e gecer, soguk sava$ bitimi periyodunda karaborsadan zengin olan insanları soyup sogana çevirmi$tir, cücük etmi$tir. iyi de etmi$tir o a ayrıdır.
ancak soguk ülkenin buz gibi olan devlet adamı putin de seleflerinden farklı degildir sagolsun.
bu rusların da cektigi nedir karde$im.
ülkenin ekonomisi yükseli$e gecer, soguk sava$ bitimi periyodunda karaborsadan zengin olan insanları soyup sogana çevirmi$tir, cücük etmi$tir. iyi de etmi$tir o a ayrıdır.
ancak soguk ülkenin buz gibi olan devlet adamı putin de seleflerinden farklı degildir sagolsun.
bu rusların da cektigi nedir karde$im.
son olarak avrupanın kosovanın bağımsızlıgını desteklemesine kızarak yıllardır kuzey kıbrıs türk cumhuriyetinin bağımsızlıgını kabul etmeyen ve tanımayan avrupanın kosovanın bağımsızlıgını desteklemesine ve bu kadar alakadar olmasına şaşıyorum...gidin ilk önce kuzey kıbrısı tanıyın dedi..
gecen yaz bir arkadasımın yanımızdaki rus hatunla ortak bir muhabbet acmak için buldugu dahiyane konu baslıgı.
bugun ba$kanliginin son gununu ya$ayan rus devlet adami.
devlet başkanlığının bitimine müteakip başbakan olarak bir şekilde yine görevde kalması, ve kendi yerine devlet başkanı seçilmesi olası halefinin arkasında gizliden gizliye yine devlet başkanlığı görevini ifa etmesi kuvvetle muhtemel olan bireydir. beki de açık açık yapar bu işleri bilemiyorum.
putin’in rusya’yı 8 yılda nereden nereye getirdiğini görmek için boris yeltsin’in televizyon konuşmasıyla istifasını açıkladığı 31 aralık 1999 gecesine dönmek gerekiyor. dünyanın "milenyum"u, yeni bin yıla girişi coşkuyla kutladığı o gece, rus halkının yarıdan fazlası açtı.
çünkü ülkenin tüm kaynakları yağmalanmış, kapanın elinde kalmıştı. en az 150 milyar dolar yurt dışına kaçırılmıştı.
çünkü bu yağmanın ve boyutları tarif bile edilemeyecek yolsuzluğun tetiklediği 1998 ekonomik krizinde, rusya’nın gayrisafi milli hasılası yüzde 75 düşmüştü.
çünkü yüzde 90’larda dolaşan enflasyon (bir ara yüzde 2500’lere kadar çıktı!) halkın tüm birikimini sıfırlamıştı.
çünkü devlet çalışanlara da, emeklilere de maaş ödeyemiyordu. aç askerler tarlalardan patates çalıyorlardı. kızıl meydan ekmek parasına madalyasını, yani şeferini satan gaziler ve çocuğuna yiyecek alabilmek için bedenini yani onurunu satan kadınlarla doluydu.
çünkü çocukların yüzde 40’ı açlık sınırının altında yaşıyor, bir milyonu aşkın çocuk sokakta yatıp kalkıyordu.
ve o tarihten sadece 10 yıl önce dünyanın iki büyük super gücünden biri olan rusya’nın 179 milyar dolar borcuna karşılık kasasında sadece 8.5 milyar dolar vardı. ve alkolik başkan yeltsin gecegündüz körkütüktü. ve rusya "avrupa’nın hasta adamı" diye tanımlanıyordu.
rusya nereden nereye geldi
8 yıl sonra bugün ise tablo şöyle:
yeltsin döneminde yağmalanan kaynaklar ve tesisler devlete geri döndü.
rusya 8 yılın 8’inde de büyüdü. ortalama yüzde 6. enflasyon yüzde 10’a çekildi.
gayri safi milli hasıla 1.1 trilyon doları, döviz rezervleri 550 milyar doları aştı.
maaşlar düzenli olarak ödeniyor. ödenmekle kalmıyor, her yıl enflasyonun üstünde zam yapılıyor. böylece halkın satın alma gücü putin döneminde 3 kat arttı.
yalnızca yeltsin’in değil, sovyetler birliği’nin borcunun da büyük bölümü ödendi.
8 yıl önce kızıl meydan’da madalyalarını ve bedenlerini satanlar bugün türkiye’de, fransa’da tatil yapıyor.
askerlerinin "milenyum" gecesi tarlalardan topladıkları patatesleri haşlayarak karınlarını doyuran rus ordusunun nereye geldiğini merak edenler ise 9 mayıs’ta kızıl meydan’da yapılacak büyük şovu iyi izlesinler: "zafer günü", yani sovyetler birliği’nin nazi almanyası’na karşı kazandığı zaferin 63’üncü yıldönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlenecek törende yeni nükleer füzeler, tanklar, zırhlı araçlar, mig-29’lar ve de pırıl pırıl üniformalarıyla binlerce asker geçecek. 18 yıl aradan sonra.
*erdal şafak’ın 7 mayıs tarihli yazısı’ndan...
çünkü ülkenin tüm kaynakları yağmalanmış, kapanın elinde kalmıştı. en az 150 milyar dolar yurt dışına kaçırılmıştı.
çünkü bu yağmanın ve boyutları tarif bile edilemeyecek yolsuzluğun tetiklediği 1998 ekonomik krizinde, rusya’nın gayrisafi milli hasılası yüzde 75 düşmüştü.
çünkü yüzde 90’larda dolaşan enflasyon (bir ara yüzde 2500’lere kadar çıktı!) halkın tüm birikimini sıfırlamıştı.
çünkü devlet çalışanlara da, emeklilere de maaş ödeyemiyordu. aç askerler tarlalardan patates çalıyorlardı. kızıl meydan ekmek parasına madalyasını, yani şeferini satan gaziler ve çocuğuna yiyecek alabilmek için bedenini yani onurunu satan kadınlarla doluydu.
çünkü çocukların yüzde 40’ı açlık sınırının altında yaşıyor, bir milyonu aşkın çocuk sokakta yatıp kalkıyordu.
ve o tarihten sadece 10 yıl önce dünyanın iki büyük super gücünden biri olan rusya’nın 179 milyar dolar borcuna karşılık kasasında sadece 8.5 milyar dolar vardı. ve alkolik başkan yeltsin gecegündüz körkütüktü. ve rusya "avrupa’nın hasta adamı" diye tanımlanıyordu.
rusya nereden nereye geldi
8 yıl sonra bugün ise tablo şöyle:
yeltsin döneminde yağmalanan kaynaklar ve tesisler devlete geri döndü.
rusya 8 yılın 8’inde de büyüdü. ortalama yüzde 6. enflasyon yüzde 10’a çekildi.
gayri safi milli hasıla 1.1 trilyon doları, döviz rezervleri 550 milyar doları aştı.
maaşlar düzenli olarak ödeniyor. ödenmekle kalmıyor, her yıl enflasyonun üstünde zam yapılıyor. böylece halkın satın alma gücü putin döneminde 3 kat arttı.
yalnızca yeltsin’in değil, sovyetler birliği’nin borcunun da büyük bölümü ödendi.
8 yıl önce kızıl meydan’da madalyalarını ve bedenlerini satanlar bugün türkiye’de, fransa’da tatil yapıyor.
askerlerinin "milenyum" gecesi tarlalardan topladıkları patatesleri haşlayarak karınlarını doyuran rus ordusunun nereye geldiğini merak edenler ise 9 mayıs’ta kızıl meydan’da yapılacak büyük şovu iyi izlesinler: "zafer günü", yani sovyetler birliği’nin nazi almanyası’na karşı kazandığı zaferin 63’üncü yıldönümü kutlamaları çerçevesinde düzenlenecek törende yeni nükleer füzeler, tanklar, zırhlı araçlar, mig-29’lar ve de pırıl pırıl üniformalarıyla binlerce asker geçecek. 18 yıl aradan sonra.
*erdal şafak’ın 7 mayıs tarihli yazısı’ndan...
şerefsiz bir tipi olmasına rağmen çok karizmatik buluyorum bu adamı. ama şu entry yi -#641732- okuduktan sonra vazgeçtim.
ne yapsa olay oluyor.
yok baykal golune denizalti ile dalmi$, yok kaplani eli ile beslemi$, yok ata binmi$, yok kicini yikamadan tuvaletten cikmi$. adim atsa olay, ne i$tir anlamadim. bugun de turkiyeye geliyormu$, bir suru anla$ma imzalanacakmi$, ozellikle nukleer santral ile enerji konusunu goru$ecekmi$ ba$bakanla.
yok baykal golune denizalti ile dalmi$, yok kaplani eli ile beslemi$, yok ata binmi$, yok kicini yikamadan tuvaletten cikmi$. adim atsa olay, ne i$tir anlamadim. bugun de turkiyeye geliyormu$, bir suru anla$ma imzalanacakmi$, ozellikle nukleer santral ile enerji konusunu goru$ecekmi$ ba$bakanla.
su an ankara topraklarinda, gelis gayesi ise nukleer anlasma.
bm nin libya ya askeri operasyon düzenlemesini tipki kaddafi gibi kendisi de hacli seferine benzetmi$. e sen de onay vermi$tin ama hava sahasinin yasaklanmasina hafiz?
4 mart 2012 rusya da devlet başkanı seçimi sonucunda ipi yine gogusleyecegine kesin gozu ile bakilan ki$i.
4 mart 2012 rusya da devlet başkanı seçimi sonucunda %64 luk bir oyla rusyanin yeni devlet ba$kani oldu kendisi.
yine yeniden devlet başkanı seçilince ağlamıştır.
bugun istanbula geldi kendisi. ba$bakanla dolmabahce sarayinda goru$ecek. bu sebeple istanbul yollari malum yine felc. goru$mede en onemli konular enerji, suriye ve turkiyenin natodan patriot fuzeleri talep etmesi olacak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?