sahibi oldugu tims gercekten tv icin cok saglam i$lere imza atmi$tir. bunlarin ba$inda da muhteşem yüzyıl geliyor elbette.
timur savcı
meryem uzerli’nin almanya’ya gitmesi ve bir daha turkiye’ye donmeyecegini bildirmesi uzerine kendisinden bir aciklama geldi. aciklama $u $ekilde;
"meryem uzerli 16.05.2013 perşembe akşamı üç günlük haftasonu tatili için bodrum’a gitti. kendisine pazartesi günü çekimi olduğu sözlü ve yazılı olarak bildirilmişti.
pazartesi günkü çekimini riske atacak şekilde haber vermeksizin berlin’e gittiğini ise pazar günü oradan uygulayıcı yapımcıyı arayarak ’benim psikolojim bozuk, iyi hissetmiyorum, çekime gelemeyeceğim’ dediği zaman öğrendik. berlin’de, almanca konuşabileceği birilerinden yardım alacağını ve toparlanıp en kısa sürede geri döneceğini belirtti.
biz de; ekibin elinden geleni yapacağını, mühim olanın onun iyileşmesi olduğunu ve çekim programını, çarşamba sette olacağı şekilde yeniden düzenleyerek, alternatif çözümler ürettiğimizi bildirdik. kendisi için, 22 mayıs salı gecesi iki farklı havayolundan uçak bileti rezervasyonu yapıldığı halde, 23 mayıs çarşamba günü ağabeyinden gelen e-mail ile ’meryem uzerli’nin istanbul’a dönmeyeceğini ve direkt olarak bizimle iletişime geçmeyeceğini, bu konuyla ilgili ağabeyini vekil tayin ettiğini’ öğrendik.
23 mayıs çarşamba akşamı yayınlanacak 100. bölümümüz, meryem uzerli’den kaynaklanan teknik nedenlerden dolayı yayınlanamadı.
kendisine, türkiye’de almanca ve ingilizce konuşabilen doktorları seferber edebileceğimizi ilettik, en azından teşhisin berlin’deki bir pratisyen hekimden değil, tam teşekküllü bir hastane ve konunun uzmanları tarafından belirlenmesini istedik. konulacak teşhisin tedavisini de türkiye’deki en iyi şartlarda sağlamayı önerdik. buna karşılık, ağabeyi, meryem uzerli’nin almanya’da kalmayı tercih ettiğini ve üzerinde herhangi bir baskı hissetmemesi için meryem ile direkt temasa geçmememizi yineledi.
sonraki süreçte, yapabileceğimiz başka birşey kalmadığı için, çekimlere 6 gün daha ara verdik. sonunda bizim için empati ve çözüm süreci artık bitmişti. üçüncü kişilerle olan kontratlarımız ve ekibimize karşı olan maddi –manevi sorumluluklarımız ve en önemlisi seyircimize olan saygımızdan dolayı, bu 6 günün sonunda, zorunlu değişiklikleri yapıp çekime devam etme kararı aldık.
muhteşem yüzyıl ekibi olarak, gönül isterdi ki, her işi biten oyuncumuza yaptığımız gibi, meryem uzerli’yi de son sahnesinde, ekip olarak alkışlarla uğurlayalım. fakat kendisi bu yolu tercih etmedi.
muhteşem yüzyıl dizisinin setindeki çalışma koşullarıyla ilgili yaratılmaya çalışılan olumsuz hava komik ve asılsızdır. set ekibimiz, tüm oyuncularımız ve hatta misafir ettiğimiz konuk oyuncularımız bile bu setin çalışma şartlarının türkiye’deki standartların çok üzerinde olduğunu doğrulayacaktır. biz, konuyla ilgili, hiçbir basılı, yazılı ve sosyal medyadaki spekülasyonlara dahil olmadık çünkü bir başrol oyuncusunun, sezonun sonuna gelirken sağlık sorunlarını bahane ederek, seti terketmesini bir toplumsal mesele olarak görmüyoruz ve bu hale getirilmesinden son derece rahatsızız. bizce ’kol kırılır, yen içinde kalır’...
bugüne kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz ve yola devam ediyoruz çünkü bizim anlatacak bir hikayemiz ve tüm dünyadaki seyircimize karşı sorumluluğumuz var. saygılarımızla,
muhteşem yüzyıl ekibi adına timur savcı"
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/23395147.asp
"meryem uzerli 16.05.2013 perşembe akşamı üç günlük haftasonu tatili için bodrum’a gitti. kendisine pazartesi günü çekimi olduğu sözlü ve yazılı olarak bildirilmişti.
pazartesi günkü çekimini riske atacak şekilde haber vermeksizin berlin’e gittiğini ise pazar günü oradan uygulayıcı yapımcıyı arayarak ’benim psikolojim bozuk, iyi hissetmiyorum, çekime gelemeyeceğim’ dediği zaman öğrendik. berlin’de, almanca konuşabileceği birilerinden yardım alacağını ve toparlanıp en kısa sürede geri döneceğini belirtti.
biz de; ekibin elinden geleni yapacağını, mühim olanın onun iyileşmesi olduğunu ve çekim programını, çarşamba sette olacağı şekilde yeniden düzenleyerek, alternatif çözümler ürettiğimizi bildirdik. kendisi için, 22 mayıs salı gecesi iki farklı havayolundan uçak bileti rezervasyonu yapıldığı halde, 23 mayıs çarşamba günü ağabeyinden gelen e-mail ile ’meryem uzerli’nin istanbul’a dönmeyeceğini ve direkt olarak bizimle iletişime geçmeyeceğini, bu konuyla ilgili ağabeyini vekil tayin ettiğini’ öğrendik.
23 mayıs çarşamba akşamı yayınlanacak 100. bölümümüz, meryem uzerli’den kaynaklanan teknik nedenlerden dolayı yayınlanamadı.
kendisine, türkiye’de almanca ve ingilizce konuşabilen doktorları seferber edebileceğimizi ilettik, en azından teşhisin berlin’deki bir pratisyen hekimden değil, tam teşekküllü bir hastane ve konunun uzmanları tarafından belirlenmesini istedik. konulacak teşhisin tedavisini de türkiye’deki en iyi şartlarda sağlamayı önerdik. buna karşılık, ağabeyi, meryem uzerli’nin almanya’da kalmayı tercih ettiğini ve üzerinde herhangi bir baskı hissetmemesi için meryem ile direkt temasa geçmememizi yineledi.
sonraki süreçte, yapabileceğimiz başka birşey kalmadığı için, çekimlere 6 gün daha ara verdik. sonunda bizim için empati ve çözüm süreci artık bitmişti. üçüncü kişilerle olan kontratlarımız ve ekibimize karşı olan maddi –manevi sorumluluklarımız ve en önemlisi seyircimize olan saygımızdan dolayı, bu 6 günün sonunda, zorunlu değişiklikleri yapıp çekime devam etme kararı aldık.
muhteşem yüzyıl ekibi olarak, gönül isterdi ki, her işi biten oyuncumuza yaptığımız gibi, meryem uzerli’yi de son sahnesinde, ekip olarak alkışlarla uğurlayalım. fakat kendisi bu yolu tercih etmedi.
muhteşem yüzyıl dizisinin setindeki çalışma koşullarıyla ilgili yaratılmaya çalışılan olumsuz hava komik ve asılsızdır. set ekibimiz, tüm oyuncularımız ve hatta misafir ettiğimiz konuk oyuncularımız bile bu setin çalışma şartlarının türkiye’deki standartların çok üzerinde olduğunu doğrulayacaktır. biz, konuyla ilgili, hiçbir basılı, yazılı ve sosyal medyadaki spekülasyonlara dahil olmadık çünkü bir başrol oyuncusunun, sezonun sonuna gelirken sağlık sorunlarını bahane ederek, seti terketmesini bir toplumsal mesele olarak görmüyoruz ve bu hale getirilmesinden son derece rahatsızız. bizce ’kol kırılır, yen içinde kalır’...
bugüne kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz ve yola devam ediyoruz çünkü bizim anlatacak bir hikayemiz ve tüm dünyadaki seyircimize karşı sorumluluğumuz var. saygılarımızla,
muhteşem yüzyıl ekibi adına timur savcı"
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/23395147.asp
1975 adana dogumlu dizi yapimcisi. muhteşem yüzyıl’ın da yapimcisidir kendisi ayni zamanda. dun 6 aylik hamile olan kizkarde$ini kaybetmi$, hem de henuz anne karnindaki bebegi ile birlikte. buyuk aci, allah sabir versin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?