türkiye nin ermenistan a 12 puan vermesi

(bkz: foolish casanova)

(bkz: ermenistana verilen 12 puanla avrupaya şirin görünmek.)
(bkz: karaktersiz dış politika)
(bkz: kişiliksiz jüri)

genel de turkiye’nin yaptigi bir sark kurnazligi diyebiliriz bunun icin gecen senelerdede yunanistan ile aramiz kotuyken yunanistan a 12 puan vermistik,yani turkiye hala bunu bir siyasi olgu olarak gormekte,cok onemli bu is ya ermenistan a 12 yi verelim tamamdir artik butun dunya anlar bizim soykirim yapmadigimizi diye dusunmektedirler zannimca.

(bkz: i fuck myself)

(bkz: alan razı veren razı size ne oluyor amına koyim)

tepkilerden sonra edit: think simple, azıcık da kurcalamayın her şeyi, olduğu gibi kabul ediverin işte, nolmuş 12 verdiysek, sonra niye kimse türkleri sevmiyor? sevmez tabi...

geçen sene ermenistan’a yüksek puan verilmesinin siyasi olmadigi kanaatindeydim açikçasi. çünkü sarkici çok kötü söylemis olmasina ragmen geçen sene anadolu esintilerini rahatlikla duymak mümkündü sarkida. ben begenmistim geçen sene...

ama bu seneki sarkida nesini begenip bu kadar puan verdiler hayret. hiiiiç siyasi degildi bana göre... olu mu öyle sey? aaa...

(bkz: yalakalıgın bu kadarı).

yazık. çok yazık. hem bu yarışmanın artık müzik dışı olduğunu, siyasi yönlere doğru kaydığını söylüyoruz, hem de aynı şeyleri düşünüyoruz. müttefik ülkeler birbirlerine çok puan veriyorlar da, bizim şarkımız çok güzel ama biz hiç kazanamıyoruz. zaten bizim şarkımız her sene birincilik değil mi. e fransa da türkiye’ye 12 puan vermedi mi? aynı şey değil mi? neden biz ermenista 12 puan vermeyelim. çünkü dediğiniz gibi yarışma siyasi bir yarışma değil mi? o halde bu yarışma bizim hakkımızdı, yediler hakkımızı, oy alamadık, siyasi bir yarışma demeyeceğiz.

müzik evrenseldir ve siyasal bir etkinlik değildir. kulağa hoş gelen kürt müziği de olsa, arap müziği de olsa, ermeni müziği de olsa dinlenmelidir. gerekirse sevilmelidir. puan verilmelidir.

boşuna söylenmemiş zamanında, kendine yaılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma diye.

(bkz: verenin de avradını)

son derece gereksiz bir eylemdir. sanmıyorum ki türkiye’den en çok oy ermenistan’a çıktı. belli ki önceden planlanmış. hele ki soykırım iddialarının ayyuka çıktığı şu günlerde. nitekim olaya avrupa’nın gözünden bakmak gerekiyor. ne oldu? adamların gözünde oluşan izlenim şu: mahallenin abisinin küçük çocuğu dövdükten sonra büyüklerin baskısıyla ondan özür dilemeye çalışması, şekerini ona vermesi. oysa biz kimseyi dövmedik. bütün suçlar üstüne atılan, üstüne bir de elinden şekeri alınan, istenmeyen çocuk olduk hep. bir çocuğa elli kere sen suçlusun, hata yaptın deyin, sonunda gelir özür diler. ama gelin görün ki kimse çocuk değil. ve biz kimseyi teselli etmeye çalışmıyoruz. bu kadar da sineye çekmeyin be, el insaf ya. yarın öbür gün de kars’ı ardahan’ı verelim. belki ikna olurlar. özrümüzü kabul ederler. öyle mi? doyacaklarını mı sanıyorsunuz? çok zekisiniz ya, yapımda ve yayında emeği geçen herkesi tek tek tebrik etmek istiyorum. helal olsun..