ülker yerine eti urunleri almak

necip fazil yerine nazim hikmet siirleri okumak,
mitoloji yerine divan edebiyati okumak
gibi bir ortacag mantalitesidir.kaliteli bulunan her sey kullanilmali, bunlardan yararlanilmalidir.
edit:o halde nutella yerine de sarelle tercih edilmeli almanya’dan yasananlardan sonra.

ya dışındasındır çemberin,yada içinde yer alacaksın..
markaları savunma durumuna gelecek kadar bölücü hareket içinde olabilcek insanların yapacağı eylemdir.onlar kaka bunlar kötü şunlar çirkin de ..ötekisi sütten çıkmış ak kaşık mı peki?..
eğer devir tüketim devri ve belli markalar yeterli kalite ve hijyeni sunuyorsa mecbur birini seçmek zorundayız..ama bunlar hakkında ayrım yapıp bir de bunu toplumsal platformlara taşıyorsak,işte bunun adına bölücülük derler..sağ sol ve türban kavgasından hiç bir farkı yoktur.ne masumiyet nede ciddiyet açısından..bu yüzdendir ki..sevelim sevilelim.. kötüler kötü kalsın..biz iyilerin kıymetini bilelim..

ülker, yeşil sermayeye hizmet eden markalaşmış emperyalizmden başka bir şey değildir. eti’nin de ondan kalır yanı olmadığı bilinen bir şey. o da yeşil sermaye yerine mason localarına hizmet etmektedir. mümkünse ikisi birden tercih edilmemeli.

bir de bunlarin etide domuz yagi var deyip ulker urunu alan cesitleri vardir.

bence iki firma da damak tadina hitap etmiyor.nestle’den sasmamak lazim...

(bkz: dan kek)

(bkz: top kek)

(bkz: ekmek bulamazlarsa pasta yesinler)

evime giderken sectigim sokaktaki bakkalda ulker urunleri bulunmadigindan benim de bazen zorunlu olarak icinde bulundugum durumdur..komiktir..

yesil sermaye paranoyasinin doruk noktasidir. oysa hepimiz bilmekteyiz ki paranin dini yoktur.

ulker urunlerini alanlarin bu odedikleri paranin yesil sermayeye gittigini dusunerek eti urunlerini alarak yaptiklari protesto bicimi.