ufacık şeylere bile sinir olabilmek, durduk yere kavga etmek,beklemek beklemek ,teknolojiyle akraba olmak....
uzaktaki sevgili
sabah 6 da kalkacağını bildiğin halde gece 4lere kadar telefonda konuşmak. ondan önce uyanacağını bildiğin halde onu uyutana kadar telefonu kapatmamak. sabah onun sesiyle uyanmak. ve ansızın duyulan o, o gün ilk söylediği kelimeyi duymanın tarifsiz huzuru..günaydın. sonra saatlerce uyumayı istemek onun sesiyle, hiç olmazsa sesiyle. ve beklemek.. günlerce, haftalarca, aylarca.. sadece bir saatliğine onun yüzünü görebilmek için aşılan yüzlerce kilometre.. her sabah yürürken onunla yürüyüşlerinin aklına gelmesi, ayaklarının güçsüzleşmesi.. sonra fotoğraflar, anılar..bıraktığı eşyalar, ufak tefek bir kaç şey..onun gibi kokan. rüzgarın ansızın esip onun kokusunu yüzünüze savurması, sonra size nispet aynı hızla uzaklaşması, boş kalan elleriniz. sonra daha büyük bir boşluk. çevreniz. her şey. bomboş ve anlamsız. oysa ağaçlar ne kadar güzel ne kadar ılıktı güneş, onunla yürürken. ne kadar sıcaktı kalbiniz ona sarılırken. insan kendini şair gibi hisseder bazen, neler gelir de içinden..söyleyemezsin.. konuşsan tutamayacaksındır çünkü gözyaşlarını. kimse bilmez neye ağladığını. kimsenin onun yerini tutamayacağı gibi..çaresiz. özlersin. kıskanırsın, delicesine. şimdi nerede? ne yapıyor? "o da beni düşünüyor mu" diye değil de, "o beni nasıl düşünüyor" diye sorarsın.. en meşgul anlarında bile elin hep telefondadır..en önemli derslerde dersi dinlemeyi bırakıp ona kaçarsın, hiç olmazsa bir mesaj yazarsın, sadece hissetiklerini..hem onu, hem kendini ağlatmaya yetecek kadar büyük olan özleminin acısını.. sonra hep aklındadır..ondan söz etmeye, onu düşünmeye başladın mı kendini durduramazsın..şimdiki gibi.. oysa daha ne çok şey vardı yazacak. ne çok şey var daha yaşanacak.. ne çok şey...
(bkz: simdi uzaklardasin)
çok farklı şeyler öğreten ve yaşatan, her zaman heyecanlı, görüşüldüğünde her dakikanın bir saat geçmesi için yalvarılmasına rağmen daha kısa sürmesi, elinden geldiğince uyanık kalıp onu görme isteğini barındıran muhteşem bir şey.
paranoya sebebidir ,gelsin artık denilesidir.
bir de uzakta oldugu ıcın bır turlu sevgılı olamayani vardır kı can yakar..
(bkz: yalnızlıgım sana emanet)
(bkz: yalnızlıgım sana emanet)
yüregi bir olan, karsilarina ne kadar sorun ciksa da, ne kadar aylarca görüsememis olsalar da aslolan güvenin, sevginin, sayginin, tutkunun ve anlayisin abidesi olan iliskinin aktörleridir.
hollanda da olabilir mesela
eskimeyendir.
aldatmanın en kolay olduğu sevgili türlerindendir.
aldatma veya aldatılma potansiyeli yüksek olan sevgilidir.
kiskancliktan ve kavusamamaktan mutevellit yipranan ve yipratan sevgilidir.bir mesajla kirmak,kirilmak,gemileri yakmaya musait duruma gelmek mumkundur uzaktaki sevdicekle.saglam sinir ve sabir gerektirir.insan bazen deger mi acaba diye dusunmekten kendini alamaz,ama her seye ragmen duyulacak bi guzel cumle icin her sey degerdir,tamamdir.
uzakta olmak demek sadece mesafe olarak uzakta olmak demek değildir, bazen yanıbaşınızdadır sevgili ama düsünce olarak, duygu olarak binlerce mil uzaktadır sizden...
hep onu yaninizda tasiyormussunuz gibi gelir, kalpleriniz hep birmis gibi. her an yaninda olsaydiniz yapacaklarinizi duslersiniz. cevrenizdeki sevgilileri gorunce onu daha da cok ozlersiniz...
yanıbaşımdayken ulaşamadığımdır...
bir yil yakinlik haric herseyin beraber yasanip, dönülmesine yakin giden, bagir yakan, uyku kaciran, özlenilen, kaybedilmis olan kisidir.
işte bu yüzden sevgili..
bi filmden :"sevgilin alan kodu içinde değilse aldatma sayılmaz.."alan kodu dışındaki sevgili..
uzaktaki sevgili keşke hep uzakta kalsa.
bir süre uzakta kalıyor sonra hiç kalmıyor.
bir süre uzakta kalıyor sonra hiç kalmıyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?