turkiye komunist partisi.
tkp
afislerde gordugum kadariyla 85. yilina girmis olan parti.
(bkz: türkiye komünist partisi)
turkiye sinirlari icinde 1925 te kurulmus olup hala aktif olan ayrica beyoglunda fazlasiyla dergisini bulabileceginiz parti.
(bkz: tabela partileri)
kadikoy de genclerinin kurdugu bir kultur merkezine sahip (nazim hikmet kultur merkezi) bir parti.
parti yayin organi komunist gazetesi 1bucuk ytl gibi bir fiyatla alinip okunabilir (bkz: 2.sayfa guzeli) olarak da (bkz: tayyeep erdogan )bulunabilir...
secimlerde parti baskani afisleri yerine sirin karikaturler kullanan parti.
2002 genel seçimlerine ilk kez tkp adıyla katılıp %0.1 oy almış olan sosyalist partidir.leninist parti modelini benimsediklerini söylerler.partinin eski adı sip iken kongrelerinde almış oldukalrı karar sonucu adlarını tkp yapmışlardır.bu ismi almaları sonucu özellikle bu partiye katılmayan eski, gerçek tkpliler tarafından isim hırsızlığı ile suçlanmışlardır.daha çok sosyalizm demek veya belirli idoller, işaretler üzerinden siyaset yapmayı severler.partinin genel başkanı akademisyen olan aydemir gülerdir; ancak ruhani liderleri merkez komite üyesi olan kemal okuyan olarak bilinir, bu nedenle kimi çevrelerde bunlarda kemalist diye geçmektedir.
85 yıllık tkp geleneğinin üzerine bir çırpıda yatan,nazımı kendi tekeline aldığını sanan parti.
(bkz: yurtsever cephe)
gerçek tkp ile alakası olmayan sipin devamı olanı hrant dink cenazesine katılmama kararı almıştır.nedenini anlatırken de gene ahlaksızca ve saçma eleştiriler yapabilmişlerdir.kenan evrenden özür dileyen, bayrağı sahipenelim diyen, talat paşayı anlamak lazım diye kıvranan bir stalin hayranı yapıdan beklenen de budur.
icraatları ve söylemleriyle türkiyedeki komünist zihniyeti asla temsil edemeyeceği gün gibi aşikar olan parti.
http://www.tkp.org.tr/index.php?yazi=4402 linki ile yuhhh dedirten, yakında kızılelmaya da katılacağını düşündüğüm, geçmişin adını kirleten parti.
2820 sayılı yasa’nın kullanılamayacak parti adları ve işaretler başlıklı 96. maddesi son fıkrası “komünist, anarşist, faşist, teokratik, nasyonal sosyalist, din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasî partiler kurulamaz veya parti adında bu kelimeler kullanılamaz” hükmünü içermektedir.o halde bu ismi kullanması yasalara aykırıdır.
faşist 82 anayasasına göre bu isimle kurulamayacak olsa da aihm içtihatları doğrultusunda avrupa birliği sürecinde kapatılamayan partidir.son süreçte oldukça ulusalcı bir çizgiye kayması endişe vericidir.
hem solcu hem devletin resmi ideolojisini savunan bir partidir.hrant dink’in cenaze törenine katılmamalarının ve düzenleme komitesini kişiliksiz diye nitelendirmelerinin en önemli gerekçes sanırsam komünist gazetelerinin 260. sayısında tevfik çavdar imzalı yayınlanmış olan aşağıdaki yazıdır.bu ne perhiz bu ne lahana turşusu’nu da demeden geçemiycem.
komünist sayı: 260
07 nisan 2006
günümüz koşullarında talât paşa’yı anlamak
’’talat paşa’yı nasıl bilirsiniz? bu sorunun en net cevabı talât paşa ’da kim ne görmek istiyorsa onu gördüğüdür. acı olansa, talât paşa’nın gündeme ermeni tehciri üzerinden gelmesi ve faşist akılsızlığın/saldırganlığın propaganda aracı haline dönüştürülmesidir. talât paşa ya da tehcir bunca yıl sonra niye bu kadar gündeme gelmektedir? yanıt emperyalizmin politikalarında aranmalıdır.
yıllardır adından bile söz edilmeyen, bazı aydın çevrelerince ermeni tehcirinden ötürü suçlanan talât paşa, bu yıl, yıldönümünde almanya’da büyük bir nümayiş ile anıldı. bir partinin öncülüğünde, talât paşa harekâtı adı verilen bu olay alman makamları tarafından önce yasaklandı sonra mahkeme kararıyla izin verildi. ermeni diasporası başta olmak üzere ermeniler ve ülkemizdeki bir bölük aydın tarafından suçlanan talât paşa kimdir? bir kere osmanlı imparatorluğun’da sıradan bir vatandaş, posta memurluğundan nazırlığa, sonradan sadrazamlığa yükselen mütevazılığı ile ün salmış bir devlet adamıdır. osmanlı’nın ilk ve son sivil yaşamdan gelmiş başbakanıdır. vezirlik rütbesini (paşalık sanı oradan gelir) ancak 1917’de sadrazam olduğu zaman alabildi; böylece ittihat ve terakki’nin reisi umumisi talât bey, paşalığa terfi etti.
talât bey’i suçlayanlar tek olay olarak ermeni tehcirini gündeme getirirler. tehcir, ermeni çetelerinin doğudaki (rus) cephenin arkasında, sürekli olarak askerimizi taciz etmesi, çarlık ordularına açık bir biçimde yardım etmesi nedeniyle alınmış bir karardır. zaten 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren amerikan, fransız, ingiliz vb. emperyalist ülkeler doğu ve güneydoğu anadolu misyoner kolejleri açarak ermeni ayrılıkçı hareketini desteklemiş ve yükseltmişlerdi. iddia edilen ölümler, bu tehcir sırasında, göçen kafilelere saldıran türk ve kürt çeteleri tarafından meydana gelmiş. ayrıca ağır yolculuk koşulları telefatın artmasına neden olmuştur. tehcir kararı talat paşa’nın dahiliye nazırlığı sırasında alınmıştır. bu kararı eleştirenler, milli mücadele sırasında anadolu rumlarının ionya adına, nasıl silahlanıp savaşa katıldığına tanık oldular. nitekim lozan antlaşması gereğince yapılan ünlü mübadele olayının nedeni budur; bir yerde mübadele işlemi de bir çeşit tehcirdir. ilave etmeğe hacet yoktur. tehcir nedeniyle kırılan ermeniler bilinçli bir soykırım isteğiyle kırılmamışlardır. savaş gereği alınan bir tedbirdir bu. osmanlıların rumeli’den çekiliş süresince, özellikle balkan savaşı sırasında yüz binlerce insanın istanbul’a, anadolu’ya kaçarken kırılması gibi...
talât paşa’nın (uzun yıllardır gözden bilinçli bir şekilde kaçırılan) özelliği örgütçülüğüdür. bu örgütlenme ustalığını edirne’de birkaç arkadaşıyla istibdat aleyhine oluşturduğu küçük toplulukla gündeme getirmiştir. daha sonra sürgün olarak gittiği selanik’te, sonraları yurtdışındaki ittihat ve terakki cemiyeti’nin adını alan derneği oluştururken devrimci bir örgütün nasıl kurulması gereğini de daima göz önünde tutmuştur. ilerde fırka olarak nitelenecek olan "cemiyeti hafiye" (yani gizli örgüt) böyle doğmuştur. daha sonraları, en kötü zamanlarda bile talât bey kurduğu örgütle başarılı sonuçları elde edebilmiştir. babıâli baskını, sadrazam mahmut şevket paşa’nın öldürülmesinden sonra muhalif odakların etkisizleştirilmesi bu ustalığın sonuçlarıdır.
talât bey’in başka niteliği de iktidar için iletişim kanallarının denetiminin ne derece önemli olduğunu göstermesidir. nitekim 1908’den sonra değişik kabinelerde posta-telgraf nezareti’ni kabul etmesinin nedeni budur. dahiliye nezareti’nde iken o günler açısından bir devrim kabul edilen "vilayeti umumiye" kanununu gündeme getirmiş ve bunu bir kararname ile gerçekleştirmiş tir. bu kanunla il idarelerinin, o yörede yaşayanların demokratik katılımıyla kararlar alması, kendi sorunlarını çözmesi yolu açılmıştır. bu yasa ile günümüzün il genel ve özel idareleri kurulmuştur. gerçi bu yasa bir anlamda "düveli muazzama" denilen emperyalist ülkelerin baskısı üzerine yaşama geçirilmişse de, gene de türkiye’nin demokratik gelişmesi yönünden önemli bir adımdır.
talât bey 1917’de, savaşın en belirsiz bir gelişim gösterdiği yıl sadrazam olmuştur. kurduğu kabinede kamu girişimciliğini yeğleyen bir sanayi ve tarım bakanı (şeref bey) görev almıştı. aynı bakana 1930’lu yılların başında sovyet planlama düzenini getirmeğe çalışan iktisat bakanı olarak bir kez daha rastlamaktayı z. savaşın dağdağasına karşı iki önemli adıma bu dönemde rastlıyoruz. bunlardan birincisi günümüzün medeni yasası’nın ilk adımı sayılan "aile kararnamesi"dir. şeriatın egemen olduğu bir dönemde bu kararname kadınlara evlilik yaşamında önemli haklar tanımıştır. diğer ciddi adım ise takvimdeki ıslahattır. o güne kadar kullanılan rumi takvimin miladi takvimle olan on üç günlük farkı giderilerek yılbaşı miladi takvimle uyumlandırılmış, sadece 1900’lü yıllar yerine 1300’lü yıllar devam etmiştir. böylece cumhuriyet’teki takvim değişiminin ilk adımı atılmıştır.
talât paşa, sovyet devrimi’ni sevinçle karşılamış, brest-litovsk barış antlaşması’yla doğu sınırlarımızı 1878 öncesine getirmiş; kars, ardahan ve ağrı yeniden sınırlarımız içersinde kalmıştır. ekonomi alanında da iki önemli girişim onun döneminde gerçekleştirilmiş tir. bunlardan birincisi ilk milli ticaret ve sanayi barakası olan "itibari milli"nin kurulması, diğeri de hükümetin bütçe gereksinimleri için dış borç istemeden kendi halkına başvurması yani iç borçlanmanın yapılmasıdır. "milli istikraz" diye adlandırılan bu borçlanma üzerine o dönemde çok şey yazılmış, özellikle milli iktisat yanlısı tekinalp ve ziya gökalp bu girişimi adeta kutsamışlardır. görüldüğü gibi talât paşa o günün koşulları içersinde olumlu yönleriyle öne çıkmış, adı hiçbir yolsuzluğa karışmayan, en üst makamlarda iken bile parasızlık çeken, mütevazı bir devlet adamı olarak siyasi tarihimizde yerini almıştır.’’
komünist sayı: 260
07 nisan 2006
günümüz koşullarında talât paşa’yı anlamak
’’talat paşa’yı nasıl bilirsiniz? bu sorunun en net cevabı talât paşa ’da kim ne görmek istiyorsa onu gördüğüdür. acı olansa, talât paşa’nın gündeme ermeni tehciri üzerinden gelmesi ve faşist akılsızlığın/saldırganlığın propaganda aracı haline dönüştürülmesidir. talât paşa ya da tehcir bunca yıl sonra niye bu kadar gündeme gelmektedir? yanıt emperyalizmin politikalarında aranmalıdır.
yıllardır adından bile söz edilmeyen, bazı aydın çevrelerince ermeni tehcirinden ötürü suçlanan talât paşa, bu yıl, yıldönümünde almanya’da büyük bir nümayiş ile anıldı. bir partinin öncülüğünde, talât paşa harekâtı adı verilen bu olay alman makamları tarafından önce yasaklandı sonra mahkeme kararıyla izin verildi. ermeni diasporası başta olmak üzere ermeniler ve ülkemizdeki bir bölük aydın tarafından suçlanan talât paşa kimdir? bir kere osmanlı imparatorluğun’da sıradan bir vatandaş, posta memurluğundan nazırlığa, sonradan sadrazamlığa yükselen mütevazılığı ile ün salmış bir devlet adamıdır. osmanlı’nın ilk ve son sivil yaşamdan gelmiş başbakanıdır. vezirlik rütbesini (paşalık sanı oradan gelir) ancak 1917’de sadrazam olduğu zaman alabildi; böylece ittihat ve terakki’nin reisi umumisi talât bey, paşalığa terfi etti.
talât bey’i suçlayanlar tek olay olarak ermeni tehcirini gündeme getirirler. tehcir, ermeni çetelerinin doğudaki (rus) cephenin arkasında, sürekli olarak askerimizi taciz etmesi, çarlık ordularına açık bir biçimde yardım etmesi nedeniyle alınmış bir karardır. zaten 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren amerikan, fransız, ingiliz vb. emperyalist ülkeler doğu ve güneydoğu anadolu misyoner kolejleri açarak ermeni ayrılıkçı hareketini desteklemiş ve yükseltmişlerdi. iddia edilen ölümler, bu tehcir sırasında, göçen kafilelere saldıran türk ve kürt çeteleri tarafından meydana gelmiş. ayrıca ağır yolculuk koşulları telefatın artmasına neden olmuştur. tehcir kararı talat paşa’nın dahiliye nazırlığı sırasında alınmıştır. bu kararı eleştirenler, milli mücadele sırasında anadolu rumlarının ionya adına, nasıl silahlanıp savaşa katıldığına tanık oldular. nitekim lozan antlaşması gereğince yapılan ünlü mübadele olayının nedeni budur; bir yerde mübadele işlemi de bir çeşit tehcirdir. ilave etmeğe hacet yoktur. tehcir nedeniyle kırılan ermeniler bilinçli bir soykırım isteğiyle kırılmamışlardır. savaş gereği alınan bir tedbirdir bu. osmanlıların rumeli’den çekiliş süresince, özellikle balkan savaşı sırasında yüz binlerce insanın istanbul’a, anadolu’ya kaçarken kırılması gibi...
talât paşa’nın (uzun yıllardır gözden bilinçli bir şekilde kaçırılan) özelliği örgütçülüğüdür. bu örgütlenme ustalığını edirne’de birkaç arkadaşıyla istibdat aleyhine oluşturduğu küçük toplulukla gündeme getirmiştir. daha sonra sürgün olarak gittiği selanik’te, sonraları yurtdışındaki ittihat ve terakki cemiyeti’nin adını alan derneği oluştururken devrimci bir örgütün nasıl kurulması gereğini de daima göz önünde tutmuştur. ilerde fırka olarak nitelenecek olan "cemiyeti hafiye" (yani gizli örgüt) böyle doğmuştur. daha sonraları, en kötü zamanlarda bile talât bey kurduğu örgütle başarılı sonuçları elde edebilmiştir. babıâli baskını, sadrazam mahmut şevket paşa’nın öldürülmesinden sonra muhalif odakların etkisizleştirilmesi bu ustalığın sonuçlarıdır.
talât bey’in başka niteliği de iktidar için iletişim kanallarının denetiminin ne derece önemli olduğunu göstermesidir. nitekim 1908’den sonra değişik kabinelerde posta-telgraf nezareti’ni kabul etmesinin nedeni budur. dahiliye nezareti’nde iken o günler açısından bir devrim kabul edilen "vilayeti umumiye" kanununu gündeme getirmiş ve bunu bir kararname ile gerçekleştirmiş tir. bu kanunla il idarelerinin, o yörede yaşayanların demokratik katılımıyla kararlar alması, kendi sorunlarını çözmesi yolu açılmıştır. bu yasa ile günümüzün il genel ve özel idareleri kurulmuştur. gerçi bu yasa bir anlamda "düveli muazzama" denilen emperyalist ülkelerin baskısı üzerine yaşama geçirilmişse de, gene de türkiye’nin demokratik gelişmesi yönünden önemli bir adımdır.
talât bey 1917’de, savaşın en belirsiz bir gelişim gösterdiği yıl sadrazam olmuştur. kurduğu kabinede kamu girişimciliğini yeğleyen bir sanayi ve tarım bakanı (şeref bey) görev almıştı. aynı bakana 1930’lu yılların başında sovyet planlama düzenini getirmeğe çalışan iktisat bakanı olarak bir kez daha rastlamaktayı z. savaşın dağdağasına karşı iki önemli adıma bu dönemde rastlıyoruz. bunlardan birincisi günümüzün medeni yasası’nın ilk adımı sayılan "aile kararnamesi"dir. şeriatın egemen olduğu bir dönemde bu kararname kadınlara evlilik yaşamında önemli haklar tanımıştır. diğer ciddi adım ise takvimdeki ıslahattır. o güne kadar kullanılan rumi takvimin miladi takvimle olan on üç günlük farkı giderilerek yılbaşı miladi takvimle uyumlandırılmış, sadece 1900’lü yıllar yerine 1300’lü yıllar devam etmiştir. böylece cumhuriyet’teki takvim değişiminin ilk adımı atılmıştır.
talât paşa, sovyet devrimi’ni sevinçle karşılamış, brest-litovsk barış antlaşması’yla doğu sınırlarımızı 1878 öncesine getirmiş; kars, ardahan ve ağrı yeniden sınırlarımız içersinde kalmıştır. ekonomi alanında da iki önemli girişim onun döneminde gerçekleştirilmiş tir. bunlardan birincisi ilk milli ticaret ve sanayi barakası olan "itibari milli"nin kurulması, diğeri de hükümetin bütçe gereksinimleri için dış borç istemeden kendi halkına başvurması yani iç borçlanmanın yapılmasıdır. "milli istikraz" diye adlandırılan bu borçlanma üzerine o dönemde çok şey yazılmış, özellikle milli iktisat yanlısı tekinalp ve ziya gökalp bu girişimi adeta kutsamışlardır. görüldüğü gibi talât paşa o günün koşulları içersinde olumlu yönleriyle öne çıkmış, adı hiçbir yolsuzluğa karışmayan, en üst makamlarda iken bile parasızlık çeken, mütevazı bir devlet adamı olarak siyasi tarihimizde yerini almıştır.’’
türk siyasetinde "averaj takımı" olmaktan öteye bir türlü gidememiş ve bundan sonra da büyük ihtimalle gidemeyecek olan, komünist olmanın ota boka muhalefet etmek olduğu imajını verdiğinden ötürü de hiç bir zaman şehir merkezlerinde bağıra çağıra gazete satıp, okullarda diğer rejimlerin aleytarı konuşmalar yapmaktan başka pek bir icraati bulunmayan partidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?