the matrix reloaded

morpheus amcamızın "this is a war and we are soldiers. what if tomorrow the war could be over?isn’t that worth fighting for?isn’t that worth dying for?" sözleri ile olayı az buçuk özetlediği matrix serisinin ikinci filmidir. iyidir, güzeldir, hoştur, izlenesidir.

mimarın neo’ya bundan önceki matrixlerden bahsettiği ve bunun bir kısır döngü olduğunu anlattığı bir sahne vardır.neo sol kapıyı seçip trinity’yi kurtarmaya gidince tabi işler tersine döner.morpheus’a ise kehanetin doğru olmadığını söyler, ayrıntıları söylemez tabi ki.başka matrixler olduğunu yeni öğrenmiştir hem.ama biz bunu önceden zaten biliyoruz.smith ilk filmde morpheustan geminin şifresini ele geçirmek için yaptığı konuşmada ilk matrixten bahseder.ekinlerin öldüğünü, ilk matrixin mükemmel olmasına rağmen kabul edilmediğini...morpheus ise neden bu olayı kimseye söylememiştir esas soru budur.

matrix içindeyken lokantadaki bir kadının bir pastayı yerken vajinasının matrix işaretleriyle gösterilmesi ve de kadının orgazm olması şiddetli bir şekilde sahnesiyle aşmıştır.

(bkz: matrix de kayma var)

wachowsky biraderlerin aha da isitip isitip onunuze koyuyoz yiyin gari dememek icin postfix(son ek) olarak reloaded kelimesini kullandiklari matrix filmi. bizdeki versiyonlari icin:
(bkz: sezercik)
(bkz: hababam sinifi)
(bkz: turist omer)
(bkz: daha gider bu).

(bkz: goodbye mr anderson)

(bkz: persephone)

matrix uclemesinin ikincisi olan gecis filmi.
daha cok ask mesk filmi izlenimi verir.o cok merak edilen heybetli zion sehrini gorebilir icinde dolanabilirsiniz hatta.