(bkz: tavla)
(bkz: erkek tavlası)
(bkz: kız tavlası)
(bkz: asker tavlası)
tavlamak
(bkz: kız tavlamak)
kar$ı cinse kompliman yaparak onu elde etmeye çalı$maktır.
alternatif arıyorsanız örnege bir göz atın derim...
kar$ıdan gelen iki ingiliz kız yagız delikanlı tarafından begenilmi$ ve ne yapsam da konu$sam diye dü$ünürken agızdan çıkıverir:
- hi!
+ hi?
- yes hi. ehm... i’m learning english.
+ so?
- $ey... i mean if you want you can be mine english teachers.
+ hhahahaha.
bu kadar. $ahit oldum. allah cezamı vermedi orda i$te, neyse...
alternatif arıyorsanız örnege bir göz atın derim...
kar$ıdan gelen iki ingiliz kız yagız delikanlı tarafından begenilmi$ ve ne yapsam da konu$sam diye dü$ünürken agızdan çıkıverir:
- hi!
+ hi?
- yes hi. ehm... i’m learning english.
+ so?
- $ey... i mean if you want you can be mine english teachers.
+ hhahahaha.
bu kadar. $ahit oldum. allah cezamı vermedi orda i$te, neyse...
(bkz: backgammon)
tavlada pulları topladığınız hanede hala karşı tarafın pulu varken oyunu bitirmek.
(bkz: tav olmak)
3 puan değerinde olan ama uygulandığını hiç görmediğim hadisedir.
(bkz: tav olmak)
3 puan değerinde olan ama uygulandığını hiç görmediğim hadisedir.
uygun/istenilen hale getirmek.
karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek.
ümit vererek kandırmak, kendine bağlamak, aldatmak.
yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak.
işlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak,tav vermek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?