the notebook

hiç tavsiye etmiyorum, çok fena ağlarsınız sonra.
bir aşk nasıl bu kadar cezalandırılır dedirten filmdir. hıçkırarak, hatta artık hoplayarak ağlar izleyenler. çok güzeldir yine de.

ba$tan sıkıcı gelebilen daha sonra ise inanılmaz bir a$k hikayesini konu edinen bir filmdir.

--------spoiler--------

çok aglatıyor sonunda, valla bak. fırk!


--------spoiler--------

ağlamak için izlediğim fakat hiç ağlamadığım, aşkı çok iyi anlatan hele ki ryan goslıng e ilk 10. dakkadan itibaren ağzımın suyunu akıtan film.başındaki manzaraların bi türlü bitmemesi sonucu "millet heralde buna ağlamış film böle sürüyo " dememe sebebiyet vermesi dolayısıylada kardeşimin kahkahası yüzünden klavye , mouse ve monitörün çeşitli yerlerine nescafe püskürttüm.tabi oda ayrı.ama film şahane.gerçek hayattada sevgililermiş bunlar.anca öyle , öyle öpüşülür zaten.

ryan goslıng ve rachel mcadams’a mtv ödüllerinde en iyi öpüşme sahnesi ödülünü kazandırmış ,başrol oyuncularının ödülü borçlu oldukları sahneyi törende de tekrarladıkları film.

filmin basında,elemanın kızı tavlamak için lunaparkta yaptığı çıkma teklifi etkileyiciydi.

başrolleri ryan gosling ve rachel mcadams’ın baylaştığı 2004 yapımı muhteşem bir aşk filmi..
gerçek anlamıyla buram buram aşk kokan film, iyi oyuncuklarla da filmi daha izlenilir kılmakta..
bir iki gozyaşı dokmek isteyip, aşkın nasıl olabileceğini gormek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir film..

yonetmen de nick cassevetes’dir..