(bkz: siki tutmak)
tutunamamak
insanların işine, ailesine, dostlarına, sevgilisine kısacası eline geçen herhangi bir şeye tutunarak yaşadığı hayatı; bazen tutunmayı reddederek, bazen tutunacak bir yer bulamayarak sonuçta boşluğa düşerek yaşamaktır.
bazen tutunuşlarına kıskanarak bakmakla birlikte; genel olarak komik bulurum. "ne için" sorusunu kendime yıllardır sormama rağmen, bir cevap alamadım. hal böyle olunca insanların en iyiyi yakalamak için çabalaması, bana komik geliyor. tutunanlar olarak çoğunluk olan bu grubun karşısında, biz azınlık oluyoruz. hiçbir tutunamayan da gidip diğer bir tutunamayana, tutunmak istemiyor.
herkesin kendi dışında güvenebileceği, sığınabileceği birine ihtiyaç duyduğu zamanlar oluyor. aciziyetimiz de burada başlıyor. ömrüm boyunca birine ihtiyaç duymamak için kendimle savaştım. genelde hep yenik düştüm. yinede bu baştan bitik savaşı kendi içimde hep devam ettiririm. tek amacım tutunamayan mertebesinden çıkıp, tutunmayan mertebesine yükselmek. bundan sebep insanları amaç olarak değil, araç olarak görüyorum. bir insanı amaç olarak gördüğüm an ise, onu bir daha görmemek için elimden geleni yapıyorum. her yeni hayal kırıklığını sevinçle karşılıyorum. onların sayesinde olmak istediğim kişi olacağım, biliyorum. güçlü olmak için yalnız olmak gerekiyor belki de.
sigmund freud'dan bir alıntı;
"güç ve güveni hep dışımda aradım. ama bunlar insanın içinden gelir. ve her zaman oradadırlar. özgüvenmek, özüne güvenmek. bunlar insanı egoist yapmadığı sürece bir insanda bulunması gerek önemli unsurlardır.her şey bizim elimizde, bu her zaman böyleydi. neyi nasıl düşünmek istiyorsak öyle düşündük, ne kadar duymak istiyorsak o kadar duyduk, ne kadar görmek istediysek o kadar gördük. bize göre bardak ya dolu ya da boş olmalıydı. hiçbir şeyi olduğu gibi kabul edemedik, kabullenemedik. anlatıldığı kadarını anlamadık ama buna rağmen her seferinde üzüldük, bedbaht olduk. işte bunun sebebi güvensizlikti çünkü eğer kendimize ve gücümüze inansaydık her şeyi anlatıldığı kadar anlar, gösterildiği kadar görürdük."
bazen tutunuşlarına kıskanarak bakmakla birlikte; genel olarak komik bulurum. "ne için" sorusunu kendime yıllardır sormama rağmen, bir cevap alamadım. hal böyle olunca insanların en iyiyi yakalamak için çabalaması, bana komik geliyor. tutunanlar olarak çoğunluk olan bu grubun karşısında, biz azınlık oluyoruz. hiçbir tutunamayan da gidip diğer bir tutunamayana, tutunmak istemiyor.
herkesin kendi dışında güvenebileceği, sığınabileceği birine ihtiyaç duyduğu zamanlar oluyor. aciziyetimiz de burada başlıyor. ömrüm boyunca birine ihtiyaç duymamak için kendimle savaştım. genelde hep yenik düştüm. yinede bu baştan bitik savaşı kendi içimde hep devam ettiririm. tek amacım tutunamayan mertebesinden çıkıp, tutunmayan mertebesine yükselmek. bundan sebep insanları amaç olarak değil, araç olarak görüyorum. bir insanı amaç olarak gördüğüm an ise, onu bir daha görmemek için elimden geleni yapıyorum. her yeni hayal kırıklığını sevinçle karşılıyorum. onların sayesinde olmak istediğim kişi olacağım, biliyorum. güçlü olmak için yalnız olmak gerekiyor belki de.
sigmund freud'dan bir alıntı;
"güç ve güveni hep dışımda aradım. ama bunlar insanın içinden gelir. ve her zaman oradadırlar. özgüvenmek, özüne güvenmek. bunlar insanı egoist yapmadığı sürece bir insanda bulunması gerek önemli unsurlardır.her şey bizim elimizde, bu her zaman böyleydi. neyi nasıl düşünmek istiyorsak öyle düşündük, ne kadar duymak istiyorsak o kadar duyduk, ne kadar görmek istediysek o kadar gördük. bize göre bardak ya dolu ya da boş olmalıydı. hiçbir şeyi olduğu gibi kabul edemedik, kabullenemedik. anlatıldığı kadarını anlamadık ama buna rağmen her seferinde üzüldük, bedbaht olduk. işte bunun sebebi güvensizlikti çünkü eğer kendimize ve gücümüze inansaydık her şeyi anlatıldığı kadar anlar, gösterildiği kadar görürdük."
tutunduğun yeri beğenmemek
tutunulacak dalların kırılması sonucu boşta kalma durumu.
oğuz atayın romanındaki tiplerin yaptığını düşündüğüm şey.(bkz: şey).okumadım ama bence öyledir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?