Zordur, cidden zordur ve çok masraflı bir eylemdir. Ancak taşınılan ev havuzlu, bahçeli, dublex ve barbekü alanlı ise her türlü zorluğa değer. Maddi külfetini konu dahi etmiyorum farkındaysan, o en beteri.
taşınmak
bekar ve 1+1'de yaşamama rağmen o kadar çok eşya çıktı ki, kendimden nefret ettim. az eşyalı çok enerjili akımları takip edeceğim bundan sonra.
su donem hobi olarak gerceklestirdigim eylem. resmen aliskanlik yapti.
ornegin 1000tl kirasi olan ve emlakcidan bulunan bir eve tasinmak icin ortalama 3500/4000tl bir harcama yapmaniz gerekir. tasinilacak ev uzaksa ve tasinilacak esya coksa bu rakam 5000tl ye kadar cikabilir.
maddi olarak külfetlidir fakat sistematik yerleştirmeye ve el çabukluguyla en azından fazla yipranmadan kolayca yerlesirsiniz. benim onerim ilk yerlestireceginiz şeyler yataginiz, döşeğiniz, nevresiminiz olsun. sonra kiyafetlerinizi dolabiniza yerleştirin. sonra mutfağa tabakları bardaklari bardaklara ve ıvır zıvır dizin. tablo, saat gibi asılacak şeyleri geçici de olsa asın. kalanlar çorap söküğü gibi gelir.
kiytirik bir evden bir kac level ustune tasiniyorsaniz ve bir de tasinacaginiz yer iki uc yan binanizsa cok keyiflidir. tabi bir de tasinacak esya miktari minimum olmali, o zaman gercekten yeni ve daha huzurlu bir hayat sizi bekliyor demektir. misal 60 metrekareden cikip 120 metrekareye gidiyorsan, giris kattan cikip 3. kata tasiniyorsan, maksimum 8mbit internet hizina ulasabildiginiz bir yerden 50mbit leri zorlayabileceginiz bir yere tasiniyorsaniz cok leziz bir tasinma olacaktir bu, zaman gecirmeden tasinin derim.
dünyanın en berbat işidir.
koskoca evi poşet ve kutulara sığdırmak ne demektir? peki o poşet ve kutuların açılıp yerleştirilmesi, hatta mutfak eşyalarını olduğu gibi yıkamak, ne demektir? eziyet.
nakliyat şirketindeki amelelerin abla biz 20 metre yürüdük, daha fazla para almamız lazım şeklindeki pezevenkçe fikirlerini şoke olarak karşılamak ardından da aman emeklerini haram etmesinler diye ekstra para ödeyerek aptal durumuna düşmek ne demektir?
bir de tasa tarağa hiç bir şeye el sürmeyen bir kocayla taşınıyorsanız, depresyonun eşiğindesinizdir, dikkat.
taşınırken 1000 defa düşünün, lütfen.
koskoca evi poşet ve kutulara sığdırmak ne demektir? peki o poşet ve kutuların açılıp yerleştirilmesi, hatta mutfak eşyalarını olduğu gibi yıkamak, ne demektir? eziyet.
nakliyat şirketindeki amelelerin abla biz 20 metre yürüdük, daha fazla para almamız lazım şeklindeki pezevenkçe fikirlerini şoke olarak karşılamak ardından da aman emeklerini haram etmesinler diye ekstra para ödeyerek aptal durumuna düşmek ne demektir?
bir de tasa tarağa hiç bir şeye el sürmeyen bir kocayla taşınıyorsanız, depresyonun eşiğindesinizdir, dikkat.
taşınırken 1000 defa düşünün, lütfen.
insanı en az 1-2 hafta hayattan soyutlayan eylem. belam mızıklanıyo lan. hayır bu sene iki ev taşıycam bi de... çok zengin olunca işte... bi de rezidansın en üst katındayız. o kadar kat nasıl çıkacak eşyalar bilmiyorum.
bariz $ekilde hayat sikici eylem. ta$inmayin, akilli olun, cok gereksiz.
ozellikle evinizdeki e$yalar bir kac evi doldurma gucune sahipse, ta$inma i$lemi normalinden de fazla eziyet verebilir insana.
dar zamanda yapılıyor ise nevrotik sanrılara yol açarak bünyeyi çökertebilen hadise. nakliye şirketi, emlakçı, hammal ve buna benzer aracı öğelerle vıcık vıcık bir dostluğa sebep olabilir.
bir özdemir asaf şiiri..
taşınmak kadar
hüzünlü bir kırık yoktur,
bir kopma, bir yaralanma,
gizlenmiş bir hıçkırık yoktur.
şarkıları vardır ya büyük olayların,
taşınmanın da bir şarkısı olmalı dedik,
şimdi onu okuyalım,
şarkısını taşınanların..
çocuklar dikkat edin,
bir şey unutulmasın.
mangalın kapağı,
tuz kutusu,
teyzemin başörtüsü,
ihlamur torbası,
sürahinin örtüsü.
kırılmasın dikkat edin,
safran kavanozu.
çocuklar dikkat edin,
(şangır şungur)
ah kırılmasın,
kırılmasındı
anneannemin lambası.
(kamyon sesi gelir)
her şey tamam mı?
her şey tamam,
anne her şey tamam,
tastamam..
ama babamın
şu pencerede kalan
bakışlarını
alamadım bir türlü.
çakılmış köşesine,
alınmıyor, alınmıyor,
babamın bakışları,
kırılmıyor da,
yerlere de düşmüyor,
orada,
duruyor hava gibi,
taşınmıyor anne,
babamın bakışları,
taşınmıyor..
desinler boşuboşuna
güle güle...
taşınmak kadar
hüzünlü bir kırık yoktur,
bir kopma, bir yaralanma,
gizlenmiş bir hıçkırık yoktur.
şarkıları vardır ya büyük olayların,
taşınmanın da bir şarkısı olmalı dedik,
şimdi onu okuyalım,
şarkısını taşınanların..
çocuklar dikkat edin,
bir şey unutulmasın.
mangalın kapağı,
tuz kutusu,
teyzemin başörtüsü,
ihlamur torbası,
sürahinin örtüsü.
kırılmasın dikkat edin,
safran kavanozu.
çocuklar dikkat edin,
(şangır şungur)
ah kırılmasın,
kırılmasındı
anneannemin lambası.
(kamyon sesi gelir)
her şey tamam mı?
her şey tamam,
anne her şey tamam,
tastamam..
ama babamın
şu pencerede kalan
bakışlarını
alamadım bir türlü.
çakılmış köşesine,
alınmıyor, alınmıyor,
babamın bakışları,
kırılmıyor da,
yerlere de düşmüyor,
orada,
duruyor hava gibi,
taşınmıyor anne,
babamın bakışları,
taşınmıyor..
desinler boşuboşuna
güle güle...
çocukluğundan beri göçebe yaşamaya alışmış bünyeye bile zor gelen yaşadığı çevreyi ve evi değiştirme işlemi. evin taşınması ayrı, kalbin taşınması ayrı derttir. tanınmayan çevre, değişen bir ton şart, tanınmayan insanlar... alışana kadar çekilen işkence bitip, artık ordan ayrılmamak istenirken yeniden taşınılması olayıysa başka bir entrynin konusu olur.
tum ortamin bir anda degi$mesi, sudan cikmi$ baliga donmek. ta$inirsin ve alt katinda belki de uzun seneler boyunca her gun iki uc defa muattap olacagin bakkala girersin, bakkal sana mal mal bakar sen bakkala. sen bilirsin ama bakkal bilmez ki sen onun bir sure velinimeti olacaksin. "ne bakiyorsun lan mal mal, ben senin bir sure velinimetin olacam" desen de dover seni, o yuzden zamana birek.
birek birek beybi birek birek oh yeah.
birek birek beybi birek birek oh yeah.
üç ay da üç ayrı semte üç defa yapılabilen bir eylem. beşiktaş-fenerbahçe-ataköy. rekora koşar gibi.
eğer öğrenci evi taşınıyorsa maksimum iki gün sürer.
bazen yeri gelince dünyanın en zulüm işkence işi oluveren eylem.nakliyat yapan insanların zamanında gelmeyişi evde sadece bi yatak bi koltuk bi gün kalmak zorunda kalmak işi zulüme döndüren etkenlerden biridir.
bir gun birine bir kotuluk ettigininizde kisinin sizin icin bulundugu beddua da olabilir pekala. montla sic gibi bir sey.
taşımak fiilinin edilgeni.
bitmeyen bir eylem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?