insan sesinin televizyon reklamlarının tek dayanağı olmasını bugün büyük bir şaşkınlıkla fark ettim.
şöyle ki:
icad edilme amacına uygun olarak eski teknolojilerden tek farkı olan görüntü sunma özelliğine sahip olduğu için bu kadar yaygınlaştırılan bir cihaza(tv) büyük paralarla reklam veren şirketler o parayı -görüntü sunduğu için- bu kadar yaygınlaşıp normal karşılatan televizyon kanallarına kendi reklamını yapması için veriyorlar,fakat nedense radyo kanallarına verdikleri daha ucuz reklamlardan hiç farkı olmuyor.
bugün özellikle bir reklam kuşağını sessiz olarak seyrettim.
takistoskopu aratmayan bir hızla ekranda görülüp kaybolan yazılar,ve bunun tam zıttı olarak neredeyse sabit çekimle tanıtımı yapılan ürünler -ses olmadıkça-kendisini seyredene reklam yapamıyor.
ünlü şirketlerin de sese verdiği önemler tartışılmaz fakat bilginin öğrenilme oranı "görme" duyusunun etkin kullanımıyla doğru orantılı olarak artıyorsa neden en önemli işlevi "gösterme" olan bir araca bu işlevinin dışında sadece sese odaklı yatırım yapılıyor.
televizyon reklamlarının tek dayanağı
tek dayanağı reytinglerdir. zira ne kadar reyting alıyorsa aynı orantı da reklam alıyor demektir.
radyodan pahalıdır. çünkü izleyeni (rating) çoktur. bu sebeple reklam veren şirketler, görüntü ve sesle karışarak iki duyuya birden hitap eden tv reklamlarını tercih ederler.
radyodan pahalıdır. çünkü izleyeni (rating) çoktur. bu sebeple reklam veren şirketler, görüntü ve sesle karışarak iki duyuya birden hitap eden tv reklamlarını tercih ederler.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?