(bkz: da hindi şifresi)
tuncay şanlı
profesyonel olmak’la fenerbahçeli olmak kavramlarının ayırımını çok iyi yapamadığını düşündüğüm futbolcu.tabi ki bir takımın oyuncuları o takıma yürekten bağlanmalılar ve aşkla oynamalılar fakat tribünlerde bile olması istenmeyen küfürleşmelerin sahaya indirilmesi gibi bir hataya düşmüş ve günden güne sevmeyenlerini arttırmıştır.onun sevmeyeni arttıkça fenerbahçe camiası onu daha bir bağrına basacaktır fakat hayat nankörlüklerle doludur.bedelini sürekli konuşularak ödediği şu günlerde tuncay şanlı’nın bir fenerbahçeli olarak yakışır şekilde davranmasını dilerim şahsım adına.sizlere saldırmak değil,sizlere küfür etmek değil,oynadığınız futbolla karşılık vermek ve o takımın aynı zamanda yürekten taraftarı olduğunuzu sessiz sesinizle göstermek düşer.
sanırım takozlaşacak kadar fenerbahçe bünyesinde kaldı kendisi.inşallah başka bir takımda kendini aşar.fenerbahçede şans tanımıyorum bu gelişime çünkü.
sacina basina kirmizi yanaklarina bir sey demiycem.
ilk önce gitmeli hindistan a bir sene kondisyon calismalari esliginde meditasyon yapmali. bu sayede varolan ruh halini olumlu yönde düzeltebilir sanirim. cünkü inanilmaz tavirsiz, düzensiz, ekseri heyecanla kontrolünü kaybeden biri. bu kendi kendine yaptigi psikolojik baski altinda mac icerisinde zaten bir kismini ortaya koydugu yeteneginide sergilemekte zorlaniyor. hirsli. ama o bu zarar veriyor o na. yaptigi sert faulleri sanmiyorum ki rakibi sakatlamak adina yapiyor olsun. pozisyon icerisindeki pas, sut, secimleri topsuz alan oyunu genellikle yanlis. bazen kendi kalesine kosarak rakip takim oyuncularini calimlayabiliyor. istisnasiz atilan her pasi en iyi ihtimal bir metre önünde kontrol edebilen bir futbolcu iyi oyuncu degildir. tuncay futbol oynamasini bilmiyor ama seri ve güclü. fiziksel yetenekleri muazzam. birde genel futbol düzenine hakim oldugunda daha iyi bir oyuncu olacak.
kanimca fenerbahce den ayrilmasi onun icin en iyisi olacak. en büyük takim diye lanse edilip pohpohlanan fenerbahce nin bu özgüven pompasindan en kötü etkilenen futbolcularindan biri. biraz daha kendi halinde ve disiplinli bir takimda takim oyuncusu olursa eger potansiyeli cikacaktir ortaya.
bir baba hindi tezahuratinin sanirim benligi üzerinde pozitif yönde etkisi olmustur. olur olmaz sus diyen parmaklarini cevirip arka cebine sokar artik. sampiyonlugun gelicegi son macinda cikar golünü atar, maci kazanir, tüm stada sus isareti yaparsin. aksi halde soyunma odasinda döner tüm takim arkadaslarin sana sus isareti yapar.
ilk önce gitmeli hindistan a bir sene kondisyon calismalari esliginde meditasyon yapmali. bu sayede varolan ruh halini olumlu yönde düzeltebilir sanirim. cünkü inanilmaz tavirsiz, düzensiz, ekseri heyecanla kontrolünü kaybeden biri. bu kendi kendine yaptigi psikolojik baski altinda mac icerisinde zaten bir kismini ortaya koydugu yeteneginide sergilemekte zorlaniyor. hirsli. ama o bu zarar veriyor o na. yaptigi sert faulleri sanmiyorum ki rakibi sakatlamak adina yapiyor olsun. pozisyon icerisindeki pas, sut, secimleri topsuz alan oyunu genellikle yanlis. bazen kendi kalesine kosarak rakip takim oyuncularini calimlayabiliyor. istisnasiz atilan her pasi en iyi ihtimal bir metre önünde kontrol edebilen bir futbolcu iyi oyuncu degildir. tuncay futbol oynamasini bilmiyor ama seri ve güclü. fiziksel yetenekleri muazzam. birde genel futbol düzenine hakim oldugunda daha iyi bir oyuncu olacak.
kanimca fenerbahce den ayrilmasi onun icin en iyisi olacak. en büyük takim diye lanse edilip pohpohlanan fenerbahce nin bu özgüven pompasindan en kötü etkilenen futbolcularindan biri. biraz daha kendi halinde ve disiplinli bir takimda takim oyuncusu olursa eger potansiyeli cikacaktir ortaya.
bir baba hindi tezahuratinin sanirim benligi üzerinde pozitif yönde etkisi olmustur. olur olmaz sus diyen parmaklarini cevirip arka cebine sokar artik. sampiyonlugun gelicegi son macinda cikar golünü atar, maci kazanir, tüm stada sus isareti yaparsin. aksi halde soyunma odasinda döner tüm takim arkadaslarin sana sus isareti yapar.
fenerbahçeye geldiği günden bu yana kendini bitiricilik anlmında bir türlü geliştirememiş futbolcu.kaleciyle karşı karşıya kaldığı zaman artık heyecanlanmıyorum zira golü atamama olasılığı çok yüksek.
fenerbahçeye ilk geldiğinde yeteneğiyle goz dolduran fakat ilerleyen senelerde kendine hic gelistiremeyen genelde ruhuyla oynayan sade bu yuzden artık sevdigim son vuruslarda basarısız ve manchestera attıgı uc adet guzel golunun golgesinde kalmıs ve asırı derecede tipini tugba ozaya benzettiğim ayak topcusu.
galatasaray taraftarları arasındaki lakabı ayşegüldür.
kim ne derse desin , son zamanlarda türk futbolunun en çok konuşulan oyuncusu.yapılan tıbbi araştırmalarda iki kalbinin ve üç akciğerinin olduğu bulgulanmıştır.
yeter be kardeşim bu kadar da koşulmaz dedirten , fenerbahçe taraftarından başka hiç kimsenin sevmediği uzun saçlı sakaryalı
yeter be kardeşim bu kadar da koşulmaz dedirten , fenerbahçe taraftarından başka hiç kimsenin sevmediği uzun saçlı sakaryalı
carsinin taktigi lakap icin (bkz: aysegül)
urfa kadar sanli olamamis oyuncumsu futbolcu.
yüreği ile oynuyor diyorlar, yüreği değil, tüm organlarıyla da oynasa adam olmaz, ta ki o beynini çalıştırana kadar.
performansıyla fenerbahçeden çok daha büyük kulüplerde oynamayı hakettiğini düşündüğüm maç boyu koşan mücadele eden ve bitiriciliği de fevkaladenin fevkinde olan yırtıcı futbolcu.
gol attıktan sonraki sus işaretini tribünlere değil onu herzaman acımasızca eleştiren bi spor yazarına yapmaktadır.bu hareketi şükrü saraçoğlunda yapmasının sebebi bu yüzdendir.
yakın arkadaşları kendisini hindi tuncay diye çağırlar(mış)
(bkz: chucky)
seyircisiz oynanan bir milli takım maçında attığı bir golden sonra boş tribunlere koşup sus işareti yapmıştır. daha sonra kendisi de saçmaladığını anlamış ve geri dönüp takım arkadaşlarına koşmuştur.
bu aralar "olympiakos takımıyla anlaştı" dedikoduları çıkan futbolcu. ama neden fenerbahçeden büyük bir takıma gitmek yerine bu söylentinin içinde bu takımı istemiş ilginç.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?